homeros - tüm tanımları (3. sayfa)

(bkz: sen şimdi naneyi yemedin mi)

girerken iq testi istemeyen bir mecra için olağan bir durumdur. bunun böyle olması gibi, alakalı durumlara tepki vermeyi seçen bireylerden de hiçbir kalite ve nitelik istenmemektedir.

(bkz: türkçe bilmeyen yazarların eleştiri yapmaya çalışması)

yarışmasına katılan arkadaşlara kalbimizin derinliklerinden teşekkür ettiğimiz yazardır kendileri. sözlüğün asıl böyle yazarlara ihtiyacı var işte. bakınız nasıl da formatı yüceltiyor, sözlüğün kalitesini doruklara çıkarıyor.

birlikte yeni işlere girişeceğimiz yazardır kendileri. hepinizi terk edip italya'nın en büyük mafyası olma yolunda merdiveni tırmanacağız. takip edenin kafasına sıkarız. merdiveni sallarsanız ölürüz, yapmayın. ortak olmak isteyen ayık gelmesin. gelecekse de sadece kokaini rüşvet olarak kabul ederiz. saygılar.

türkçesi piyanist olan ulu pozisyonun ulu ismi. diriliş başlıyor, gelen geliyor, yıkılacak olan habersiz bekliyor.

kaka yapmaktan daha zevkli olan şey olarak değiştirilmesi gereken başlıktır. sözlüğün hassas değerlerini zorlamaktadır, kırmızı alarmlar yükselmektedir. yazarlar mağdur.

hayalleri kıskandığını öğrenen insandır.
(bkz: şok olmak)

ilgi isteyen bir yazar tanesi. kendi akranlarını da başlığına kadar sürüklüyor. bunalıma giren yazarlar gidip kendilerini bir moderatöre göstersinler, tedavi oralarda bir yerdedir. belki formatı da öğrenmiş olursunuz. ah hani moderasyon. n'oldu moderasyona!
(bkz: moderasyonun hiçbir işe yaramaması)

sözlük yazarlarının aldığı aşırı duygusal iltifatlar bütünüdür. bana da birisi ayaklı pipet olduğumu söylemişti. onun zayıf noktası da boş insanlarmış meğer.

yoldaş benjamin franklin gibi bir tip olurdu. alkolik, kel ve kilolu bir adam. dibine kadar nikotin bağımlısı, gururlu bir lgbtqiap+ üyesi. düğün yakındır.

(bkz: moderasyonun anlama kıtlığı yaşıyor olması)
pamuk şeker yetmezliği yaşayan sözlük moderasyonunun dilimizi unutması durumudur. moderasyonu nesillerdir işgal etmiş olan bu bağımlılık, yazarlarla iletişimde aksaklıklara sebebiyet verebilmektedir. moderatörler alkolik, moderatörler alemlere akıyor. niyeti bozup türkçe karakter kullanmamaya yemin etmiş biricik moderatörümüz hazall bunun en ufak ve zararsız örneğidir.

efenim sadede gelmek gerekirse, moderatörlerin moderatör olduklarını unutmaları durumudur. moderasyon ne olduğunu hatırlamalıdır. kök prensiplerine geri dönmelidir. yazarlar göreve.
(bkz: online listesindeki kırmızılı yazarlar)

(bkz: format nedir nasıl kullanılır)

bir yazar hezeyanıdır. ayrıca üstteki tanım da sözlüğe uygun değil.

eski sözlük moderatörüdür. kendisi bir ex moderatördür. en iyisidir. unuttuysanız evet, eski sözlük moderatörüdür. eski mod kendisi. bilmeyen bilsin yani. eski mod. biliyor yani bir şeyleri. o hatırlatmadan siz hatırlayın. eski moderatör. uğraştırıyorsunuz adamı.

totosu yamuk bir nickaltı girdisi için adeta ayaklarıma yapışan ders sarhoşu yazar. ölümlere yatarım da, baş eğmem zindanlara.

eğitim sisteminin bizim gençlere yaramadığını bir kez daha şahsımın gözleri önüne sermiştir. ne bu yani? teeeh.

bu entry için heba edilen internet miktarı faturaya 0.12328767123 kuruş şeklinde yansıyacağından, bana para borcu olduğunu da hatırlatıp öyle kapatayım. borçluluk şiarını altıncı biralar karşısında haykıracaktır. mafya korosu eşliğinde. bize harcatılan kuruşlar işte böyle canlanır çiçek açar.

bu tür siteler pek tabii vardır, genellikle yandex üzerinden ulaşımı daha garantilidir, çünkü yayınevleri yandex üzerinden şikayette bulunamazlar. ancak lütfen kitap bulmak için bunlara başvurmayınız. vaktinde değerli işlere imza atmış, bir zamanlar zirvede olan pek çok yayınevi şimdi ciddi sıkıntılar yaşıyorlar, tükenen kitaplarını yeniden basmaya bile çekiniyorlar. sadece çökmemeye, varlıklarını sürdürebilmeye odaklanmış vaziyetteler. elinizden geldiğince yayınevlerini destekleyiniz, korsan aracılığa başvurmayınız. bu düpedüz emek hırsızlığıdır.

edit: arkadaşlar, girdiğiniz bir mağazada bir ürünü fazla pahalı bulduğunuzda, siz genelde hırsızlığa mı başvurursunuz? çalıp, cebe atıp eve mi götürürsünüz? bunlar ne temelsiz söylemler? ortada emek verilip üretilmiş ve paha biçilmiş bir ürün varsa, siz de bunu istiyorsanız; parasını ödemelisiniz.