son feci mars
başlık "eyluling" tarafından 20.11.2020 02:56 tarihinde açılmıştır.
nickaltı sahibi yazar profili: son feci mars
41.
sözlükte yeniyim tanımlar çok güzel belki bende bir gün tanıştım kendisi ile.
devamını gör...
42.
tanımlarını severek okuduğum, sözlüğün kaliteli yazarlarından, her zaman kalemine sağlık. *
devamını gör...
43.
neden uzaklaştığına dair fikrim olmamakla birlikte bu davranışı ile üzmüş bir yazarımız.
geri gelmeli.
edit: kendisi aramızda. geçmişte kaldı sözlükteki yoksunluğu.
geri gelmeli.
edit: kendisi aramızda. geçmişte kaldı sözlükteki yoksunluğu.
devamını gör...
44.
neden gittin zalımın kızı diye bağırma isteği uyandıran yazarımızdır.
devamını gör...
45.
evlenmiş diyorlar.
devamını gör...
46.
nereye neden niye dediğim yazardır. oysa sözlükte kendini baya benimseten kişiydi.
devamını gör...
47.
kısa zamanda dönmesini temenni ettiğim maziden dost. *
devamını gör...
48.
"birer birer masadan eksiliyor dostlar."
devamını gör...
49.
aaa, daha sabah buradaydı.
çok üzüldüm gitmesine umarım kısa zamanda geri döner.
çok üzüldüm gitmesine umarım kısa zamanda geri döner.
devamını gör...
50.
oylayan yazarlar kervanının bir üyesi olarak kendisine teşekkür ediyorum.
devamını gör...
51.
iyi bir yazardır zat-ı şahaneleri. muhteşem fikirleri ile dergimi şenlendirmekte.
devamını gör...
52.
yavaştan yaşlanıp demans başlangıcı mı yaşıyorum diye sorgulamama vesile olan yazar. ben kendisiyle yazıştık takipleştik hatta ara ara birbirimize hal hatır soruyoruz sanar iken nickaltıma yazdığı tanım sayesinde hiç etkileşimde olmadığımızı fark edip omg diyip mahçup olduğum kişidir ayrıca. geç olsun güç olmasın diyerek af diliyorum ve buranın kült yazarlarından olacağına emin olduğum bilgisini buraya iliştirmek istiyorum.(bkz: swh)
devamını gör...
53.
son feci mars biriciktir, tektir, favorilerimden biridir. arada açıp açıp okurum yazdıklarını.
devamını gör...
54.
silah zoruyla yazdığım nick altıdır.* takip etmeyeni ve beğenmeyeni dövüyorlarmış.*
devamını gör...
55.
nickaltıma yazılınca mutlu oluyorum demişsin.. öyleyse sana mutluluk verelim entelciğim.
seni çook mutlu edicem. şuraya şerhimizi koyalım, uygun zamanda troller vs enteller muharebesinde gerekenleri yazıcam. safımız belli.
şimdilik not düşelim. bekle cicim.
seni çook mutlu edicem. şuraya şerhimizi koyalım, uygun zamanda troller vs enteller muharebesinde gerekenleri yazıcam. safımız belli.
şimdilik not düşelim. bekle cicim.
devamını gör...
56.
sözlüğün sevdiğim yazarlarındandır. hem entryleriyle mutlu eder hem de beğenileriyle. arada sohbetimiz olur, keyif verir. kendisine musmutlu ve huzurlu bir ömür diliyorum. umarım hep aramızda olursunuz sevgili mars.*
not:ayrıca nickini bir yerlerde görünce mutlu oluyorum. ve dilime hemen son feci bisiklete ait şu anlamlı şarkı sözleri dolanıyor.
"ay benim, gece senin.."
not:ayrıca nickini bir yerlerde görünce mutlu oluyorum. ve dilime hemen son feci bisiklete ait şu anlamlı şarkı sözleri dolanıyor.
"ay benim, gece senin.."
devamını gör...
57.
en az bilgi dolu tanımları kadar deneyim dolu tanımlarını sevdiğim,
mars gezegenine karşı içimde bir çekim gücü olduğu için ayrıca yakınlık hissettiğim,
benim gibi başak burcu olduğunu bildiğim beğendiğim beğenisine mazhar olduğum yazarım olur kendisi.*
mars gezegenine karşı içimde bir çekim gücü olduğu için ayrıca yakınlık hissettiğim,
benim gibi başak burcu olduğunu bildiğim beğendiğim beğenisine mazhar olduğum yazarım olur kendisi.*
devamını gör...
58.
emek veren, araştıran, okuyan benim için çok değerli bir yazar. kendisini biraz geç keşfettim ama ne derler bilirsiniz geç olsun güç olmasın.*
devamını gör...
59.
olduk olası kendimize ve etrafımızda olan bitene bir anlam bulmaya çalışmışız. merak ettikçe düşünmüş, düşündükçe hislenmiş, hislendikçe taşmışız. öyle ki içimizden türlü türlü parçalar kopar olmuş artık: bazen yazmışız, bazen de çizmişiz. kimimiz şarkılar söylemiş, kimimiz dans etmiş; kimimiz oynamış, kimimiz izlemiş... bu böyle sürmüş gitmiş.
günlerden bir gün, birimizin aklına göğe bakmak gelmiş, herhâlde sevinmek istemiş. ya da "bat dünya bat!" diye sitem etmiştir belki. orası meçhul.
artık her neyse, bütün bu meçhulatın içinde, bir şey görmüş yukarıda: kırmızı bir şey. adeta büyülenmiş. baktıkça bakmış, izledikçe izlemiş. gel zaman git zaman, vaktini onunla geçirir olmuş. en güzel dostu olmuş o. sanki yanındaymış çünkü, sanki "korkma, yalnız değilsin." dermiş gökyüzünden.
fakat bu keşfi pek de sır olarak kalmamış. diğerleri de keşfetmişler en sonunda; büyük, garip, kırmızı şeyi. ama kimse eski dostu gibi davranmamış. kimse anlamaya çalışmamış. herkes bakmış ama kimse görmemiş. o güzel kırmızısı kimsenin aklına güzel bir çiçeği ya da parlak bir elmayı getirmemiş mesela. kan görmüşler onda, savaş görmüşler: adına da mars demişler.
işte bugün, onca zaman ve onca insan sonra, bir mars daha varmış meğerse: son feci mars. içinden kopan türlü türlü parçayla keşfedilmeyi bekliyor ve alabildiğine parıldıyor. bize de iki seçenek bırakıyor: eski bir dost mu olacağız ona, yoksa "diğerleri" mi?
kim bilir, belki o da bize "korkma," der, "yalnız değilsin."
günlerden bir gün, birimizin aklına göğe bakmak gelmiş, herhâlde sevinmek istemiş. ya da "bat dünya bat!" diye sitem etmiştir belki. orası meçhul.
artık her neyse, bütün bu meçhulatın içinde, bir şey görmüş yukarıda: kırmızı bir şey. adeta büyülenmiş. baktıkça bakmış, izledikçe izlemiş. gel zaman git zaman, vaktini onunla geçirir olmuş. en güzel dostu olmuş o. sanki yanındaymış çünkü, sanki "korkma, yalnız değilsin." dermiş gökyüzünden.
fakat bu keşfi pek de sır olarak kalmamış. diğerleri de keşfetmişler en sonunda; büyük, garip, kırmızı şeyi. ama kimse eski dostu gibi davranmamış. kimse anlamaya çalışmamış. herkes bakmış ama kimse görmemiş. o güzel kırmızısı kimsenin aklına güzel bir çiçeği ya da parlak bir elmayı getirmemiş mesela. kan görmüşler onda, savaş görmüşler: adına da mars demişler.
işte bugün, onca zaman ve onca insan sonra, bir mars daha varmış meğerse: son feci mars. içinden kopan türlü türlü parçayla keşfedilmeyi bekliyor ve alabildiğine parıldıyor. bize de iki seçenek bırakıyor: eski bir dost mu olacağız ona, yoksa "diğerleri" mi?
kim bilir, belki o da bize "korkma," der, "yalnız değilsin."
devamını gör...
60.
tüm entel yazarların birbirine paralel şeyler düşündüğünü söylemek ne kadar yanlışsa, aralarında hiçbir benzerlik göstermediklerini iddia etmek de o denli yanlış olur. bireyin, entellik sürecinin başlangıcında hayali veyahut gerçek hayatı baz alındığında etkileri görülür.
1- düşünce basamağı, entelliğe doğuş (karışık ve aceleci düşünme)
entelliğe doğuş evresinde henüz bir cenin ebatlarında olan entelimiz bu pozisyonda henüz pozitif psikolojik durumdadır. yaptığı entelliklere kafa yorma durumunda değildir. çünkü sonuçlarını saklamış veya iç düşünceleri daha meşgul(takdir edilme arzusu ve kitleler tarafından beğenilme kaygısı) hatta davranışlarının dış ödüllendirilmesi ile ilgilidir. (takdir görme heyecanı)
bir entel sözlüklerde bir çok değişik yüzleri ile görülebilir. çoğunda sosyopatlık eğilimleri yer almaktadır. zekalarını karşıdakini savunmasız bırakmak, kendilerini de karışık düşünme halinde muhafaza etmek için kullanırlar. hiçbiri, en zeki entel olanı bile, sonsuza kadar bu karışık düşünme içinde kalamaz. er yada geç gerçek konumu olan 'düşme' aşamasına geçecektir.
2. aşama düşme.
bir veya birden çok gerçek yada hayali olay enteli bu düşme aşamasına getirecektir, gerçeklikten kopuş yavaş yavaş günyüzüne çıkmaya başlamıştır, kaçınılmazdır. farazi olaylara bakış açımız, a,b,c,d,e şeklinde olsun. e olayı, entel dostumuzu 1. aşamadan, 2. aşamaya geçirdi. diğer olaylarda(b,c,d) illa ki bu geçişte ufak da olsa bir yardımcı rol oynamıştır. e belki vurucu ve sonuçlandırıcı olay oldu. fakat vahşi saldırgan entelimiz için tüm olaylar önemli hale geldi. enteller ile alakalı uyarım kişisel de olabilir olmaya da bilir. fakat reaksiyon her zaman kişiseldir. entel, olayların hepsini ruhsal durumunun(bilinçaltının) derinliklerinde saklayacaktır. çünkü egosu çok büyüktür. her zaman entelin bu raddeye gelmesinin kendi vahşiliğiyle iniltili olduğunu söyleyemeyiz. bu bazen de vahşi şiddet içeren pornografi, masturbatif bir bünye olmakla karşılık bulabilir. fakat bu sembolik karşılıklar kısa süreli ve geçicidir. aslolan bilinçaltı ve ego şekillenmesidir.
tüm bu süreçler olurken, entelimiz fiziki rahatlamayı bir gereklilik olarak görür ve kişisel şiddet döngüsü başlar. psikolojik olarak tatmin olma eksikliğine bağlı egosunda kırılmalar olur. ilk günlerindeki gibi 3-5 kişinin takdiri yetmez olur. hedef kitleyi ne yapıp ne edip büyütmelidir.
3. aşama. negatif iç(ruhsal) cevaptır. bir entel, kişisel tatminsizlik hisleriyle ilgilenmek zorundadır. başlangıçta zihnen bu negatif gerçeklik mesajlarıyla mücadele eder. zihninde kendi yerleştirdiği yer ''ben çok önemliyim ve buna ihtiyacım yok'' gibi bir doyum noktasına dönüşmüş olabilir. artık kabuğundan çıkamaz hale gelmiş, içine düştüğü döngüden kurtulamaz bir biçimde yazar, yazar... bu noktada takdir edilme ve ilgi açlığı tek bir öğün bile doyurmuyordur.
4. aşama, negatif dış cevap. artık bu faza geçmek durumundadır. bir entelin kişisel üstünlüğünü doğrulayacağı, zorlayıcı ve gerekli bir etmen olmaya başlar. bu arada bu basamakta duran entel birazdan neler olup biteceğiyle alakalı herhangi bir fikre sahip değildir. üstünlüğünü doğrulamayı geçerli kılmaya başladığında kontrollü davranmamaktadır. deneme yapabileceği sıradan gördüğü yazarlar seçer. çünkü bir başka entel üstünde deneme riskini göze alamaz. (entellerin sadece birbirini pohpohlaması)
5. aşama. restorasyon. entel bu aşamada yaptığı işin potansiyel tehlikeli sonuçlarını azaltmak, kimsenin farkına varmadığı uygun yer ve yöntemler arar (entellerin kendi aralarında özel mesajlaşması, watzap grupları) şimdi kendi profiline eş entellerin fikren görüşlerini alıp, aralarına karışarak, toplumda fark edilme, kişisel riskini en aza indirgemektedir. bir miktar süre sıradan yazar profili eğilimi içine girer. yeteri kadar uzaklaştığını düşününce 1. aşamaya geri döner. karışık düşünme ve döngü tamamlanmış olur.
1- düşünce basamağı, entelliğe doğuş (karışık ve aceleci düşünme)
entelliğe doğuş evresinde henüz bir cenin ebatlarında olan entelimiz bu pozisyonda henüz pozitif psikolojik durumdadır. yaptığı entelliklere kafa yorma durumunda değildir. çünkü sonuçlarını saklamış veya iç düşünceleri daha meşgul(takdir edilme arzusu ve kitleler tarafından beğenilme kaygısı) hatta davranışlarının dış ödüllendirilmesi ile ilgilidir. (takdir görme heyecanı)
bir entel sözlüklerde bir çok değişik yüzleri ile görülebilir. çoğunda sosyopatlık eğilimleri yer almaktadır. zekalarını karşıdakini savunmasız bırakmak, kendilerini de karışık düşünme halinde muhafaza etmek için kullanırlar. hiçbiri, en zeki entel olanı bile, sonsuza kadar bu karışık düşünme içinde kalamaz. er yada geç gerçek konumu olan 'düşme' aşamasına geçecektir.
2. aşama düşme.
bir veya birden çok gerçek yada hayali olay enteli bu düşme aşamasına getirecektir, gerçeklikten kopuş yavaş yavaş günyüzüne çıkmaya başlamıştır, kaçınılmazdır. farazi olaylara bakış açımız, a,b,c,d,e şeklinde olsun. e olayı, entel dostumuzu 1. aşamadan, 2. aşamaya geçirdi. diğer olaylarda(b,c,d) illa ki bu geçişte ufak da olsa bir yardımcı rol oynamıştır. e belki vurucu ve sonuçlandırıcı olay oldu. fakat vahşi saldırgan entelimiz için tüm olaylar önemli hale geldi. enteller ile alakalı uyarım kişisel de olabilir olmaya da bilir. fakat reaksiyon her zaman kişiseldir. entel, olayların hepsini ruhsal durumunun(bilinçaltının) derinliklerinde saklayacaktır. çünkü egosu çok büyüktür. her zaman entelin bu raddeye gelmesinin kendi vahşiliğiyle iniltili olduğunu söyleyemeyiz. bu bazen de vahşi şiddet içeren pornografi, masturbatif bir bünye olmakla karşılık bulabilir. fakat bu sembolik karşılıklar kısa süreli ve geçicidir. aslolan bilinçaltı ve ego şekillenmesidir.
tüm bu süreçler olurken, entelimiz fiziki rahatlamayı bir gereklilik olarak görür ve kişisel şiddet döngüsü başlar. psikolojik olarak tatmin olma eksikliğine bağlı egosunda kırılmalar olur. ilk günlerindeki gibi 3-5 kişinin takdiri yetmez olur. hedef kitleyi ne yapıp ne edip büyütmelidir.
3. aşama. negatif iç(ruhsal) cevaptır. bir entel, kişisel tatminsizlik hisleriyle ilgilenmek zorundadır. başlangıçta zihnen bu negatif gerçeklik mesajlarıyla mücadele eder. zihninde kendi yerleştirdiği yer ''ben çok önemliyim ve buna ihtiyacım yok'' gibi bir doyum noktasına dönüşmüş olabilir. artık kabuğundan çıkamaz hale gelmiş, içine düştüğü döngüden kurtulamaz bir biçimde yazar, yazar... bu noktada takdir edilme ve ilgi açlığı tek bir öğün bile doyurmuyordur.
4. aşama, negatif dış cevap. artık bu faza geçmek durumundadır. bir entelin kişisel üstünlüğünü doğrulayacağı, zorlayıcı ve gerekli bir etmen olmaya başlar. bu arada bu basamakta duran entel birazdan neler olup biteceğiyle alakalı herhangi bir fikre sahip değildir. üstünlüğünü doğrulamayı geçerli kılmaya başladığında kontrollü davranmamaktadır. deneme yapabileceği sıradan gördüğü yazarlar seçer. çünkü bir başka entel üstünde deneme riskini göze alamaz. (entellerin sadece birbirini pohpohlaması)
5. aşama. restorasyon. entel bu aşamada yaptığı işin potansiyel tehlikeli sonuçlarını azaltmak, kimsenin farkına varmadığı uygun yer ve yöntemler arar (entellerin kendi aralarında özel mesajlaşması, watzap grupları) şimdi kendi profiline eş entellerin fikren görüşlerini alıp, aralarına karışarak, toplumda fark edilme, kişisel riskini en aza indirgemektedir. bir miktar süre sıradan yazar profili eğilimi içine girer. yeteri kadar uzaklaştığını düşününce 1. aşamaya geri döner. karışık düşünme ve döngü tamamlanmış olur.
devamını gör...
"son feci mars" ile benzer başlıklar
feci
1