okumamayı seven bir kitle de var ve bunlar bununla övünüyorlar.
ne diyeyim, hayatın en büyük zevkinden kendilerini mahrum bıraktıklarını keşke bir bilebilseler.
zamanla değil, bir yerde
benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum
geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten
ağır ağır yanan bir tuğla harmanını
billurdan sarkaçlarıyla.
son terapide adını sıkça duyduğum poliamori hakkında şöyle bir bilgi de buldum paylaşmak istedim. başlığı açan arkadaş güzel anlatmış.
bireylerin birden çok sevgiliye sahip olabildikleri, söz konusu ilişkiye dahil olan herkesin bu durumun bilincinde olup bunu onayladığı, monogaminin (tekeşliliğin) ya da monamorinin tersi niteliğinde, insanlar arası ilişki türü.
seviliyorum, şanslıyım çünkü ben bir anneyim. çocuklarım
bireyseliğini keşfedene kadar tek gerçek benim. sonrası hüsran, sonrası ergenlik, sorgulama falan filan
kırılgan bir çocuğum ben
yüreğim cam kırığı
bütün duygulardan önce
öğrendim ayrılığı
saldırgan diyorlar bana
oysa kırılganım ben
gözyaşlarım mücevher
saklıyorum herkesten
ürküyorlar gözümdeki ateşten
ürküyorlar dilimdeki zehirden
ürküyorlar o dur durak bilmeyen
gözükara cesaretimden
diyorlar: bir yanı sarp bir uçurum,
bir yanı çılgın dağ doruğu.
oysa böyle yapmasam ben
nasıl korurum içimdeki çocuğu?
bir yanım çılgın nar ağacı
bir yanım buz sarayı.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.