imswagginglikehell yazar profili

ekonomik sağcı zaten pek yok ülkede, sözlükteki nüfusunun da az olmasına şaşmamalı.

arka planını öğrendikten sonra çok beğendiğim, eskisini özletecek olsa da günün sonunda işin bizde bittiğini düşündüğüm değişiklik. hayırlı olsun.

productivity vs salary diye bakıldığında 1971den beri maaşlarda anlamlı bir değişim olmamasına rağmen üretkenliğin 200% üzerinde arttığını gözlemleyebiliyoruz. değişen zamanlarla birlikte toplum yapısınında değiştiğini unutmamak gerek, eskiden evde ev işleriyle tam zamanlı ilgilenen biri oluyordu, bu durum haftada 40+saat çalışmayı imkanlı kılıyordu ama artık bu durum batıda değişti denebilir. çalışan insanlar hobi, kendine bakım ve sosyalleşme üçgeni içinde nasıl herşeye zaman ayıracağını düşünürken ne kendi parasını harcayabiliyor ne de haftasonu biterken dinlenmiş ve mutlu hissedebiliyor. genel anlamda bu iki durumun 4 günlük çalışma sistemini pozitif anlamda etkilediği tartışılabilir. gelecekte bu sistemin, esnek ofis saati ve mümkün olduğu alanlarda tam anlamıyla evden ofis sistemlerinin çok daha yaygın olmasını umut ediyorum.

şakaysa komik, değilse daha da komik durum. homofobinin genel olarak toplumu nasıl etkilediği ve hetoro olmayan bireylerin hayatları boyunca karşı karşıya gelmek zorunda bırakıldıkları dışlanma, izolasyon, saklanmak zorunda hissetme ve kendilerini kötü görme gibi şeyleri de etkilediğini anlayanan kimsenin söylemeyeceğini düşünüyorum. kimsenin umurunda değil senin veya benim bireysel fikirlerimiz, insanların umursadığı nokta bu toplumsallaşmış fikirlerin başkalarının hayat standartlarını etkilediği nokta, burada da zaten bilgilendirme kampanyaları yapılıyor insanlar anlasın ne neymiş ne değilmiş diye.

doğada varmış yokmuş diye devam edicektim ama şu noktada başlığı açan yazarın troll olduğunuda söylemekte fayda var, belki başkaları yararlanır diye ekliyorum, doğada sadece heteroseksüel hayvan yok, bu yazılanları anlamak için de homoseksüel olmanız gerekmiyor.

felaket tatsız olan, insana aman saçma yerlere girilmesin aman saçma mesajlar gelmesin dedirten durumdur.

hizmet sektöründeki bireylere karşı tutumu ve konu paraya gelince gözlemlenen tavırlardır. paraya karşı tutum pek sevdiğim bir parametre değilse bile ilk parametrede sorunlu tavır göstermediği halde konu para olunca kaçılması gereken insanları gözlemdikten sonra ekleme ihtiyacı duydum.

eskiden rezillik dediğim, uzun bir zamandır eksik etmediğim olay. ılla büyük hediye almaya gerek yok, hatırlamak ve basit bir süpriz yapmak bile yeterli karşı tarafa bir tebessüm kondurmak için. zaten tek istediğiniz o mutluluğu yaşamak ve yaşatmak oluyor, o sebepten zahmet de olmuyor. bence bu işi tatsız ve ruhsuz yapan insanların kutlamak zorunda hissetmesi ve hediyelere boğmaya çalışması, basit bir hediye bile zor bir karar iken her ay aynı derde düşmek tabi yorucu oluyor, birde daha uzun geçmişi olmayan ilişkilerde karşı tarafın gönlü olsun diye yapanlar var veya beklentiye girenler oluyor. ıçinizden geliyorsa, geldiği kadar kutlayın. validation değil celebration olmalıdır.

net bir şekilde anahtar cüzdan verip yavaşça uzaklaşmayı umacağım durumdur. spesifik olarak bu konu ile ilgili araştırmam olmasada sivil yaşamdaki ex-military insanlar ve dövüş-savunma sanatlarıyla ilgilenen insanlardan genel olarak duyduğum şey "ben olsam tehlikeye atmam kaçarım". darbe alıp karşı koymaya devam edilebilecek bir durum değil, tek hataya bakar. ki kullanan kişinin de yanlışlıkla ölümcül darbe vurma ihtimali de var, riske atmaya değmez.

yazıp yazıp sildiğim, hem çok fazla şey söylemek istediğim hem de hiçbirşey söyleyemediğim konu. boşa kürek çektiğimi ve geleceğimin anlamlı olabilmesinin tek yolunun refah seviyesi yüksek, ekonomik olarak stabil olan bir ülkeye gitmek olduğunu hissediyordum, hala aynı düşüncelere sahibim. umarım gelecek kaygısı yaşamayan bir nesilin olduğu günleri de görebiliriz.

exurb1a: anlatması zor fakat düşündürücü ve ilginç videolar üreten bir kanal

game maker's toolkit: oyunların mekaniklerini, neyin niye olduğunu ve koyulduğunu detaylıca inceleyen harika bir kanal, eğer oyunlara ilginiz varsa kesinlikle incelemenizi tavsiye ederim

jontronshow: gerek eski gerek düzensiz gelen yeni videoları ile galiba gülmediğim bir videosu bile olmayan kanal

ucunda ölüm olsa yapamam dediğim şeydir. ömrüm hayatım boyunca bir gün bile sabahın 7 sinde birinin/birşeyin yardımı olmadan kalkamadım ve dinç olamadım. olabilenlere mutlu sabahlar diliyorum.

eğer birşey gerçek olamayacak kadar iyi ise, büyük ihtimalle öyledir. (ıf something is too good to be true, it probably is). 12 ayda paranızı iki katına katlama sözü verenler mesela.

gece gece beni strese sokan başlıktır.

diğer başlıkla yanyana görüp politik zannettiğim, sonradan editler ile birlikte okuyup durumuna üzüldüğüm başlıktır. güzel bir tartışma veya bilgilendirme kampanyası için pozitif ve negatif tarafları ele almak ve objektif olmak önemli. ekonomi vs geri dönüşü olmayan çevresel zarar olunca konu tartışıcak pek bir şey kalmıyor gerçi ama madem şemsiye öyle yada böyle açılacak en azından ekonomi diye kendimizi avutabiliriz.

kesinlikle hobi olmaması gereken ve üzerine iyi düşünülmesi gereken, bireyin kendini birazcık da olsa tanımasını gerektiren şeydir. kendinizi okulunu okumaya hazırlandığınız/okuduğunuz işi sabah 8 aksam 5 yaparken hayal edemiyorsanız, büyük ihtimalle çok büyük boşluklara düşecekseniz. ben yaşamadıysam da "napsam *** ?" sık duyduğum sözlerden biri oldu son senesine giren insanlardan. hele hele istenmeyen meslek üstüne bir de asgarinin bir tık ötesi maaş veriliyorsa aman aman. ıyi düşünmek lazım derdimde 18 yaşında bir insan ne kadar sağlıklı adımlar atabilir, kendini yeterince iyi tanıyor mudur veya eğitim sistemimiz bu konuda düzgün bir yol gösteriyor mudur acaba çok önemli sorular. tek motivasyon para olduktan sonra meslek tercihinde, iş ahlakı lüks oluyor maalesef.

temeli insan olmak üzere bir canlı neyi niye yapar diye soran, klinik bazda bazı disfonksiyonel hareket ve düşünceler tanımlayarak bunları tedavi etmek için yollar arayan bir pozitif bilim dalıdır. temel eğitim olarak okullarda sunulması gerektiğine inanmaktayım, başklarını anlamayı ve empatiyi geçtim, pek çoğumuz kendimizi bile anlamıyoruz. çok fazla disfonksiyonel hareketi farkında olmadan yapıyor ve güçlendiriyoruz malesef. birde artık meslek yasası çıksın dedirten daldır, 4 aylık eğitim ile danışmanlık veren lise mezunları var, yapmayın etmeyin.

kendi düşüncelerini ve doğrularını paylaşmayanların fikir ve hareket özgürlüklerini din aracılığı ile kısıtlmaya çalışan, hatta korku taktiklerine başvuran bir hocanın vermiş olduğu fetvadır. bu fetvanın kendisi değil, tepki çekmiyor oluşu insanın sinirini tepe taklak eder, biz nasıl bir yerde yaşıyoruz diye düşündürtür.

negatif ilgi de bir ilgidir dedirten kampanya. pek pozitif sonuçlar doğurduğunu görmedim, hatta genelde trolleri kışkırttığını gözlemlediğim sistemdir. hatta çok eksi alanların mesajlarının otomatik gizlendiği sistemlerde (bkz: echo chamber) oluşmaktadır.

muzdarip olduğum ve başkalarını muzdarip ettiğim durumdur. 6-7 senedir gerek okul gerek bireysel ilişkiler olsun günlük hayatımda düzenli olarak ingilizce konuşuyorum. yaklaşık 5 sene önce bu husus ile alakalı bana iletilen bir şikayetten ötürü çıktığım macerayı, bugün artık ingilizce seviyemin türkçemden daha iyi olduğu nokta ile trajikomik kategorisinde değerlendiriyorum. tabi artık savaşmayı bıraktım, eskiden kolaylıkla türkçesini bulup kısa aksaklıklarla devam edebiliyordum, şuanda iç düşüncelerim bile ingilizce olmuş bir vaziyette. (bkz: kedi köpek yağıyor) diyor ve bu entryi bitiriyorum.

hangi mantık veya bilimle onayladıklarını anlayamadığım karardır. gün geçmiyordu ki alex jones'un kahkahaları kulağımızda çınlamasın.