#ödüllü filmler
2021 yılında seyirci ile buluşan paul verhoeven yönetmenliğinde bir filmdir. film, kilise ve ortaçağ eleştirisini konu almaktadır.
yönetmen:
paul verhoeven
oyuncular:
virginie efira
charlotte rampling
daphne patakia
lambert wilson
olivier rabourdin
paul verhoeven
oyuncular:
virginie efira
charlotte rampling
daphne patakia
lambert wilson
olivier rabourdin
*reel müzik ödülleri (2021) - reel müzik ödülü yılın genel puanı
*kadın film eleştirmenleri birliği ödülleri (2021) - wfcc ödülü
*ulusal inceleme kurulu, abd (2021) - yabancı dilde en iyi beş film
*kadın film eleştirmenleri birliği ödülleri (2021) - wfcc ödülü
*ulusal inceleme kurulu, abd (2021) - yabancı dilde en iyi beş film
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "bence de miyav" tarafından 12.02.2022 13:44 tarihinde açılmıştır.
1.
holllywood'un ve avrupa sinemasının asi çocuğu paul verhoeven’ın 2021 yapımı filmi. öylesine bir dönem filmi diye tanımlamak yetersiz kalır. gerçek bir hikâyeye dayanıyor. benedetta carlini adında 17. yüzyılda toskana'da yaşamış bir rahibeyi anlatıyor ve dini dogmalar, cinsellik, dünyevi arzular ve inanç çemberinin içinde dengede durmaya çalışırken çarpıcı, yer yer kıştırtıcı ve hatta rahatsız edici bir anlatım sunuyor. verhoeven’ın temel içgüdüsünden robocop'una, total recall'a değin cesur ve abartılı üslubu bu filmde de güçlü bir şekilde yer buluyor kendisine.
görsel anlamda etkileyici bir iş. dönem atmosferi titizlikle kurgulanmış. kostümler, sahne tasarımı ve sinematografi seyirciyi 17. yüzyıl italya’sının ortasında hissettiriyor ve bu görsel mükemmellik, filmin dini temasına ironik bir şekilde müthiş bir kontrast oluşturuyor. filmin hikâyesi başarılı bir şekilde ahlaki gri alanlarda gezdiriliyor.
filmin açıklamakla uğraşmayıp, seyircinin hayal gücüne bıraktığı, benedetta karakterinin gerçekten isa'dan mesajlar alıp almadığı veya tüm bunların kitleleri manipüle etmek için bir tiyatrodan mı ibaret olduğunu asla tam olarak öğrenemiyoruz. bu belirsizlik filmi izlerken izleyiciyi sürekli şüpheye düşürüyor. kadın hakikaten ulvi biri mi yoıksa bir sahtekâr mı yoksa delinin teki mi bilemiyoruz. yönetmen bu konuda tercihi tamamen seyirciye bırakıyor.
filmin sıkıntılı sayılabilecek yönlerine gelirsek, bazı izleyiciler açısından aşırıya kaçan sahnelerinin bulunduğu aşikâr. özellikle dini temaların işleniş şekli muhafazakâr kesimlerde öfke uyandırabilecek, ciddi tartışmalar yaratabilecek düzeyde. öyle ki böyle bir filmin bir paralelini islamiyet düzleminde ülkemizde çekseler, yönetmen muhtemelen hayatta kalmak için yurtdışına kaçmak zorunda filan kalır. hatta gittiği yerde de güvende olamaz. ikinci bir charlie hebdo yaşanırdı. yönetmeni halihazırda takip edenler için şaşırtıcı sayılmayacak sahneler bunlar elbette ama aşina olmayan birine muhakkak fazla gelecektir. bir diğer eksik konu ise, filmin baştan sona yalnızca ana karaktere odaklanması. diğerleri neymiş ne değilmiş diye düşünemeden film bitiyor zaten. yine de böyle cüretkâr işleri sevenler ve dönem filmi severler için kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
görsel anlamda etkileyici bir iş. dönem atmosferi titizlikle kurgulanmış. kostümler, sahne tasarımı ve sinematografi seyirciyi 17. yüzyıl italya’sının ortasında hissettiriyor ve bu görsel mükemmellik, filmin dini temasına ironik bir şekilde müthiş bir kontrast oluşturuyor. filmin hikâyesi başarılı bir şekilde ahlaki gri alanlarda gezdiriliyor.
filmin açıklamakla uğraşmayıp, seyircinin hayal gücüne bıraktığı, benedetta karakterinin gerçekten isa'dan mesajlar alıp almadığı veya tüm bunların kitleleri manipüle etmek için bir tiyatrodan mı ibaret olduğunu asla tam olarak öğrenemiyoruz. bu belirsizlik filmi izlerken izleyiciyi sürekli şüpheye düşürüyor. kadın hakikaten ulvi biri mi yoıksa bir sahtekâr mı yoksa delinin teki mi bilemiyoruz. yönetmen bu konuda tercihi tamamen seyirciye bırakıyor.
filmin sıkıntılı sayılabilecek yönlerine gelirsek, bazı izleyiciler açısından aşırıya kaçan sahnelerinin bulunduğu aşikâr. özellikle dini temaların işleniş şekli muhafazakâr kesimlerde öfke uyandırabilecek, ciddi tartışmalar yaratabilecek düzeyde. öyle ki böyle bir filmin bir paralelini islamiyet düzleminde ülkemizde çekseler, yönetmen muhtemelen hayatta kalmak için yurtdışına kaçmak zorunda filan kalır. hatta gittiği yerde de güvende olamaz. ikinci bir charlie hebdo yaşanırdı. yönetmeni halihazırda takip edenler için şaşırtıcı sayılmayacak sahneler bunlar elbette ama aşina olmayan birine muhakkak fazla gelecektir. bir diğer eksik konu ise, filmin baştan sona yalnızca ana karaktere odaklanması. diğerleri neymiş ne değilmiş diye düşünemeden film bitiyor zaten. yine de böyle cüretkâr işleri sevenler ve dönem filmi severler için kesinlikle izlenmesi gereken bir film.
devamını gör...
2.
bir paul verhoeven filmidir.

filmin senaryosunu judith c. brown'ın immodest acts: the life of a lesbian nun in renaissance italy isimli kitabından uyarlayarak yönetmen paul verhoeven ve david birke birlikte yazmıştır.
filmde virginie efira, charlotte rampling, daphne patakia, lambert wilson, olivier rabourdin, louise chevillotte, herve pierre, clotilde courau ve guilaine londez rol almıştır. film cannes film festivalinde palme d'or ve queer palm ödüllerine aday olmuştur.
çok etkileyici ve bir o kadar da rahatsız edici bir filmdi. filmin gerçek bir hikayeden alınmış olması da bence filmin gücünü artırıyor. küçük yaşta bir manastıra emanet edilen benedetta daha o yaşlarda kendince mucize saydığı şeyler yapmaktadır.
hemen on sekiz yıl sonraya atladığımızda ise benedetta artık manastırda bir rahibedir. ve babasının fiziksel şiddet ve tacizinden kaçan bir kadını da himayesine alır. ancak bu kadın ile benedetta arasında güçlü bir cinsel çekim vardır. ayrıca benedetta filmde gerçek olup olmadığı belli olmamakla birlikte isa ile konuşmakta, ondan emirler ve görevler almaktadır.
filmin içindeki dinsel aydınlanma anları ve cinsel uyanışlar bazı sahnelerde iç içe geçer. o dönem italya'da yaşanan veba salgını, kilisenin her şeye hükmetme ihtiyacı ve inançların nasıl bir kazanç kapısına dönüştüğü de muhteşem anlatılmıştır filmde.
çok sevdiğim bir film oldu kesinlikle.

filmin senaryosunu judith c. brown'ın immodest acts: the life of a lesbian nun in renaissance italy isimli kitabından uyarlayarak yönetmen paul verhoeven ve david birke birlikte yazmıştır.
filmde virginie efira, charlotte rampling, daphne patakia, lambert wilson, olivier rabourdin, louise chevillotte, herve pierre, clotilde courau ve guilaine londez rol almıştır. film cannes film festivalinde palme d'or ve queer palm ödüllerine aday olmuştur.
çok etkileyici ve bir o kadar da rahatsız edici bir filmdi. filmin gerçek bir hikayeden alınmış olması da bence filmin gücünü artırıyor. küçük yaşta bir manastıra emanet edilen benedetta daha o yaşlarda kendince mucize saydığı şeyler yapmaktadır.
hemen on sekiz yıl sonraya atladığımızda ise benedetta artık manastırda bir rahibedir. ve babasının fiziksel şiddet ve tacizinden kaçan bir kadını da himayesine alır. ancak bu kadın ile benedetta arasında güçlü bir cinsel çekim vardır. ayrıca benedetta filmde gerçek olup olmadığı belli olmamakla birlikte isa ile konuşmakta, ondan emirler ve görevler almaktadır.
filmin içindeki dinsel aydınlanma anları ve cinsel uyanışlar bazı sahnelerde iç içe geçer. o dönem italya'da yaşanan veba salgını, kilisenin her şeye hükmetme ihtiyacı ve inançların nasıl bir kazanç kapısına dönüştüğü de muhteşem anlatılmıştır filmde.
çok sevdiğim bir film oldu kesinlikle.
devamını gör...