insan olun biraz yazar profili

insan olun biraz kapak fotoğrafı
insan olun biraz profil fotoğrafı
rozet
insan olun biraz (editör)
karma: 191794 tanım: 5513 başlık: 3446 apolet: 10 takipçi: 316
Eğer bir gün ölürsem ve eğer Tanrı varsa ve eğer Tanrı anlatıldığı gibi biriyse ve eğer ben de düşündüğüm, olduğumu sandığım gibi bir insansam ve eğer Tanrı sözünün eriyse ve eğer ben sözümün eriysem ve eğer cennet gerçekten sıkıcı bir yerse ve eğer Tanrı öldüğüm zaman da beni sevmemeye devam ederse ve eğer ben öldüğümde de bu kadar inatçı bir insan olmaya devam edersem herhangi bir sorgu suale gerek kalmadan kendi yerimi kendim bulurum.

son tanımları | başucu eserleri


kaplan ve ejderha

bir ang lee filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu hui ling wang, james shamus ve kuo jung tasai birlikte yazmıştır. film du lu wang'ın romanından uyarlanmıştır. filmde chow yun fat, michelle yeoh, ziyi zhang, chang chen, sihung lung, pei pei cheng, fazeng li, xian gao, yan hai, deming wang, li li ve suying huang rol almıştır.

en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi film şarkısı dalında da oscar ödülüne aday olan film en iyi sinematografi, en iyi müzik, en iyi sanat yönetmeni ve yabancı dilde en iyi film dalında oscar ödüllerini kazanmıştır. film ayrıca bafta ödüllerinde yabancı dilde en iyi film, en iyi kostüm tasarım dahil dört dalda ödül kazanırken altın küre ödüllerinde ise yabancı dilde en iyi film ve en iyi yönleri ödüllerini de elde etmiştir. film ayrıca bir grammy ödülü ve bir hugo ödülü de elde etmiştir. film ayrıca siyad ödüllerinde de en iyi yabancı film ödülünü kazanmıştır.

filmde bir kılıç ustasının yaptığı ve efsanevi bir savaşçıya air olan eğerli bir kılıcın çalınması ve bu kılıç ekseninde yaşanan olaylar anlatılır.

şahsım adına söyleyebilirim ki muhteşem bir filmdir. ben bu filmi ülkemizde gösterime girdiği 2000 yılında bir movie freny zamanında izledim. ankara'daki megapol sinemalarında izlediğim bu filmde salonda çok insan yoktu. ben filmi yek başıma izlerken arka sıralarda da sadece salon karanlık olduğu için gelen iki çift vardı. bu çifte dahil olan erkekler dişilerini kur yapmak için ilk yarı boyunca film ile ilgili içinde en ufak zeka parıltısı olmayan şakalar yaptılar. araya çıkarken kendilerine attığım net bir fırça sonunda ds ikinci yarı filmi izlememeyi tercih ettiler.

ikinci bölümünü sinemada tek başıma izlediğim bu film benim için muhteşemdir.
devamını gör...

mitlerin kısa tarihi

bir karen armstrong kitabıdır.

alfa yayınları tarafından yayımlanan kısa tarih serisinin bir başka üyesidir. daha önce dinin kısa tarihi, islamın kısa tarihi, dilin kısa tarihi ve bilimin kısa tarihi isimli kitapları okumuş ve bu kitaplar hakkında birer tanım yazmıştım. eski bir katolik rahibe olan ve modern edebiyat dersleri vermekte olan karen armstrong serinin bu kitabında bize mitleri anlatmış.

karen armstrong inancını yitirmiş bir insan. semavi dinler tarafından var olduğu konusunda çok ciddi bir inanç olan tanrıyı, her şeye kadir olan o mutlak yaratıcıyı bir türlü bulamadığı için dinler ile arasına belli bir mesafe koymuş. ben bu kitaba yazarın bu değişimi açısından sempati besledim. zira ben de benzer yollardan geçip benzer sonuçlara ulaştım.

karen armstrong bu kitabında çok eski mitlerden başlayarak günümüze, yani mitlerin artık eski gücünü tamamen kaybettiği ve bilimin bu mitlerin yerini aldığı zamanımıza kadar uzanan bir yolculuk çizmiş bizim için.

tıpkı serinin diğer bütün kitapları gibi bu kitabı da büyük bir keyifle okudum.
devamını gör...

içmedeyiz normal sözlük

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
aşırı rüzgarlı bir çandarlı pazarı. sevgili baş editörüm armysuzy'nin beni düşünerek benim için ayırdığı metaları girmiş olmanın huzuryla kendime bir bira ısmarladım ödül olarak.

kitap da gayet iyi gidiyor. hayat güzel.
devamını gör...

ahlat ağacı

bir nuri bilge ceylan filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu da yönetmen nuri bilge ceylan, ebru ceylan ve akın aksu birlikte yazmıştır. film cannes film festivalinde palme d'or adayı olmuştur.

filmde tuhaf bir şekilde hem nuri bilge ceylan hem de zeki demirkubuz filmlerinde oynamayı başarmış olan doğu demirkol, ahmet kural ile yollarını ayırdıktan sonra daha kaliteli işler yapmaya başlayan murat cemcir, kamera arkası görüntülerinde nuri bilge ceylan'ın kendisine olan tavrı epey tepki toplayan bennu yıldırımlar, ki bu kamera arkası sahnesi var bunlar dizisinde de giray altınok tarafından işlenmiştir, hazar ergüçlü, her rolün altından kalan serkan keskin, tamer levent, öner erkan, kubilay tunçer, kadir çermik ve senaristlerden biri olan akın aksu rol almıştır.

filmde sinan isminde genç bir edebiyat tutkunun mezun olup köyüne döndükten sonra kitabını bastırmak için para bulma girişimini izleriz. bu esnada babasının kumar tutkusu da epey sorun yaratır. sinan'ın bir yazar olan süleyman ile karşılaşmaları ise onun kibri ile yeteneğinin çakışmasını anlatması açısından önemlidir.

bu filmin çekimleri benim de üç sene çalıştığım ve nuri bilge ceylan'ın memleketi olan yenice'de, uzun süre zaman geçirdiğim çan'da ve yaşamakta olduğumuz çanakkale'de gerçekleşmiştir.

kitabevinin çekildiği yer barlar sokağında bulunan troia kitabevidir ve bence çanakkale'deki en kötü kitabevi de burasıdır.

şahsen çok sevdiğim nuri bilge ceylan filmlerinden biridir.
devamını gör...

templeton faceman peck

stephen j. cannell ve frank lupo tarafından yaratılan ve bir dönemde türk televizyonlarında da büyük bir keyifle izlediğimiz, açılış müziği ile de efsane olan a takımı'nın bir üyesi olan kurgusal karakterdir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
dizi boyunca dirk benedict tarafından canlandırılan templeton faceman peck daha sonra çekilen filmde ise oscar ödülü oyuncu bradley cooper tarafından perdeye taşınmıştır.

vietnam gazisi ve kanun kaçağı olan dört kişilik a takımı ekibinin teğmen rütbesine sahip olan ve kesinlikle en yakışıklı üyesidir. kendisine faceman ve peck diye hitap edilse de genelde face olarak tanınır.

face bu ekibin tedarik işlerini halleden kişidir. hannibal smith'ten sonra en yetkili kişidir ekip içinde. çok yakışıklı bir adam olduğu ve güzel kadınlara düşkün olduğu için kadınlarla arası çok iyidir.

a takımının parasal işlerini halleden kişi de templeton faceman peck olur. rakamlarla arası çok iyidir. ve ekibin ihtiyaç duyduğu her şeyi tedarik etme konusunda sıradışı bir yeteneği vardır.

kolay kolay serinkanlılığını yitirmeyen templeton faceman peck, b.a. baracus'tan sonra favori a takımı üyemdi benim.

ayrıca bu tanımı yazmayı bana hatırlatan ve b.a. baracus ve murdock başlıklarını açan sevgili editör arkadaşım dahlvier'e de teşekkür ederim: patronuna söyle benim adım smith.
devamını gör...

mobland

bir ronan bennett dizisidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
dizinin yapımcıları arasında guy ritchie ve dizinin yıldızlarından tom hardy de vardır. dizide the revenant filmi ile en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oscar ödülüne aday gösterilen ve benim de en çok hayran olduğum oyunculardan biri olan tom hardy, en iyi james bondlardan biri olan pierce brosnan, the queen filmi ile en iyi kadın oyuncu oscar ödülünü kazanmış olan helen mirren, paddy considine, joanne froggatt, lara pulver, anson boon, geoff bell, teddie allen, after life dizisinde çok beğendiğim mandeep dhillon peaky blinders ve fool me once dizilerinde de rol almış olan emmet j. scanlan, emily barber, jasmine jobson, daniel betts ve arnold oceng rol almıştır.

irlandalı bir suç ailesi olan harriganlar için çalışan harry da souza bu ailenin bir ferdi gibidir ve ailenin bütün işlerini yürütür ve kimin başı belaya girse ilk olarak harry da souza koşar.

ancak aile, başka bir suç ailesi ile güç savaşları içindedir. bu arada polis de artık bu ailenin sonunun gelmesini istemektedir. bu arada harriganların annesi güç sarhoşu olmuş ve baba da kontrolünü kaybetmiştir.

ve tüm bunların ortasında bir yandan kendi ailesini korumaya çalışan bir yandan da harriganların işlerini halletmeye çalışan harry da souza vardır.

ilk sezonu sona eren dizinin ikinci sezonunu sabırsızlıkla bekliyorum.
devamını gör...

bilimin kısa tarihi

bir william bynum kitabıdır.

william bynum bir akademisyen, yazar ve tıp tarihçesidir. bilimin çok eski zamanlardan günümüze kadar olan yolculuğunu kısaca anlatmış bu kitabında.

alfa yayınları tarafından hazırlanan kısa tarih serisinin bir diğer üyesidir bu kitap. bu kitaptan önce yine aynı seriden çıkan islamın kısa tarihi, dinin kısa tarihi, edebiyatın kısa tarihi ve dilin kısa tarihi isimli eserlerini okumuş ve bu kitaplar hakkında da birer tanım yazmıştım.

william bynum babil ile başlayan bu serüvenine internet çağına kadar olan bütün bilimsel gelişmeleri kısa kısa da olsa anlatmış bize. her çağın kendinden önce gelen çağdan aldıkları ile ilerlemesini, bilim insanlarının kendinden önceki bilim insanlarının bıraktıklarını daha öteye taşıma çabasını gayet sürükleyici ve etkileyici bir şekilde anlatmış yazar.

alfa yayınları tarafından yayımlanan araştırma dizisindeki diğer bütün kitaplar gibi bu kitabı da çok beğendim. ancak bu kitap ve diğerleri bilgi edinmek için yeterli bir kaynak olma iddiasında değil. bu kitaplar bize başka kitaplara ulaşmak için bir kaynak niteliğinde aslında.

keyifle okudum.
devamını gör...

holly golightly

truman capote tarafından yazılan tiffany'de kahvaltı kitabının ve bu kitaptan blake edwards tarafından uyarlanan breakfast at tiffany's filmin kahramanı olan kurgusal karakterdir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
holly golightly new york'ta küçük bir apartman dairesinde isim vermekten kaçındığı kedisi ile birlikte yaşayan on dokuz yaşında genç, güzel ve eğlenceli bir kadındır.

zengin erkeklerle zaman geçiren ve aslında zengin olmak ve erkek kardeşi fred ile birlikte bir çiftlik sahibi olmak isteyen holly golightly bu zengin erkeklerde maddi kazanç elde eder.

on dört yaşından kendinden yaşça çok büyük bir adamla evlenmek zorunda kalan holly golightly kendi yolunu çizmek için kaçar ve şehre yerleşir.

holly golightly kardeşinin ismiyle seslenmeyi tercih ettiği üst kat komşusu olan paul ile de yakın bir arkadaşlık kurar. bu adam bir yazardır ve holly golightly'ye karşı da büyük bir hayranlık duyar.

holly golightly para kazanmak amacıyla her hafta bir mafya babasını ziyaret eder ve buradan çıkınca da mafya babasının avukatına gönderdiği hava durumu ile ilgili bir cümleyi aktarıp parasını alır.

holly golightly huzuru hak eden iyi bir insandır aslında ve bu huzuru sadece tiffany's isimli mücevher dükkanında bulabilir.
devamını gör...

nokia 3210

sahip olduğum ilk cep telefonudur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ilk telefonuma 2000 yılında sahip oldum. ondan öncesinde yokluğunu hissetmiyordum. 2000 yılında ise telefon almam şart olmuştu. teknolojiye karşı saçma bir direnişim oldu her zaman. ve her zaman teknoloji galip geldi.

ve teknolojinin benim üzerimdeki en büyük zaferi de nokia 3210 ile kazanıldı. nokia 3210 benim kişisel tarihimin malazgirt savaşıdır.

bu telefona sahip olabilmek için o yaz bir yandan üniversite sınavına çalışıp bir yandan da fındık ameleliği yapmıştım. bunca yıllık hayatımın en yoğun dönemlerinden biriydi o yaz. ama sonunda kendime bir nokia 3210 bir de sony walkman alacak parayı topladım.

nokia 3210 sağlam ve kullanışlı bir telefon olmasının yanı sıra göt cebine mükemmel uyum sağlaması ve yılan oyunu oynamak için ideal olması ile de gönüllere taht kurmuş bir telefondu benim için.

ayrıca farklı melodiler yüklemek ve hatta bestelemek açısından da muhteşem bir telefondu nokia 3210. güzeldi.

şimdikiler kadar akıllı olmasa da çok sağlam, zamanına göre çok havalı, insanda eski zamanlara dair özlem uyandıran bir telefondur.
devamını gör...

yakari

andre jobin ve claude de ribaupierre tarafından hazırlanan çizgi romandan uyarlanmış bir çizgi filmdir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
1983 yılında yayımlanan çizgi film daha sonra 2005 yılında yeniden çekilmiş ve 165 bölüm sürmüştür. ayrıca yakari 2020 yılında da film olarak yayımlanmıştır.

yakari sioux kabilesine mensup olan genç bir amerikan yerlisidir. hayvanlarla iletişim kurmak gibi bir süper yeteneği olan yakari aynı zamanda çok da temiz kalpli, çok da iyi niyetli bir çocuktur.

türkiye'de de uzun süre yayımlanmış bir çizgi filmdir yakari. ben de 80li yıllarda çocuk olduğum için çokça izledim. çizgi dizi ile öyle çok şey hatırlamıyorum o zamanlardan ama yakari'nin açılış şarkısını hiç unutmadım bunca zaman geçmesine rağmen. sanırım çizgi dizinin en güzel yanı da bu şarkı idi.

bu şarkıyı kimin yazdığını ya da seslendirdiğini bulamadım ancak cem yılmaz'ın yahşi batı isimli filminde kızılderililerle onlardan biriymiş gibi tanıştığı sahnede yakari şarkısını söylediğini hatırlıyorum.

çok sevdiğim editör arkadaşım dahlvier'in aksine ben bu çizgi diziyi severdim ama zaten çok ince zevklerim olduğuna inanmam ben. çocukken se böyleydim.
yakari
devamını gör...

the hoose gow

bir james parrott filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu h. m. walker, oliver hardy, stan laurel, charlie hall, leo mccarey, charley rogers ve filmin yönetmeni james parrott birlikte yazmıştır. filmde oliver hardy, stan laurel, phil bloom, robert bolder, symona boniface, chet brandenburg, james finlayson, senaristlerden biri olan charlie hall, tiny sandford ve leo sulky rol almıştır.

oliver hardy ve mızmız arkadaşı stan laurel hapse düşerler. filmin hemen başında da söylendiği gibi bu ikilinin hiçbir şey hakkında en ufak fikirleri yoktur. önce hapishane sorumlusunu deli ederler. sonra teftiş için gelen valiyi. bu arada da yemek yemek için odun kesmeleri gerektiğinde bir gözetleme kulesini yerle bir ederler.

stan laurel olur olmaz ağlamaları, bir bütün elmayı ağzına sığdırması ve oliver hardy'nin kıyafetlerini lime lime etmesi oldukça eğlenceliydi. oliver hardy ise kamera aracılığıyla seyirci ile kurduğu etkileşim ile filmi daha güzel bir hale getirdi.

siyah beyaz ama sesli bir film olan the hoose gow komedi ikilileri arasında bir efsaneye dönüşmüş olan laurel ve hardy'yi izlemek için iyi bir eser bence.
devamını gör...

again 1966

2002 dünya kupası son on altı turunda kore tribünlerinde yapılan koreografide yazan yazıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
1966 yılında ingiltere'de düzenlenen turnuvayı finalde batı almanya'yı 4-2 yenen ev sahibi ekip kazanmıştı. bu turnuvanın en beklenmedik skorlarından biri ise 19 temmuz 1966 tarihinde oynanan 4. grup maçında alınan skordu

bu maçta kuzey kore hiç beklenmedik bir oyunla ve park doo ik'in 42. dakikada attığı golle itlaya'yı 1-0 mağlup etmişti. bu skorla birlikte kuzey kore gruptan sovyetler birliği'nin ardından ikinci olarak çıkmış, italya ise turnuvaya veda etmişti.

2002 yılında güney kore ve japonya'nın ev sahipliğinde düzenlenen dünya kupasında ise son on altı turunda eşleşen güney kore ve italya maça çıkarken tribünlerdeki dev koreografide again 1966 yazısı vardı.

koreliler tarihin tekerrür edeceğine inanmıştı. ve yanılmadılar. son on altı turundaki bu maçta christian vieri ile maçın başında öne geçen italya daha sonra 88. dakikada ki hyeon seol'un golüyle yıkılmıştı. uzatmalara giden maçın 177. dakikasında ise jung hwan ahn italya ağlarını havalandırıp turu güney kore'ye getirmişti.

ve again 1966 kehaneti böylelikle gerçek olmuştu.

turnuvanın devamında ispanya'yı eleyen güney kore almanya'ya mağlup olup şampiyon brezilya'ya elenen milli takımımızla oynadığı üçüncülük maçını kaybedip turnuvayı dördüncü olarak bitirmişti.
devamını gör...

koridor (film)

bir erkan tahhuşoğlu filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu da yönetmen erkan tahuşşoğlu yazmıştır. filmde ayşe demirel, emel göksu ve elif ürse rol almıştır. film çeşitli film festivallerinden ödüller ve adaylıklarla dönmüştür.

daha önce erkan tahhuşoğlu ismini hiç duymamıştım. zaten duymuş olsam böyle bir soy ismi asla unutmam sanıyorum. yönetmen ile bu filmle tanıştım ve film muhteşem olmasa da yönetmenin diğer filmlerini izleme konusunda da bir istek kazandırdı bana.

yaşları oldukça büyük olan ve bir evde birlikte yaşayan iki kız kardeşin hikayesi anlatılıyor bu filmde. bu kız kardeşler birbirleri ile zıt karakter yapılarına sahip ama birlikte yaşamaktan başka yapacak bir şeyleri yok. artık hayatta olmayan eşlerinden kalan maaşla hayata tutunmaya çalışıyorlar.

filmdeki portakal soyma sahnesi gösterişsiz ama çok etkileyici bir sahneydi bence. kardeşlerden biri portakalı önce tepelerini kesip sonra dikine kesikler attıktan sonra eliyle soyarken büyük kardeş elma soyar gibi soyuyordu. küçük ve gösterişsiz bir sahne ile çok şey anlatmış bence yazar.

dediğim gibi muhteşem bir film değildi ama ben izlemekten keyif aldım.
devamını gör...

edebiyatın kısa tarihi

bir john sutherland kitabıdır.

yazar, akademisyen ve köşe yazarı olan john sutherland tarafından büyük bir edebiyat sevgisi ile yazılmış olan bu kitap dinin kısa tarihi ve islamın kısa tarihi kitapları gibi alfa yayınları tarafından araştırma başlığı altında yayımlanan kısa tarih dizisi ile dilimize kazandırılmış.

kısa tarih dizisindeki diğer kitaplar gibi bu kitapta fazla derin detaylara girmeden bize edebiyatın yolculuğunu anlatıyor. gılgamış destanında harry potter evrenine kadar birçok eser var bu kitabın içinde.

edebiyatın sözlü olarak yayılmaya başladığı, aslında bazen sadece mitler ve destanlarla büyüdüğü zamanlardan az sayıda olsa da bazı edebiyatçıların milyonlarca okura ulaşan süper starlara dönüşmesine kadar geçen sürenin eğlenceli bir anlatımı bu kitap.

ağırlıklı olarak batı edebiyatını odak noktasına almış yazar john sutherland. beowulf ve don quijote gibi destanlar ve edebiyatı derinden etkileyen romanları görmek müthiş bir keyif oldu benim için bu kitabın içinde.

edebiyatı benim için çok küçük yaşlarımdan beri büyük bir tutku. bu tutku azalmıyor ama bu tür eğlenceli kitaplar okudukça ara ara normalde olduğundan daha harlı bir hal alıyor.

edebiyat ile ilgilenen herkese tavsiye ederim.
devamını gör...

the blacksmith

bir buster keaton ve malcolm st. clair filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu da yönetmenler buster keaton ve malcolm st. clair birlikte yazmıştır. filmde sessiz sinema dönemlerinin en önemli isimlerinden biri olan buster keaton, edward f. cline, virginia fox, billy franey, joe roberts ve malcolm st. clair rol almıştır.

filmin isminin de vaat ettiği gibi buster keaton bu filmde bir demirciyi canlandırıyor. yaşadığı kasabanın ismi smithy kasabası ve bu kasaba yalnız, uzun ve gereksiz bir ağacın olmayan gölgesi altında sessiz sakin uzanmakta.

buster keaton atlara nal çakarak, araba tamir ederek yaşadığı kasabanın ulaşımda sorun yaşamaması için o eşsiz kol kasları ile çalışmakta. ve elbette yanında çalıştığı demirci için zor zamanlar icat etmek konusunda da çok ısrarcı.

filmde buster keaton yine kendisi olmayı başarmış. bir arabayı perişan etme sahnesi gerçekten çok eğlenceli idi. ancak özellikle tren sahnesine bayıldım.

buster keaton filmlerini çok seviyorum. sessiz sinema yıllarının en önemli isimlerinden olan buster keaton bana her zaman imkansızı başaran insanlardan biri gibi gelir.
devamını gör...

yedinci adam

bir john berger ve john mohr kitabıdır.

john berger sevdiğim yazarlardan biridir. bu kitapta john mohr'un metinleri ve muhteşem fotoğrafları ile birlikte avrupa'daki göçmenlerin durumunu anlatmış bize. kitabın yayım tarihi 1975. yani tam elli yıl öncesine dair bir kitap ancak alabildiğine güncel, olabileceği kadar zamane.

kitabın alt başlığı avrupa'da bir göçmen işçinin hikayesi. elbette yazar göçmen işçilerin yaşadığı sorunlara marksist bir bakış açısıyla yaklaşmış.

böyle bir kitap yazarken, yani göçmen işçilerin gittikleri ülkelerde yaşadıkları zorlukları anlatmak için uğraşırken john berger ve john mohr, john berger'in söylediğine göre hem siyasi analizlerden hem de şiirden faydalanmış.

sadece bu ifade bile kitabın ne kadar derin, ne kadar içten ve ne kadar dolu olduğunu anlatmaya yeter. ayrıca aynı ifade bize gösterir ki john berger ve john mohr sadece bu konuyu anlatmak değil derinlemesine anlamak da istemişler bu eseri ortaya çıkarırken.

bu kitap her yanıyla çok sevdiğim bir eser oldu. okurken beni ciddi ciddi düşündürdü. hem de tanıdık bazı isimlerden yapılan alıntılar da mutlu etti beni.
devamını gör...

zuhal (film)

bir nazlı elif durlu filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu da yönetmen nazlı elif durlu ve ziya demirel birlikte yazmıştır. filmde nihal yalçın, fatih bal, sadi celil cengiz, sarp aydınoğlu, sena başdoğan, gökçe güneş doğrusöz, burcu halaçoğlu, ılgaz kocatürk, nur süer ve şebnem sönmez rol almıştır.

filmdeki rolüyle nihal yalçın antalya altın portakal film festivalinde en iyi kadın oyuncu ödülünü kazanırken film de en iyi film ödülünü elde etmiştir. film başka film festivallerinden de ödüller ve adaylıklarla dönmüştür.

sevgilisi iş seyahati için uzakta olan zuhal evin içinde bir kedi sesi duymaya başlar ancak o sesin nereden geldiğini bir türlü çözemez. kedinin nerede olduğunu bulmak için apartmandaki insanlarla etkileşime girmek zorunda kalan zuhal yine de bir sonuca ulaşamaz.

bir süre sonra hikaye patrick suskind'in benim çok sevdiğim güvercin (kitap) öyküsü gibi bir hal almaya başlar ve zuhal bu kedi sesi yüzünden uykusuz geceler geçirir.

nihal yalçın'ın performansını gerçekten çok beğendiğim ama benim için vasatın altında kalan bir film oldu.
devamını gör...

islamın kısa tarihi

bir annemarie schimmel kitabıdır.

alfa yayınları tarafından araştırma başlığı altında sunulan kısa tarih kitaplarından biridir. annemarie schimmel bir islam çalışmaları uzmanı olarak gayet başarılı bir çalışma yapmış bence. zaten alfa yayınları'nın kısa tarih dizisindeki çoğu kitabı tıpkı bu kitabı okuduğum gibi severek okudum.

annemarie schimmel bu kitapta belli başlıklar altında dünyada çok sayıda insanın inandığı bir din olan islam dininin gelişimini, değişimini anlatırken bir yandan da bu dine mensup olmayan insanların islam dinine bakışını ve bu dinle ilgili görüşlerini anlattığı sayfalar yazmış.

islam öncesi dönemlerde arabistan ve batının bu güçlü dine olan bakışını anlatarak başladığı kitaba annemarie schimmel daha sonra islam peygamberi ve bu dinin yayılışını anlatmış.

sonraki bölümlerde islamiyetin kutsal kitabı olan kur'an ve bu kitabın öğretileri üzerinde duran yazar hadisler, yasalar, din bilimler, islamiyet felsefesi üzerinde tartışmalar yapmış annemarie schimmel.

kitap boyunca dünyada en çok inanılan dinlerden biri olan islamiyet üzerine çok derinlemesine olmasa da böyle hacimsiz bir kitap için gayet yeterli bilgiler vermiş yazar.

keyifle okunan bir kitaptı.
devamını gör...

sekizbinlikler

deniz seviyesine göre yükseklikleri 8000 metrenin üzerinde olan dağlara verilen isimdir.

bu kavram benim karşıma volkan sönmez'in kurgudışı eseri olan cahillik hakkı isimli kitabında çıktı. ve sanırım bu kitapta işime yarayacak tek bilgi de bu oldu.

bu dağların en bilinenin everest'tir. 8850 metre yükseklikte olan everest'i 8611 metre yüksekliğindeki k2 zirvesi takip eder. daha sonra 8586 metrelik kanchenjunga, 8516 metrelik lhotse, 8453 metrelik makalu, 8201 metrelik chooyo takip eder.

toplam on dört dağdan oluşan bu listede chooyo'nun ardından 8167 metre ile dhaulgari gelir. daha sonra ise 8163 metrelik manaslu, 8126 metrelik nanga parbat, 8091 metrelik annapurna, 8068 metrelik gasherbrum 1, 8047 metre yüksekliğin olan broad peak, 8035 metrelik gasherbrum 2 ve son olarak da 8027 metre yüksekliğindeki shishapangma vardır listede.

dağcılık hiç ilgimi çeken bir konu değildir. insanların böyle bir tutkusu olmasına saygı duysam da pek anlam veremiyorum. zira bana bu tutku çok tehlikeli geliyor.

sekizbinlikler ismi verilen bu dağlara tırmanmaya çalışırken hayatını kaybeden dağcılar olmuştur. ancak italyan bir dağcı olan reinhold messner bu on dört zirveye de tırmanan ilk isim olmayı başarmıştır.

ülkemizden ise farklı rotalar izleyerek bu on dört dağa iki kez tırmanan tunç fındık türkiye adını bunu başaran ilk ve tek dağcı olmuştur.
devamını gör...

15 ağustos 2025 galatasaray fatih karagümrük maçı

saat 21.30'da rams park'ta oynanacak olan maçtır.

maçın hakemliğini ozan ergün yapacaktır.

bu sezonun ilk hafta maçında galatasaray rakibi gaziantep futbol kulübünün deplasmanda 0-3 ile geçtikten sonra yeni sezonda ilk kez taraftarının karşısına çıkıyor.

galatasaray maça kalede günay güvenç ile çıakcak. fernando muslera sonrası ederson santana de moraes ile anlaşmak üzere olan galatasaray yeni kalecisi gelene kadar her zaman güven veren günay güvenç ile oynamaya devam edecek.

savunma hattında roland sallai, davinson sanchez, abdulkerim bardakçı ve eren elmalı ile oynayacak olan galatasaray savunmada en azından lig için güven veriyor.

orta sahada son üç sezondur varlığı ile taraftarı mutlu eden lucas torreira ve geldiği günden beri çok iyi oynayan mario lemina, ilk maçta biraz tutuk olsa da yavaş yavaş takıma ayak uyduran leroy sane, gabriel sara ve yunus akgün forma giyecek.

hücumda ise ilk maçta penaltıdan olsa da iki gol atan ve bir de asist yapan barış alper yılmaz yer alacak.

bu maçta victor osimhen'in ikinci yarı belli bir süre alma ihtimali var bence. ancak mauro icardi için biraz daha beklemek gerekecek.

maçı taraftarı önünde oynayan galatasaray'ın zorlanmadan kazanacağını düşünüyorum. ilk maçı ertelendiği için sezonu bu maçla açacak olan fatih karagümrük ise bence varlık göstermeyecek.

maçın 4-0 gibi bir skorla bitmesini bekliyorum.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim