#ödüllü filmler
drama
9.3 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

çok olumlu eleştiriler alan bir florian zeller filmi. en iyi film dalında 93. oscar ödül töreni'nde yarışacak. ben henüz görmedim. yönetmenin neden aday gösterilmediği ile ilgili bir yorum yapmam doğru olmaz dolayısıyla. belki senaryo filmidir, yanlış bir şey söylemek istemem. ama fragman izlemekten bile tırım tırım kaçan biri olarak benim bile bir sürü yerde karşıma çıktıysa bu film adından uzun süre söz ettireceğe benziyor. kadro yakıyor gerçekten; olivia colman, anthony hopkins, rufus sewell, mark gatiss...
devamını gör...
2020 yapımı oscar adayı film. florian zeller'ın yönetmenliğini yaptığı film bir kitap uyarlamasıdır. başrolde anthony hopkins vardır. olivia colman ona eşlik eder. bir performans filmidir. muhteşem anthony hopkins'in bu rolüyle oscar'ı alması gerekiyor diye düşünüyorum. çok etkileyici bir oyunculuk sergilemiştir. anthony'nin zihninde dolaşırken, yaşlanmanın zorluklarına tanık olmak içimi burktu. ayrıca filmin kurgusunu çok başarılı buldum.
devamını gör...
uzun uğraşlar sonucunda izlediğim ve an itibariyle bitirdiğim filmdir. filmi izlemek için aradım ama telif yediği için bulamadım online olarak ve arkadaşlarımdan yardım istedim. sonuç olarak filmi mellisho buldu altyazıları ise lucifer ulaştırdı.

öncelikle uzun zamandır izlediğim en iyi film kesinlikle en iyisi. hatta filmde kullanılan müzikler bile bir çok filmden iyi. bak istersen lan

film demans hastası anthony'nin başından geçenleri anlatıyor.
yönetmen anthony karakterinin kafasının içinde bizleri dolaştırıyor. yönetmen bize hastalığı öğretmek yerine hastalığı yaşatıyor ve bu yüzden film çok üst düzey bir noktaya gidiyor.

bir yaşlının zihnini kaybetmesi sürekli paranoyak hareketler sergilemesi çok güzel işlenmiş.
anthony hopkins seyircinin içinden geçmeye yemin etmiş gibi oyunculuk performansı sergiliyor. rolü oynamayı reddetmiş rolü direkt yaşamış. bazı kısımlarda canım çok yandı kalbim acıdı öyle büyük bir film olmuş.

filmde mekan kullanımı renkler müzikler hepsi çok başarılı şekilde kullanılmış. ve az sayıda oyuncuyla böyle bir film çekmek gerçekten saygıyı hak ediyor.
mutlaka herkesin izlemesi gereken büyük bir film.

not: spoilerli kısımları bir ara ekleyeceğim çok canımı yaktı film şu an hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.
devamını gör...
yaşlanma, hastalık ve yalnız kalma korkusu üzerine güzel bir filmdi. filmde geçen saat metaforunu ve son sahnelerden biri olan anne sahnesini ayrı sevdim. bilmiyorum film içime oturdu dramatikti epey.
devamını gör...
insanın yüreğini burkan, yaşlanma sürecinde insanın aslında tam da özüne yani çocukluğuna döndüğünü gösteren bir film. hem güçlü görünmeye çalışmak hem de yalnızlıktan ölümüne korkmak.. ah canım.. son sahnelerde ise mahvoldum.. epey ağladım desem yeridir. annemi daha iyi anladım. neden ben evden çıkınca huzursuz olduğunu.. her yerde neden çocuk gibi beni aradığını. ah birtanem, ben hayatta iken seni yanımdan asla ayırmayacağım, bu da sana burda sözüm olsun..
devamını gör...
kesin ağlarım diye düşündüğüm bir filmdi ve son sahnede hıçkırarak olmak üzere 4 sahnede gözyaşlarım sel oldu
anthony hopkins hayranı olarak ekstra saygı duydum oyuncuya
o ilerlemiş yaşa rağmen nasıl bir performanstır o adam konuşmadan o ruh halini yaşattı bize
son zamanlarda izlediğim en güzel dram filmiydi gerçekçi, ağır ve çarpıcı
ayrıca demans hastası aile bireyiniz varsa olay daha da dramatik oluyor maalesef
devamını gör...
(spoiler olabilir)
filmlerde duygulanan herkesin "i want my mommy" repliğinde gözlerini dolduracak ve son sahnede gösterilen yaprakları düşen ağacı gözünü kırpmadan izletecek filmdir. aynı isimli birden fazla film olduğu için belirtme ihtiyacı hissediyorum. bahsettiğim film 2020 yapımı, florian zeller'ın yönetmenliğini yaptığı film. yılın oscar adayları arasında benim için ikinci olan filmdir. özellikle benzer bir hastalığa sahip bir aile bireyiniz varsa bu film içinizden geçebilir.
devamını gör...
efendim fransız yazar florian zeller, 2012’de yazmış olduğu “le père” baba adlı oyununu, birçok oyununu ingilizceye çevirmiş olan ünlü ingiliz tiyatro yazarı christopher hampton ile birlikte sinemaya uyarlamış, filmin yönetmenliğini de kendisi yapmış ama zaten bu film bir üçlemenin ikinci filmi. daha önce la mère / anne”(2010) olarak ilk film yayımlanmış ve yakında da "le fills" oğul olarak tiyatroda sahnelenen oyun da filme çekilecekmiş.

bu film için tek kelime ile muhteşem diyebilirim ama bu tek kelimeyi 3 şey için paylaştırırım.
1. oyunculuklar ki en çok tabi ki (bkz: anthony hopkins) in önünde saygı duruşuna geçeceğiniz o saygın ve gerilimli oyunculuğudur. bu filmde baba rolünü (bkz: robert de niro)ya da (bkz: jean reno) ya da başka herhangi bir oyuncudan izleseydik şüphesiz yine etkilenirdik ama filmin varmak istediği noktayı anlamaz hasta babanın haline üzülürdük. oysa film bize hasta baba için üzüntüye davet etmiyor.

2. kurguya verirdim.kurgu size filmin 3 de ikisi boyunca anthony'nin küçük kızına ne olduğu ve marketten alınan tavuğun ne olduğu üzerinden merak ve gizem duygusunu yüksek bir noktada yaşatıyordu.

3. bakış açısına verirdim. şimdiye kadar demans, yaşlılık, ölüm, ebeveyn çocuk ilişkisi, huzurevi, yalnızlık vs konularda izlediğim, okuduğum, duyduğum ne varsa hemen hemen hepsi bu konuları sağlıklı olan taraf üzerinden ya da yardıma ihtiyacı olan kişi için acindirma mesajı ile yaptı. ilk kez bu filmde çok büyük bir oranda seyirciye demansın ve ya yaşlılığın çaresizliğini, tedirginliğini çok ama çok net şekilde yaşatıyor. siz de şu çaresiz adamın etrafında suretleri sürekli değişen insanlardan ve olaylardan yoruluyor, yalnızlık ve çaresizlik hissini yaşıyorsunuz ki filmin seyircide yaşatmak istediği duygu da tam olarak bu.


filmin sonunda yalnızlığı ile başbaşa kalan ve korkan anthony'nin annemi istiyorum diye ağladığı sahnede siz de onun için bir şey yapamıyor olmanın verdiği çaresizliği yasıyorsunuz çünkü orada gerçek bir çocuk ağlaması görüyorsunuz
.

tek bir mekanın ve aynı eşyaların film boyunca değişimine rağmen sahneler arasında oyuncuların değişimi ile asla sıkılmiyorsunuz, müziklerin coşku ve ruhani havası ve buram buram ingiliz ciddiyeti ile her an artan gerilim etkileyiciydi.
devamını gör...
izlerken bir demans hastasının yerine kendini ne kadar koyabilirsen o kadar koyabildiğin film.

anthony hopkins'in filmde gerçek adını ve doğum tarihini kullanmasının yanında; demans olsan bu kadar oynayamazsın be adam dedirten performansıyla 1 buçuk saatin nasıl geçtiğini anlayamadığımız, zamanın geçmesini anlayamadığımız kadar keyif aldığımız bir film.

filmde en sevdiğim kısım, objektiflik. anthony'nin gözünden de bakabiliyorsun, kızının gözünden de. ikisine de üzülüyorsun, ikisine de hak veriyorsun.
devamını gör...
anthony hopkins'in nefis oyunculuğu ile taşıdığı (ve bu performansını en iyi erkek oyuncu oscar'ı ile de taçlandırdığı) son derece gerçekçi 2020 yapımı film.

klasik bir anlatı ile demans denen illetten muzdarip insanı acınası, bakıp bakıp iç geçirilesi bir obje gibi kenara koymak yerine onun gözünden hayatın nasıl ilerlediğini anlatmayı tercih etmeleri bana kalırsa muhteşem bir seçim olmuş. zaman kavramının anlamını nasıl yitirdiğini, yüzler birbirine karıştıkça insan ilişkilerinin nasıl koptuğunu, bu değişim karşısındaki çaresizliği, bu tatsız sürece dair tüm detayları olabildiğince net bir şekilde anlatmışlar ama bunu yaparken de ana karakterin yürek burkan bazı anlara yetecek kadar bilinçli kalmasını sağlamışlar.

tıpkı gerçek hayattaki gibi.

hayatında demanstan muzdarip bir yakını olan insanların anlayabileceği gibi; zihinsel becerilerin kaybının kusursuz bir yolda yokuş aşağı inmediğini, bazı komik ve tatlı anlarda hala eski günlerin yad edilebileceği detayını kaçırmamışlar.

sonuç olarak da böyle güzel oyunculuklarla (olivia colman'ı atlamak da olmaz elbette) bezeli, kalp kıran ama tuhaf bir şekilde huzur da veren, sıcacık bir film ortaya çıkmış.

aslında bu yoktu da film bittikten sonra anasını satayım içimden geldi, naçizane bir poster de tasarladım:


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
hala fikrim değişmedi gelmiş geçmiş en iyi oyunculuğun sahnelendiği dram filmidir. anthony hopkins muhteşem bir deha. ne kadar aciz varlıklar olduğumuzu unutursanız açıp bu filmi izleyin bence.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"the father" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim