iskele yazar profili

az önce instagramda gezerken bir gönderi gördüm ve gönderide türkiye’deki tarihi bir yapıdan bahsediyordu.
gönderiyi maalesef doğru düzgün okuyamadım bile. neden diyecek olursanız çünkü lan ne yapmışlar, yine restorasyon işkencesi mi, tarihi esere zarar olayı mı ne olmuş yıkmışlar mı diye diye kelimeleri atlaya atlaya yazının sonuna varmaya çalıştım.
neyse ki öyle bir şey değilmiş de çok acı değil mi bi tarihi eser fotosu gördüğümüzde bile yüreğimizin ağzına gelmesi?

bence ak parti seçmeni sorumluluk almak istemeyen ve bunun sonuçlarını kaldırma gücü olmayan kişilerdir ve bu yüzden her şeyi ama her şeyi onlar için yönetecek tüm kararları onlar için alacak ve sorumluluğunu da güya kendisi çekiyormuş gibi sunacak ve de yaşananların herhangi bir olumsuz sonuç vermesi durumunda bunu illa ki bir şekilde açıklayabilecek (bunlar hep dış güçlerin oyunu biz bir şey yapmadık gibi) birilerine ihtiyaç vardı o kesim için, bu da akp oldu. bu cahillik olarak mı nitelendirilir bilemiyorum ama kendi kararlarını almada ve kararların sonuçlarına katlanmada zayıflık olarak adlandırılabilir kesinlikle. görüyorsunuz ki bu kesim bir şeyi şiddetle savunur savunur, neden diye sorduğunuzda reis öyle diyorsa vardır bir bildiği der, savunduğu şeyi doğrulayacak bir argümanı yoktur.
he bu arada alınan kararların sonuçlarına katlanmaktan bahsettim. bu insanlar belki bazı çeşitli küçük sorumluluklardan kaçarken aslında en büyük sonucun altında eziliyorlar. mesela bir gün başları sıkışsa onlara hakkını verecek bir adalet sistemi yok, günden güne altında daha fazla ezildikleri bir ekonomi düzeni var. yani evet mi diyelim hayır mı diyelim diye düşünmemek, bir kişinin dediğini doğru kabul etmek aslında onlara düşünmekten çok daha büyük sorunlar açtı. keşke düşünselerdi.

hayat bilgisi dizisinden hatırladığımız ruya karakterine hayat veren oyuncu.

arda kural’ın kendini toparlaması ve bunun duyulması ile adı sık anılmaya başlayan ünlü kişisi de denebilir. arda kuralın kendini toparlaması güzel bir olay umarım devamı onun için iyi olur ama bu eski aşk hikayesi ile arda’nın üstünden kendini hatırlatmaya çalışan yıldız asyalı umarım ki arda kuralın toparlanmasını kötü yönde etkilemez

kazma küreği bilmiyorum da bizim buradaki kediler alev alev yanmaya başladı daha şimdiden. mauuv da mauuv bütün gece

çok güçlü bir insanken sana liman olabilecek birini bulunca tüm güçlülüğünü bir kenara bırakıp kendini tamamen o kişinin himayesine sokmak...

börek yapılırken çiğ yufkadan kopartılıp verilmesini beklemediğim an...

ve evet çiğ yufka yiyordum çocukken

o kantinin pis ve aşırı yağlı döneri ve kokusu

memnun değiliz ya yaşadıklarımızdan ve hayatta konum buluşumuzdan;
diyorum ki bir tuz tanesi olsaydım bu dünyada insan olmak yerine. paketlere hapsedilseydim bir eve girmeyi bekleseydim evde tuzluğa koyulmayı bekleseydim sonra tuzluktan dökülmek için sıranın bana gelmesini... yenseydim ve gitseydim bu hayattan. sıradan, düz, diğerleriyle eşit bir tuz tanesi...

kırmızı paketli tuzlu çubuk kraker

(bkz: maske)

patronun bana yüklediği işlerin karşılığında aldığım maaşın yetersiz olduğuna beni inandırarak patronla tartışmaya sürüklediğinde ayıktığım mevzu

biri birinin kulağına bir şey söylerken dinleyen kişinin diğer kulağına kulağımı dayadığımda söyleneni duyabileceğimi sanıyordum
(bkz: nasıl ya bir kulaktan giren diğer kulaktan çıkmıyor muymuş?)

siyaset
ekonomi
din tüccarları

(bkz: dilim)

oh çok iyi olmuş bu başlık.
bi tane film vardı sanki böyle yerin altındaki bir şehirde geçiyordu sonra şehirde bir sorun yaşanıyordu da yer yüzüne mi ne çıkmaları gerekiyordu. genç bir çocukla genç bir kızın aşk hikayeleri de bu olaylara dahildi. neydi o?

(bkz: yabancı damat)