herkesin bende sinir olduğu ortak nokta; kaynak vermem. bir konuda konuşuyorsam ve bir iddam, tarafım varsa kaynak vererek konuşuyorum. karşımdaki insan da aynı titizliği gösteremediği için sinir oluyor. okumak zararlıdır arkadaşlar, az okuyun mutlu olun.
dünya mutfağı aşçılık sertifikam var her ne kadar yapmasamda. yemediğim az mutfak kaldı. fakat efendim mantı; heleki anne mantısı elde açılmış bol harcı olan, inanılmaz bir lezzet bana göre. en sevdiğim yemek olduğunu söylemem gerekiyor.
t: bazı türklerin en sevdiği yemek.
bir istemci ve sunucu arasında protokoller kurarak veri alışverişini sağlayan yapılardır. açılımı application programming interface olarak yapılır. türkçe manası uygulama programlama arabirimi olarak çevrilir. örnek verecek olursak herkesin kullandığı hava durumu uygulamasına veriler meteoroloji müdürlüğü sunucularindaki verinin belirli bir prosedür ile alınıp telefonunuzda gösterilmesi bir api sayesinde gerçekleşir. kendi içinde websocket, rest, soap gibi çeşitleri vardır. benim için soap tam bir baş belasıdır. rest api en popüler olandır.
atatürk'ü her eleştiren atatürk düşmanı değildir. bana göre atatürk'ü hiç eleştirmeyen de atatürkçü değildir. ama şöyle bir durumda var; atatürk'ün aklını, zekasını ve ferasetini yok saymak, düşmanlıktan öte iq yetersizliğidir.
javascript framework üzerinde proje geliştirirken api'dan veriyi doğru şekilde çekip, doğru lifecycle hook ile kullanabilmek. fetch, catch, asnyc await than, alayınız batsın.
gerçekten bu kadar duygusal olabilmeyi isterdim dediğim olgu.
anlatmaya anlatırım herseyi gizlimiz yok. fakat bu ağlama işini çözemiyorum. 10 kusur senedir bir iki kez gözüm doldu sanırım o kadar. beynim çalıştığı sürece sadece alternatifler ve çözüme odaklı. durup ağlamama müsaade etmiyor ne yazık ki. imreniyorum bende böyle arkadaşlara sadece...
kesinlikle katılmadığım önerme. hayatta acı, yakınlarının kaybı vs hiç birsey insanı degistirmeyebilir. insandan insana değişen bir durum. insan biri ölünce ağlamıyor diye üzülmüyor değildir. veya gülmüyor diye mutsuz. bunu da hesaba katınca; insanı değiştiren acı değil acının geldiği kaynak ve kaynağın degiskenligidir. misal evladını kaybeden babanin değişmesi açıdan değil kaynağa olan özlemdendir. ayni babaya oğlunu geri getirin çektiği acıyı geri alamazsınız. ama baba değişmemiş olur. bir süre sonra tamamen normale döner.
ınsan zaten alışmaya, uyum sağlamaya en hakim canlı olduğundan hala besin zincirinin tepesindedir. biz genelde değişmeyiz sadece uyum sağlarız.
kesinlikle 12 yaşına kadar öğretilmesi gereken kurallar. yoksa sağduyu ve vicdan yoksunu kadın erkekler ile uğraşıyoruz. çünkü görgü sadece tokalaşmak falan değildir. toplumun dinamiklerini anlamak icsellestirmek ve ona göre yaşamaktır.
yazılımcı olmak. 3 ay bootcamp 3 ay staj 6 ay çalışma hayatı hoooop senior developer + 10k dolar maaş hayalleri. olmuyor arkadaşlar olmuyor. gidin cs okuyun sonra 4 5 tane sertifika alın. birde kafanızı kullanıyorsaniz olur. yoksa kan ter ve gözyaşı ile kazıyarak olursunuz.
ebenizin kulak arkası kalacağını gösteren döviz kuru.
sayın halk bakın, damacana veya bir plastik çatal mb, ppk olsaydı eğer faiz en azından sabit kalır ve bu derdi çekmez ebemiz gülüyor olurdu. ppk toplantısında masaya konan çatal bıçak kullananlardan iyi sanırım.
geçmişten günümüze değerlendirme yapınca; depresyon neredeyse milenyum kadar eskiye giden bir hastalık olmasına karşılık, psikolojik bir rahatsızlık olduğu için nedenlerin benzerliği hastalarda farklı sonuçlar doğuruyor.
örneğin iki aynı sosyal ve kültürel statüdeki insanın başına benzer olaylar gelince, biri depresyona girebilirken diğeri olaya uyum sağlayabiliyor.
kesinlikle küçümsemiyorum, hatta fazla ciddi buluyorum. kendimde de hafif defresif veya melankolik haller gözlemliyorum. fakat hic bir zaman tamamen kendimi depresyonda görüp sorunları aşmaya çalışmayı bırakamadım sanırım.
hep major veya minor depresyon teşhisi olan biri ile konuşmak istemişimdir ama toplumsal algı yüzünden de gidip soramıyorum konuşamıyorum.
ofansif mizahın günümüzdeki bayrak tutanı. bazen o kadar ileriye gider ki konunun yandaşları bile gülemez. supernature da transeksuelite ile mizah yaparak sjwlerin içinden geçmiştir. özellikle semavi dinlere sorgulama ve mizah ile giydirir.
burada dikkatimi diğer iki dinle ilgili çok cüretkar olmasına karşılık, müslümanlığa çokta dil uzatmamasi çeker hep.
birde yukarıda biri amerikali stand-upcı yazmış da arkadaşlar adam ingiliz ve amerikalilarla dalga geçer ekseriyetle.
tercih etmediğim tatlar var, fakat bir insan bence herseyin tadına bakmalı makul çerçevede. timsah olsun köpekbalığı olsun yenebilir her etin tadına bakılabilir. zehirli olmayan tüm otlar yenebilir.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.