ruh sağlığının bozulduğu gerçekliğini kaybettiğine delalettir bence bir terapiye gitse iyi gelir diye düşünüyorum. kitabı yaşayarak okumak sağlıksızken kitapta olanları hayal edebiliyor olmak daha sağlıklı.
insan olarak sorumluluğu azaltmak ve dedikoduyu sevmemekten kaynaklı oluşan durumdur. insanların iki yüzlülüklerine katlanmamanın da en güzel yoludur ayrıca kendi kendine vakit geçiren çevresinde az ama öz insanlar barındıranlar daha huzurludur, kalabalıklar kaosuda beraberinde getirir.
alla sen ya! sende yapsa nolur! enflasyonu düzeltemeyen kendilerine fayda sağlayan birileri mevcutken zam yapsalar nolur alım gücünüz daha da düşecek yazık halkıma ama halkımda iradesini seçimlerde göstermek zorunda dinci laflarıyla din ve vicdan özgürlüğünü ihlal ederek insanların iradesini zedeler nitelikteki konuşmalarla kandırılmayacak zeki ve aydınlık olmak zorundalar yoksa daha da çok sürüneceğiz!...
bursada aklı başında olup sistemi düzeltebilecek birisi sanırım yok yönetici kafilesi bursa onların çiftlikleriymiş gibi at oynatırken halk gerçekten sürünmekte. indirimli kartlarda olan koşullarıyla okumuş insana gerektiği değeri göstermemesiyle toplu taşımada ki zamnlarıyla gerçekten değişmesi gerektiğini düşündüğüm yönetim! zaten seçimlerde bir şaibe olduğu çok ama çok net hissedildiği ve görüldüğü halde bursanın uyuyan halkıyla bu normalleşmiş düzende problem görememeleride normal. istanbulda ki basiret bursa halkında yok. uyumaya devam edin ey halkım sonunda yiyecek ekmek bulamayacaksınız.
aslında başlık bursada ki sistemsizliklerin rezaleti olacaktı ne istanbulda ne de ankarada böyle bir şey yok! yüksek lisans öğrencisine çalışmama şartıyla öğrenci kartı veriliyor. evet yanlış duymadınız indirimli karttan yararlanmak istiyorsanız çalışmamanız gerekiyor!!!!! yetmedi örgün eğitim okusanızda ! öğrenciliğiniz e devlette gözüksede o kare kodlu belgeyle müracat etsenizde neymiş efendim onların sisteminde görünmüyorsa işlem yapamazlarmış senin sisteminin yetersizliğinden banane!!!!!! bursanın sistem yetersizliklerinden altyapı sorunlarından gına geldi!!!!!!!!!!!!
şerefsizi polis yaparsan ruh hastasını adam yerine koyarda polislik mesleğine atamasını yaparsan işte olacağı budur iyi ve işini hakkıyla yapan polislerimizi tenzi ederek bu gibi manyaklar hakkında acilen işlem yapılmalı kamu davasına çevrilerek. aaa ama kesin bu tür şahsiyetsizlerinde arkası vardır malum yerlerden üstü örtülür. ama bizler unutmayız unutturmayız.
belli standartlarda sıkışıp kalmış evine ekmek götürebilmeyi lüks gören insanca yaşamanın ne olduğuna dair hiç fikri olmayan bu tip insanların fikrini almak bile bana komik geliyor. insanın fikrinden önce bilgisi olması konuşması için.
sanırım gerçek tc vatandaşlarının gitmesi amaçlanıyor bu söylemlerle e gidelim biz o zaman ülkemizi terkedelim başka ülkedekiler gelsin çöksün memleketimize
ülkenin durumu endişe verici nitelikte olduğu için gelecek endişesi beni paranoyak ve olumsuzlukları daha fazla görür hale getirdi ve hayattan zevk almamaya başladım. ama bu demek değil ki vazgeçeceğim kullanacağım oy ile fikirlerimle yaşamaya devam edeceğim onların ellerinde cehaletlerine dayalı yargıları benim elimdeyse bilgiye dayalı kaliteli fikirlerim var! yaşasın eğitim yaşasın mücadele yaşasın bilgi !
en güzel cevap suskunluk olacaktır çünkü belirsizliktir insanı hasta edip çileden çıkaracak olan bu yüzden sabırlı ve sessiz olmak en güzeli duygularını da belli etmeyeceksin ki karşındaki tatmin olamasın ne düşündüğünü hissedemesin.
--! alıntı !--
yaşamın anlamı gece duyumsanır ve sorgulanır. kimse bunu öğle yemeği sırasında tartışmaz.
asıl açıklanması gereken, neden aç insanın çaldığı ya da sömürülen adamın grev yaptığı değil, neden aç insanların çoğunun çalmadığı ve sömürülenlerin çoğunun greve gitmediğidir.
sırf günü huzurlu geçirmek için sık sık “evet” der, ama aslında “hayır”ı kastederiz.
gün boyunca hayatta kalmaya, geceleri ise yaşamaya çalışırız.
brus lee filmleri izledikten sonra annemlerin yatağında ters takla atmaya kalkmış ve boynumun üzerine düşmüştüm annem görüpte yetişmiş nefessiz kalışımda bana nefes olup beni kurtarmıştı.
hayatın bütün bu çok zor ve yanıtsız sorularına verdiği ortak yanıtın dışında bir yanıt yoktu. bu yanıt şuydu: günün gerektirdiği şekilde yaşamak, yani unutmak...
her zamanki gibi eksik yazılmış sözcüklerin doğrusunu tahmin etmeye çalışarak okudu ve yüzü aydınlandı…
insan birini seviyorsa, onu olduğu gibi seviyordur, olmasını istediği gibi değil.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.