başlıca amerikan siyasi ve güncel konularına dokunarak güldüren, düşündüren çizgi film. her bir karakterin ayrı izleten havası vardır. kara mizah hakimdir ve var olan hükümeti eleştirmede hiç çekinceleri yoktur.
efenim, gülhane parkı nazım hikmet'in ceviz ağacı şiiri için hikayeye ev sahipliği yapmıştır.
hikaye özetle şu şekilde;
nazım hikmet kaçak olarak arandığı dönemde sevgilisi piraye ile mektuplaşır. arandığından ötürü mektubu posta ile değil güvendiği bir arkadaşı ile yollar. bir mektubunda ünlü edebi kafamız piraye hanımlarına şöyle buyurur "sizlerle şu gün gülhane parkında buluşmayı arzularım". fakat polise asla ulaşmaması gereken o mektup önce polise okunur ve sonra piraye alır teslim alır. bundan habersiz olan nazım kendisi gibi habersiz olan pirayeyi parkta beklerken kendisi için gelen polisleri görür ve ilk gördüği ağaca tırmanır. o gün nazım'ı ne polis ne de piraye görür.
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında.
ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında.
bu iki dize o gün o ağaçta yazılmıştır.
şahsımın bir tanımında belirttiğim gibi "ihanet asla düşmanından gelmez" sözü bu hikayede de geçerlidir.
cem karaca ise mükemmel seslendirmiştir bu şiiri. ikisi de çok kıymetli iki değerimizdir.
sıklıkla uçuş personellerinin diğer mesleklerden farklı birçok meslek hastalığına sahip olması ve çeşitli vakalardan dolayı başlı başına ayrı bir alan sayılabilir.
aynı zamanda uzay personelinide çok yakından ilgilendirmektedir.
çok güzel olmuş.
fakat şuan tek kafamı kurcalayan "friends"-"himym" rozetleri iğneleme mi içeriyor yoksa karışmış mı? tek benim mi dikkatimi çekti yoksa :)
whatsapp telegramın getir götürünü yapar. özellikle masaüstü uygulamasında telegram kat ve kat daha üstün fakat ortada telegrama ısınabilme sorunu da var. ben 5-6 yıldır kullanıyorum ama birinin ısınamadım ya demesine de anlamadığım şekilde hakta verebiliyorum
saldırı durumlarında öncelikli olarak kritik askeri üsler, enerji santralleri ve yönetim birimleri hedef alınır. ardından toplum içinde yaşanmaya başlanacak kargaşadan dolayı toplum güvenliği ve sağlık sistemi zor duruma girecek bununla birlikte temel ihtiyaçlar (gıda, hijyen, enrerji) karşılanamamaya başlanacaktır.
tabii ki de devletlerin bu durumlar için ilgilenen birimlerinin olduğunu ve halihazırda sürekli güncellenen planlarının bulunduğunu biliyoruz. daha doğrusu inanıyoruz.
böyle bir durumun varlığında tutankamonun laneti sığınakların öneminden bahsetti. peki bu sığınaklarda bulunduğumuz süre boyunca enerji, besin, iletişim ve hijyen nasıl karşılanacak?
enerji ihtiyacı?
günlük hayatımız için çevreci ve tasarruflu olan güneş panelleri bizler için böyle bir felaket sonrası hayat kurtarıcı bir kaynak olacaktır. piyasaya sunulan güneş panelleri normal çevre koşullarına dayanacak şekilde geliştirilmiştir bundan dolayı yedekte mutlaka birçok panelimizin bulunması gerekmekte.
afet/saldırı sırasında kullanmakta olduğumuz paneller çok büyük bir ihtimal kritik hasar alacağından patlamadan bir süre sonra yedeklerimizi kullanmaya başlayabiliriz fakat çevre koşulları hala masum değil. radyasyon seviyesinin hala normalin çok üstünde olması güneş panellerini hızlıca tüketmekte. birkaç yıllık ömrü olan panellerin bir iki haftada zarar görmesi yüksek olası olduğundan yedekte birkaç panelin bulunmasında fayda var. peki ne kadar güce ihtiyacımız var? birazdan öneminden bahsedeceğim radyo, telsiz, aydınlatma ürünlerinin bataryalarının doldurulması bizim için öncelikli. bunların yanında zaman zaman sığınağı ısıtmak gerekebilir ve belki mini dolap ve mini ocak için kullanılabilir.
besin?
peki biyolojik enerjimizi nasıl elede edeceğiz? tabii ki uzun süre dayanacak ve az yer kaplayan konserve yiyecekler, paket gıdalar ve su.
konserve bezelye, mısır, balık gibi gıda ürünleri bizim temel besin ihtiyaçlarımızı karşılayacaktır. bunun yanında paket çikolata, kuruyemişli (özellikle yer fıstıklı) bar ürünler ve evden getirebileceğimiz benzeri ürünler ve meyveler. ara ara evimize ve en yakın markete çok kısa süreliğine gitmemiz gerekecek.
iletişim?
devlete bağlı birimler (kolluk kuvvetleri, haber ajansları, kurtarma birimleri) bizlere düzenli olarak çeşitli bilgileri anons geçeceklerdir. bu radyo sinyalleri üzerinden yapılacaktır.
bundan dolayı bölgemizdeki fm radyo sistemleri zarar görmediyse fm radyo üzerinden, fm sistemleri zarar gördüyse am radyo üzerinden sık sık anonslar yapılacağından mutlaka bir radyomuz bulunmalı.
fakat bundan daha önemlisi telsiz sistemi kullanmak. sığınakta bir adet sabit hf telsiz sisteminin bulunması bizim için hayati önem taşıyabilir. bu sayede çok uzak mesafelerden sinyal alabilir ve sinyal yayınlayabiliriz. bunun yanında birçok vhf/uhf el telsizi bulunması çevremizle haberleşmek için yararlı olacaktır. detaylı bilgi için kıyı emniyeti , vikipedi , radyo amatörleri cemiyeti
dışarı çıktığımızda bizi ne bekliyor?
kargaşa (malesef kendimizi ve ailemizi korumak için biraz silahlanmamız şart), yağmalanmış bölgeler (ev, market, eczane, araba). dua edelim kolluk kuvvetleri en kısa sürede kontrolü sağlıklı bir şekilde ele alır.
dışarı çıktığımızda en önemli ihtiyacımız radyasyondan korunmak ama nasıl? özel bir tulum, maskemiz bizi ilk zamanlar kısa süreliğine koruyacaktır. sonrasında mutlaka uzun kollu üst ve pantolonlarla dolaşmamızda fayda var.
iletişim için vhf/uhf bir el telsizi bizi hem sığınakla hem çevremizle iletişimi halinde tutacaktır.
en basiti erken kalkmak. gün doğumunda uyanık olmak
bol su tüketmek
düzenli egzersiz yapmak
hayır diyebilmek
kendini dinlemek
gerektiği kadar bencil olmak
aile ve arkadaşlarına değer vermek
düzen vardır. evrenin bir noktasında oturduğunuz yerden bir başka noktasındaki bir şeyi hesaplayabiliyor olmanız düzenin varlığını gösterir.
kaos diye kafamızı kurcalayan ise işlem gücümüzle hesaplayamayacak kadar çok girdili sistemlerin varlığı. yeterli gücümüz olduğu takdirde onlar da hesaplanabilmekte
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.