1.
nikos gatsos seçme şiirler
" ne yazık bilmiyorsun seni sevdiğimi. "
bugün aramızdan ayrılışının 33. yıl dönümü olan yunan şair nikos gatsos imzalı eser; yalnızca 124 sayfa olan kitabımız 1995 yılında yayınlanmıştır.
nikos gatsos salt şair kimliği ile sıyrılmış değil, ayrıca bir şarkı sözü yazarı ve çevirmendir, amorgos şiiri ile tanınırlığını arttırmıştır.

şimdi ise kitaba geçelim.
şiirleri iyi buldum, olağanüstü büyüleyicilikte olduğunu belki iddia edemem ama bir yerden dokunan, iç sızlatan, etkilemesi mümkün şiirlerdi.
aşkı ve yok oluşu anlatan şiirlerdi bana kalırsa, kimse ölümsüz değilse her aşk yok olmaya ya da er geç bitmeye mahkûmdur zaten, şair de bunun farkına çoktan varmış olacak ki bu fark ediş şiirlerine de sirâyet etmiş, keskin bir biçimde yansıtılmış.
birini ne çok sevdiğini bir tek kendinin biliyor olması, her güzelliğin bir gün miâdının dolacak olması, sitem etmenin faydasızlığı, aşık olunanın söküp alınmış olduğunu hissetmek, umutsuzluğa sürüklenmek, verilen değeri karşıdakinden aynı şekilde görememek, yüreğinin sessizce ağladığı zamanlarda bile yapayalnız olması, özgürlüğün ancak ölümle mümkün olabilmesi, yaşamın adaletsizliği, bir zamanlar gördüğün insanın şimdi serap gibi gelmesi, ayrılığın hiç vârolmamış gibi eden yanı, şiirleri özetleyebileceğim konulardandı.
şairin duygularını yansıtma biçimi iyiydi.
etkileyici bulduğum bazı dizeleri bırakarak burada bir son veriyorum.

çünkü sen de kaybolmuş olacaksın
güzelliğin de yaşlanacak.
ölümü bu kefene sar
ve yüreğin eğilmesin.
seni nasıl çok sevmiş olduğumu
bir ben bilirim.
ben ki
bir zamanlar sana dokunmuştum.
yabancısın şimdi,
kuşlara selam vermeyen uzak tarlalarda
uçup kanat çırpıyorsun.
sevgin olmadan zaman akıp gidiyor
sevgin olmadan dünya daha küçük.
yeniden yarın yeniden yarın
gelip seni bulacağım.
bana inanmıyorsun, ne yazık
ne yazık bilmiyorsun seni sevdiğimi.
gülsuyu sundum sana,
sen ise bana zehir.
ama özgürlüğü
neden ölümle kazanalım?
eğer düşünde görürsen
yağmurlu bir gecede yakan ateşi
yüreğimdir bil tek başına iç çeken
ve ağlayan..
bana bir kimlik ver
kimim anımsayayım...
bugün aramızdan ayrılışının 33. yıl dönümü olan yunan şair nikos gatsos imzalı eser; yalnızca 124 sayfa olan kitabımız 1995 yılında yayınlanmıştır.
nikos gatsos salt şair kimliği ile sıyrılmış değil, ayrıca bir şarkı sözü yazarı ve çevirmendir, amorgos şiiri ile tanınırlığını arttırmıştır.

şimdi ise kitaba geçelim.
şiirleri iyi buldum, olağanüstü büyüleyicilikte olduğunu belki iddia edemem ama bir yerden dokunan, iç sızlatan, etkilemesi mümkün şiirlerdi.
aşkı ve yok oluşu anlatan şiirlerdi bana kalırsa, kimse ölümsüz değilse her aşk yok olmaya ya da er geç bitmeye mahkûmdur zaten, şair de bunun farkına çoktan varmış olacak ki bu fark ediş şiirlerine de sirâyet etmiş, keskin bir biçimde yansıtılmış.
birini ne çok sevdiğini bir tek kendinin biliyor olması, her güzelliğin bir gün miâdının dolacak olması, sitem etmenin faydasızlığı, aşık olunanın söküp alınmış olduğunu hissetmek, umutsuzluğa sürüklenmek, verilen değeri karşıdakinden aynı şekilde görememek, yüreğinin sessizce ağladığı zamanlarda bile yapayalnız olması, özgürlüğün ancak ölümle mümkün olabilmesi, yaşamın adaletsizliği, bir zamanlar gördüğün insanın şimdi serap gibi gelmesi, ayrılığın hiç vârolmamış gibi eden yanı, şiirleri özetleyebileceğim konulardandı.
şairin duygularını yansıtma biçimi iyiydi.
etkileyici bulduğum bazı dizeleri bırakarak burada bir son veriyorum.

çünkü sen de kaybolmuş olacaksın
güzelliğin de yaşlanacak.
ölümü bu kefene sar
ve yüreğin eğilmesin.
seni nasıl çok sevmiş olduğumu
bir ben bilirim.
ben ki
bir zamanlar sana dokunmuştum.
yabancısın şimdi,
kuşlara selam vermeyen uzak tarlalarda
uçup kanat çırpıyorsun.
sevgin olmadan zaman akıp gidiyor
sevgin olmadan dünya daha küçük.
yeniden yarın yeniden yarın
gelip seni bulacağım.
bana inanmıyorsun, ne yazık
ne yazık bilmiyorsun seni sevdiğimi.
gülsuyu sundum sana,
sen ise bana zehir.
ama özgürlüğü
neden ölümle kazanalım?
eğer düşünde görürsen
yağmurlu bir gecede yakan ateşi
yüreğimdir bil tek başına iç çeken
ve ağlayan..
bana bir kimlik ver
kimim anımsayayım...
devamını gör...