kimse kalbinin ekmeğini yemiyor. "iyilik yap, iyilik bul" koca bir yalandan ibaret. "iyi ol, iyi şeylerle karşılaş", "iyi düşün, iyi olsun". hepsi kocaman bir yalan. hepsi bu çekilmez dünyaya katlanmak için uydurulan yalanlar. hepsi toplum düzenine biraz daha katkıda bulunsun bu “iyi enayiler” diye bize dayatılan propagandalar.
hepsi şımartılmış yetişkinlerin, elini şıklattığında istediğini elde eden şanslıların kendilerini daha özel hissetmelerine hizmet eden cümleler. çok az çaba ile her istediği güzelliğe sahip olanların kendilerini daha da iyi hissetmeleri için güzel bir kılıf.
diğer “iyi enayiler” ise tüm başına gelen kötü olayların kalplerinin kötülüğünden, yaratıcının kendilerini yeterince iyi olmadıkları için cezalandırdıklarını düşünmekle meşgul. verilen mesaj çok net: herkes kalbinin ekmeğini yiyorsa benim kalbim boktan beter.
artık kabul etmiyorum. kalbim değil, bu dünya boktan beter. hem de öyle bir bok çukuru ki; kötülük yapanların yükseldiği, vicdansızların huzur bulduğu, hak yiyenlerin mutlu olduğu, gözüne baka baka sırtından vuranların gün geçtikçe hayatlarının güzelleştiği, kötülük yapanın iyilik bulduğu, kötü olan için “ona bulaşma, başına bela alırsın” dendiği ama iyi olana “vur ensesine, al ekmeğini” dendiği bir garip bok çukuru.
eğer iyiler iyilik bulsaydı, en büyük acıları peygamberler çekmezdi. iyilik bulmanın ön koşulu iyi olmak değil; şans, kader, hatta belki çevre, aile, statü, para, bla bla bla... iyi şeyler yaşamak için iyi olmak gerekmez, hatta hiçbir alakası yok. bu kolektif yalana inanarak büyümüş biri olarak bu yalanı reddediyorum. gene de iyi olmayı seçiyorum ama sonunda iyilik bulamayacağıma eminim. aksine, iyi olmaya devam ettikçe kötülük bulacağıma eminim.
“iyilik yap, iyilik gör” cümlesi koca bir yalan. iyi insanları bul ve onlara iyilik yap, belkiiiii. iyilik görürsün. en azından kötülük görmezsin. kalbinin ekmeğini yemek diye bir şey yok. kalbimi paramparça edip ekmek bananlar iştahla yerken ben neden bu leş tadı alıyorum.
iyiler intikam da alamaz ki zaten. anca haklarını haram ederler.
devamını gör...