1.
satranç
benim için özel bir yeri olan oyundur.
küçükken babam istisnasız her oynamamızda yenerdi. bir kere bile kazanmama izin vermezdi ve tahmin edebilirsiniz ki sürekli satrancın zeka ile doğrudan ilişkili olduğu bir ortamda bu beni oldukça sinirlendirirdi.
üniversiteye başladığımda daha düzenli ve metodik olarak satranç oynamaya başladım. elo skorum chess.com'da 1600 1700 civarına geldi. sonrasında bir vakit babamla rastgele satranç oynayasımız tuttu ve seneler sonra satranç oynadım ve hızlı bir şekilde kazandım.
şimdi seneler geçti ve babamın zihni eskisi gibi iyi değil. hafızasının hafiften gittiğini hissedebiliyorum, yapabileceğim birşey de yok. ben de birkaç hafta öncesine kadar satrancı bırakmıştım, tekrar başladım. skorumun yarısı olan 800 civarında başladım. eskisi gibi düşünemediğimi, oynayamadığımı hissedebiliyorum.
bu açıdan satranç benim için geçip giden zamanın sembolü oldu. ne ben eskisi kadar iyi satranç oynayabiliyorum ne de babam.
küçükken babam istisnasız her oynamamızda yenerdi. bir kere bile kazanmama izin vermezdi ve tahmin edebilirsiniz ki sürekli satrancın zeka ile doğrudan ilişkili olduğu bir ortamda bu beni oldukça sinirlendirirdi.
üniversiteye başladığımda daha düzenli ve metodik olarak satranç oynamaya başladım. elo skorum chess.com'da 1600 1700 civarına geldi. sonrasında bir vakit babamla rastgele satranç oynayasımız tuttu ve seneler sonra satranç oynadım ve hızlı bir şekilde kazandım.
şimdi seneler geçti ve babamın zihni eskisi gibi iyi değil. hafızasının hafiften gittiğini hissedebiliyorum, yapabileceğim birşey de yok. ben de birkaç hafta öncesine kadar satrancı bırakmıştım, tekrar başladım. skorumun yarısı olan 800 civarında başladım. eskisi gibi düşünemediğimi, oynayamadığımı hissedebiliyorum.
bu açıdan satranç benim için geçip giden zamanın sembolü oldu. ne ben eskisi kadar iyi satranç oynayabiliyorum ne de babam.
devamını gör...