siyasal islamcı, türk, atatürk ve cumhuriyet düşmanı; islamofaşistin damadı. kemalist türkiye olmasaydı anadolu'da bir yerde, o da hayatta kalacak kadar şanslıysa, köyden arkadaşlarıyla tezek için kapışacak kalibrede birisi. seçimden sonra ilk kaçacaklardan.
ilk olarak, ne bok olduğu, devletin şirketi tusaş'ın iha biriminin mühendislik direktörü, türkiye'deki ilk ve en önemli iha projelerinin başında bulunmuş remzi barlas tarafından
türkiye'de iha: az bilinen gerçekler
dün gece (18 nisan 2023) cnn kanalındaki bir açık oturumda kendisine “güvenlik politikaları uzmanı”
ünvanı vermiş bir kişinin türkiye’nin insansız hava araçları geçmişi ve özellikle baykar a.ş. firmasıyla
ilgili hararetli, ancak pek de gerçeği yansıtmayan yorumlar yaptığını gördüm. doz aşımı sebebiyle
kaldıramadığım için programın tamamını izlemedim, ancak izlediğim kısmıyla ilgili kamuoyunu
bilgilendirmeyi de konuya 30 yılını vermiş biri olarak görev sayıyorum.
hikaye uzun ve ayrı bir kitabı da hak ediyor. rahmetli ahmet nuri yüksel hocanın kaleme aldığı, çoğu
yanlış ve yanlı değerlendirmelerle dolu, ancak bugünlere bakıldığında bir misyonu da üstlenmiş
olduğu anlaşılan “türkiye’de insansız uçak aldatmacası” kitabını da bu şekilde teni bir kitapta tekzip
etmek gerekli diye düşünüyorum.
öncelikle dünkü programda baykar a.ş. firmasının hiç bir devlet yardımı almadığından bahsedildi. bu
firmaya verilen görünen ve görünmeyen devlet destekleri aşağıdaki gibidir.
1) 4 eylül 2019 yılında çıkarılan cumhurbaşkanlığı kararnamesi (1) ile bu firmaya iha tesisi kurması
için 600 milyon tl (o zamanın kuruyla 105 milyon dolar hibe edilmiş ve vergi muafiyetleri (vergi
indirim oranı %100, yatırıma katkı oranı %120) uygulanmıştır. bu tarihte devletin sahip olduğu
tusaş’ta atıl üretim kapasitesi bulunduğunu ayrıca vurgulamak gerekiyor.
2) bu kararnamede gözden kaçırılmaması gereken önemli bir ayrıntı, 2010 yılında ssm’nin {şimdiki
ssb) büyük oranda tusaş’a hazırlattığı iha yol haritası’nda yer alan gelecekte hedeflenen akıncı ve
muharip iha iha projelerinin, normalde ihaleye çıkılması gerekirken bu firmaya verileceği kabulü
yapılmış olmasıdır.
3) nitekim 2016 yılında tusaş’a atanan ve iktidara ve bahse konu firma sahibine yakınlığıyla tanınan
genel müdür, göreve başladıktan çok kısa bir süre sonra tusaş’ın geliştirdiği anka projesinin devamı
niteliğindeki akıncı projesine tusaş olarak katılmama yönünde yönetim kurulu’na müzekkere
vererek bu yönde karar aldırmıştır.
4) şartnamelerde yer alan iha özelliklerinin detayınagizlilik sebebiyle burada girilmesi uygun olmaz.
ancak akıncı iha’dan beklenen 15 kadar teknik özelliğin 10’dan fazlası anka projesiyle tusaş
tarafından kazanılmış ve sahada denenmiş özelliklerdir. buna karşılık, akıncı projesi bu özelliklerden
sadece 3 kadarına sahip tb2 iha’sını geliştiren baykar a.ş. firmasına, tusaş üst yönetiminin de
katkılarıyla(!) ihalesiz olarak verilmiştir. devlet kaynaklarıyla geliştirilen anka altyapısı yok sayılmış,
bu altyapıyı yeniden geliştirmesi için baykar a.ş. firmasına kaynak aktarılarak devlet zarara da
uğratılmıştır. önemli bir detay, anka projesi kapsamı da türkiye ve çevresinde uydu üzerinden çok
sayıda iha’yı kontrol etmek için bir üssümüzde kurulan altyapı da, uyumsuzluğu sebebiyle akıncı’da
kullanılamaz hale gelmiş ve dublike bir merkez daha kurularak uğratılan zarar daha da katlanmıştır.
5) tusaş’ın yurtdışında girdiği ve kazanma ihtimali yüksek olan ihalelerin bir kısmında “yukarıdan”
gelen talimatlarla teklifler geri çektirilmiş, baykar a.ş.’nin çoğu zaman şartnamelerin tamamını
sağlamayan, anka’dan daha az kapasiteli tb2 ürünüyle buralara teklif vermesinin önü açılmıştır.
maalesef bu ihalelerin bir kısmı da kaybedilmiştir.
6) akıncı projesine girilmeme yönünde tusaş genel müdürü’nün aldırdığı karar sebebiyle önünü
göremeyen ve demoralize olan anka projesinde ortalama 6-7 yıl deneyimli 70 kadar tusaş
mühendisi, kararın alınmasının ardındaki 2 yıllık sürede şirketten ayrılmışlardır, önemli bir kısmı
yurtdışına çalışmaya gitmiştir. yaklaşık 500 adam-yıllık bu değerin telafisi maalesef çok kolay
görünmemektedir.
7) tusaş’ın devletten destek almadan kendi öz kaynaklarıyla anka altyapısı üzerine geliştirdiği
aksungur iha, bu beyin göçünü bir nebze olsun yavaşlatsa da, bu personelin bağlı olduğu orta
kademe yöneticilere uygulanan mobbing’in üzerlerindeki olumsuz etkileri sebebiyle tekrardan
hızlanmıştır.
8) 2022’den itibaren tusaş’a uygulanan negatif ayrımcılık konusunda “kantarın topuzunun biraz fazla
kaçtığı” düşünülerek ve bu yönde haberlerin çıkmaya başlamasından da çekinilerek ihracat
konusunda tusaş’ın önü kısmen açılmış, anka ve aksungur yurt dışı satışları başlayabilmiştir.
ancak geçmişteki hatalı politikaların sonuçlarının geriye alınması maalesef mümkün değildir.
9) baykar a.ş.’nin tb2 ürününün yurtiçi satışlarında başlangıçta pozitif ayrımcılık yapılmış, firmaya
ilave satışlar ve kabul testleri konusunda kolaylıklar sağlanmıştır. ürünle ilgili bazı eksiklikleri dile
getiren personelin üzerinde baskı kurulduğu, hatta görev değişikliği yapıldığı yönünde duyumlar
olmuştur.
10) sahada çok sayıda uçan tb2, anka’dan daha hızlı bir şekilde uçuş saati biriktirmiş, bunun sonucu
hata ve eksikleri giderilerek operasyonel anlamda olgunluğa erişmiş ve başarı kazanmıştır.
11) yurtiçindeki bu operasyonel başarı sebebiyle baykar a.ş. firmasının tb2 ürünü, bir çok ülkenin
ilgisini çekmiş, libya, azerbaycan ve ukrayna gibi sahalarda elde edilen başarılarla da ihracatının önü
açılmıştır. bu aşamada firmaya gösterilen dış ilişkiler ve finansman konularındaki pozitif ayrımcılığın
da muhakkak ihracata bir miktar etkisi olsa da, ürün başarılarıyla kendisi kanıtlamıştır.
12) iha konusunda gerek tusaş, gerek baykar a.ş. ve vestel a.ş. gibi iha geliştiren firmalarla,
bunlara alt sistem sağlayan başta aselsan, roketsan, sage ve havelsan olmak üzere bir çok
savunma sanayi firmasından olylan bir ekosistem mevcuttur. “savunma politikaları uzmanımızın” ve
diğer bazı çığırtkanların söylediği gibi seçimden sonra bu ekosistemi geriye döndürecek bir yönelim
olması mümkün değildir. iyi bir planlamayla ülkemizin bu ve diğer konulardaki geleceği çok parlaktır
ve bulunduğumuz bölge itibarıyla da bir zorunluluktur. bununla birlikte yukarıda örneklenen pozitif
ayrımcılıığın seçimden sonra aynı şekilde uygulanması da beklenmemesi gerekir. konunun bu sözde
uzmanlar ve diğer bazı yorumcularla eskale ve ajite edilmesinin sebebi de tam olarak budur; yeni
dönemde adil rekabet koşullarının geçerli olacak olmasıdır.
(1)
resmi gazete
(2)
kaynak
ikincisi, iha ve siha konusunun tarihsel gelişimi ve bu siyasal islamcı, türk, atatürk ve cumhuriyet düşmanı şahsın, tam da bir müslümana yakışacak şekilde, nasıl savunma sanayi projelerine (tabiiki kemalist dönemde geliştirilmiş) çöktüğü yani çaldığı
evlenebilir, ama kendini siyasi bir fugur yapmayacakti. her soruda "ben bir girisimciyim politika ve v.b islerle ilgim olamaz" diyerek gemisini yurutmeyi tercih edebilirdi, bu startejiyi izleyen bir cok isadami mevcut en cok bilinenler ise (bkz:
koc ailesi),(bkz:
sabanci ailesi).
peki bu arkadas ne yapti politik olmak icin caba sarfetti sanki tum turkiyenin savunmasi bana bagli ben ve kayinbabam giderse ulke cokecek imaji vermeye basladi.
turkiyede iha'nin bel kemigi (bkz:
tusas) 'dir. 1990 yilindan beri iha icin arge yapiyor ilk prototip adi ise (bkz:
uav-x1) dir ve 1992 yilinda ilk ve son ucusunu gerceklestirmistir. bu kisi daha 31 cekmeyi yeni ogrenirken, tusas ar-ge'sini yapiliyordu.
bu kisi kayinpederi kaybedince ilk kacacak kisiler arasinda olacaktir, bunun icin iki nedeni var .
ılki; bu kisi hic bir illegal ise girmemis olsa bile, esi ailesinin tum karanlik ve illegal islerine bulasmis.
ıkincisi; sadece bu kisiye taninan milyonlarca dolarlik imtiyazlarin aynisi baska girisimcilere taninsa rekabet olusur, sektor gelisir. rekabet yuzunden eskisi gibi "milli damat" kontejanindan talimat ile mal satamiyacagi icin zaten eski karli isler yok olacaktir. ekranlarda "bizim isimize takoz koydular". diyerek acitasyon yapacak. zaten bir kac gun oncesinden burada baslik acilmisti.
klasik , politik dinciler ulkeden kacarken ulkenin sirlarini baska ulkelere sattilar. umarim bu kisi oyle bisey yapmaz, bu kiside politik bir dinci oldugu icin suana kadar yaptigi her sey onun bu ihaneti yapacagina daha cok inaniyorum , kendi argesini goturebilir kimse bir sey diyemez, ama
bu kisiye "milli damat " kontejanindan, elde ettigi aselsan ve tusas'in sagladigi resmi ve gayri resmi muhendislik destegi ile elde ettigi bilgilerini satmasindan cekiniyorum.
son olarak, spesifik olarak iha ve sihaların tarihsel gelişimini anlatan görseli koyuyorum: