lise 2'de şemsiye fobimin başlamasına sebep olan o anı..
o zamanlar okulumuz yıkılmış ve yerine başka bir okulda ders gördüğümüz için öğlenci olarak gidiyoruz. haliyle çıkışımız 7-7.30 civarında. bir kış günü okuldan çıktım ama hava nasıl fırtınalı nasıl yağmurlu, zaten 40 kilo bir şeyim yolda yürüyemiyorum. kaldırım kenarlarında, yollarda hep kırılan uçan şemsiyeler var. benim de minibüse binebilmek için hem köprü altından geçmem hem de köprünün dibindeki dört yol ağzını atlatmam gerekiyor. e tabi bilirsiniz o havalarda köprü altları, dört yollar inanılmaz rüzgarlı olur. neyse köprünün altından tam çıkmışım, yüzüme doğru bir rüzgar esti ki bir adım geriye gidip 1-2 saniye duraksadım. tam devam edeyim derken karşıdan gelen bir adamın (aramızda yaklaşık 30-40m olduğunu belirtmek isterim) şemsiyesi elinden uçtu ve ben daha ne olduğunu anlamadan şemsiyenin en üst tarafındaki o çıkıntısı benim gözüme girdi. evet gerçekten gözüme girdi. şemsiye yere düşünce durumu idrak edebilmeyi başardım ve elimle gözümü tutmaya başladım. o sırada adam gelip ''iyi misin'' diye sordu. gözüne şemsiye girmiş birisi olarak ''iyiyim ya bir şeyim yok'' diyorum, bir yandan ağlıyorum acıdan. adam özür diledi birkaç kez ama onun da hatası değil adam ne yapsın şemsiye durmuyor ki insanların elinde.
sonra hiçbir şey olmamış gibi eve gittim annem gözüme bir baktı kıpkırmızı olmuş. bir telaşla ''noldu'' dedi, anlattığım zaman da gülmeye başlayıp ''ay ben de bir şey oldu sandım yaa'' deyip gitti yanımdan. e anne bir şey oldu zaten?!?!?!!? o gün bu gündür şemsiye fobim var, fırtına olmasa bile dışarıdayken şemsiye taşıyan birisinden uzak durmaya çalışıyorum her seferinde.
devamını gör...