taze taze bitirdiğim mehmet rauf eseridir. okurken çok keyif aldığım kısa bir hikayeydi. pek yaratıcı bir kurgusu olmasa bile oldukça akıcı bir üsubu vardı.
“...özen gösterilerek yetiştirilen çiçekler ve yemişler vardır. sonra köşede bucakta,çayırların çitlerin arasında kendi kendilerine yetişmiş çiçeklerle yemişler de vardır. insan, o özen gösterilen örneklere elbette hayran olur. ama doğanın bağış ve özeniyle kıyıda yetişeni de yakından incelersek, ne derin güzellikler buluruz. kimi zaman, bir çayır ucunda öyle bir yemişe rastlarsınız ki hayran olmamak elde olmaz. o denli çekici ve tatlıdır. işte, müjgan hanım’ı hiç tanımadan,dün gece salondaki davranışlarıyla birden görünce bana öyle geldi.onu önce hiç dikkat çekmeyen ama sonra bulunacak pek derin güzelliğe,pek olağandışı tada sahip bir çiçeğe,bir yemişe...örneğin...örneğin...ben pek severim...bir böğürtlene benzettim...”
devamını gör...