isimsiz şiir olur mu hiç?
insan güzel yürekli olunca olurmuş.
şiir okuyanındır ismini vermekte onun hakkıdır diyen şairimiz.
çok sevdiği, hayatını oluşturan arkadaşını kaybettikten sonra.
tanıştığımda şiirlerini çok sevdiğimi söylemiştim.
şiirlerine dizilmiş iltifatlar mutlu ediyordu şairimizi.
ara sıra da yardım ederdim istemese de.
zorlanıyordu bazen yardım istemezdi ama,
istekli olduğumu da bilirdi ses etmezdi.
severdi beni, şiirlerini sevdiğimden mi bilmem.
bir insanın başka bir insana duyduğu sevgiyi,
görmüştüm, imrenmiştim de dostluğuna.
dostuna yazdığı 46 sayfalık şiirin hepsini buraya sığdıramam fakat bir bölümünü paylaşabilirim
*** ***
su gibi kayıp gitti,
parmaklarımın arasından.
kumu kaldı,
çöreklendi
bir yerlere,
taş gibi!
*** ***
neden sonra
gözlerini kaldırdı
daldığı yerden
nerelere gitmiş,
neleri özlemle anmış,
nelere dokunmuştu,
bilinmez.
sordum.
yanıt vermedi.
elerine dokundum
sıcacıktı...
çenesine kadar
ıslanmıştı yüzü.
içine ağlarken,
gözyaşlarını
saklayamamıştı.
o üzüntüsünü
anlatmasa da bir fikrim vardı.
elindekini kaybetmekten korkmuştu,
çocukçaydı...
*** ***
"sütlaç yapıldı,
işkembe temizlendi,
bak gelmezsen
bozulacak."
yazardın.
yeme konusunda
iştahlı olmadığımı
bilmene rağmen.
gelebilmemin bahaneleriydi tümü,
iki sözün belinin kırıldığı,
kuzine üstünde
demlenen çayın
kokusunu birlikte
çekebilme isteğiydi.
şimdilerde çağrılmadan
geliyorum.
gördüğüm, yaşadığım
gözümüzü doyuracak
bir avuç toprak...
hem de en karasından.
anılarımızın arasından
en güzelleri saklanacak
usumda
ölünceye değin!
*** ***
dünyayı sığdırırdın avuçlarına
oysa elerin,
bildiğimiz kadardı.
bazen şaşırırdım
"nasıl beceriyorsun?"
diye takıldığım çok
olmuştu
"gönlün genişse,
her şey sığar!
demiştin.
insanca, bilgeceydi...
-cemil yüksek
devamını gör...