nectar yazar profili

nectar kapak fotoğrafı
nectar profil fotoğrafı
rozet
karma: 4088 tanım: 980 başlık: 147 takipçi: 69
whatever people say i am, that's what i'm not

son tanımları | başucu eserleri


antidepresanı bırakmak

doktorum sağ olsun beni deneme tahtası olarak kullandı ve üzerimde bir takım deneyler yaptı sonra şehir değiştirdi, gitti ve ben mal gibi ortada kaldım. ne yapacağımı bilemedim, doktor arayıp durdum. çarpıntı ve panik atak sebebiyle kullandığım antidepresanın (bkz: sulinex xr) daha fazla çarpıntı yapabileceğini öğrendim. tamam bu ilaç sayesinde panik atakla daha kolay baş edebiliyorum fakat bırakmak istedim. hemen bir doktora başvurdum adam bana demez mi "evladım, bu kadar düşük doz için neden buraya geldin??? istediğin zaman kes, içme"
inanın şoke oldum. her yerde "aman dikkat, birden kesmeyin sakın" vs diye yazılmış çizilmiş. adam bana tüm bu brain zap olayının psikolojik olduğunu söyledi... bana psikolojik gibi gelmiyor ama maalesef. şu ana kadar kendime ilaçları dayadım, dayadım da dayadım, sanki hiç başka bir yol yokmuş gibi düşündüm. o yüzden şimdi terapiye başladım. klinik psikolog ile sürece devam ediyorum. bana panik atakla mücadele edebilmem için bazı taktikler verdi, işe yarayabileceğini düşünüyorum. sanki ilaca gerek yokmuş ve yeni bir bakış açısı kazanarak halledilebilecek bir durumum varmış gibi hissediyorum (bu his sulinex sayesinde kazanıldıysa bilemem tabii) geriye dönüp baktığımda acaba en başında ilaca hiç başlamayıp, dideral ile hayatıma devam edip yanına bir de psikolog patlatsa mıydım diye düşünmeden edemiyorum. demem o ki, psikiyatr ile görüşmeden önce bence bir psikolog ile görüşün dostlar (tabii durumunuz benim gibiyse yani panik atak, anksiyete gibi şeylerle uğraşıyorsanız) benim şu ana kadar görüştüğüm tüm doktorlar "iyi misin?? tamam sen şu ilacı iç bakalım" diyip beni gönderdi. düzgününe denk gelemedim belki de ve belki de aslında ilaca hiç ihtiyacım yoktu. şimdi kendimi bu durumdan kurtarmaya çalışıyorum.
devamını gör...

tranko buskas

strese bağlı ritim bozukluğum ve ağır panik atağım için doktorumun yazdığı ilginç ilaç. bağımlılık yapma riski sebebiyle kesinlikle doktor kontrolünde kullanılması gerekiyor öyle şeker gibi atayım bir tane de kafam rahat etsin diyebileceğiniz bir ilaç değil. etkilerine gelecek olursam problem bende mi bilmiyorum ama bende aşırı bir rahatlama yapmadı açıkçası evet biraz dinginlik veriyor ama bazen panik halim nüksediyor ve ara ara çarpıntım oluyor. zaten kullanım süresi de yakında doluyor, pek anlam veremedim. aşırı bir faydasını gördüğüm söylenemez.
(eklemek istediğim bir diğer etki; biraz beyin sisi yapıyor..)
devamını gör...

sulinex xr

türlü platformlarda bu ilaçla ilgili yazılan şeyleri okuyunca korkudan aklımı atmıştım. birkaç ilaç denemesinden sonra doktorum bu ilacı uygun gördü yalnız "3-5 gün seni biraz zorlar, sabretmen gerekir dedi." biraz tedirgin oldum fakat tüm cesaretimi toplayıp 1 ay önce bu ilaca başladım... korkunç yan etkileri olduğunu okumuştum. 1 tane bile yan etki yaşamadım bilakis o kadar faydasını gördüm ki anlatmakla bitiremem. olaylara karşı sakinliğime inanamıyorum mesela normalde cinnet geçireceğim durumlarda dinginlikle "aa öyle mi olmuş??" diyebiliyorum, efendime söyleyeyim sabahları mutlu uyanıp ev ahalisine türlü türlü şaklabanlıklar yapıyorum. panik halim fark edilir şekilde azaldı. gece kafamı yastığa koyduğumda genellikle beni strese sokabilecek şeyler düşünürdüm mesela ama artık beni mutlu edecek şeyler düşünebiliyorum. evi kendime dar etmiyorum veya dışarı çıkmak istersem keyifle çıkabiliyorum bu ilacı kullanmaya başlamadan önce dışarı çıkmaktan kaçınıyordum ancak arkadaşlarım zorlarsa, ısrar ederlerse çıkabiliyordum. kendimi genel olarak daha enerjik ve mutlu hissediyorum kesinlikle. elbette her bünyede farklı etkileri olacaktır ama doktorunuz bu ilacı kullanmanızı önerdiyse kullanın, bazı tereddütleriniz olabilir benim gibi yine de denemeye değer. şunu da unutmamak lazım bırakma süreci biraz sancılı olabiliyormuş o yüzden kesinlikle doktor kontrolünde başlanıp bırakılması gereken bir ilaç olur kendisi.
ekleme: 1 gün ilacı almama gafletinde bulundum. arkadaşlar siz siz olun artık alarm mı kurarsınız, elinize "sulinex iç" mi yazarsınız bilemiyorum ama sakın ama sakın bu ilacı içmeyi unutmayın veya keyfi olarak "bugün içmeyeyim" demeyin. ben hayatımda böyle bir yoksunluk sendromu yaşamadım. beynim uyuştu, midem bulandı, başım döndü, terledim aynı anda üşüdüm. daral geldi, fenalık geldi, titredim. resmen her şeyi aynı anda yaşıyorum ilacı 12:10 gibi içmem gerekirdi içmedim saat 23:10 etkiler hala devam ediyor. bir an önce sabah olsun da ilacımı içeyim diye iple çekiyorum resmen.
devamını gör...

taşikardi

terapiye ve ilaç tedavisine başladığımdan beri yaklaşık 2 aydır böyle bir atak geçirmemiştim fakat dün gece beni uykumdan uyandırarak dumura uğrattı kendisi. yıllardır bu dertten muzdarip olduğum için taşikardi atağı anında sizi rahatlatabilecek bazı yöntemlerden bahsetmek ister ve kendi deneyimlerimi paylaşmak isterim. öncelikle mümkünse yanınızda size yardım edebilmesi için güvendiğiniz birini bulundurun ama yalnızsanız da dert değil. üstesinden gelebilirsiniz. gelelim yöntemlerimize;
1. taşikardiyi hissettiğiniz anda yarım dideral içmek. (doktorunuz önerdiyse tabii ki)
2. bacaklarınızı kalp hizasına çekerek yay şeklinde oturmak.
3. buz gibi soğuk bir bardak su içmek.
4. şiddetli bir biçimde öksürmek.
5. ıkınmak (kulağa biraz garip gelebilir, ama nabzınızı düşürmede oldukça etkili bir yöntem)
6. keskin kokulu bir şey koklamak (tercihen limon kolonyası, hatta kolonyayı boynunuza ve yüzünüze de sürebilirsiniz)
7. boynunuza işaret ve orta parmağınızı kullanarak dairesel hareketlerle, hafif şekilde (bastırmadan) masaj yapmak.
8. mümkünse fazla hareket etmemek ve konuşmamak.
9. eklem yerlerinize, alnınıza ve boynunuza buz uygulamak.
10. derin ve yavaş bir biçimde burundan nefes alıp vermek.
taşikardi esnasında elleriniz uyuşabilir, başınız dönebilir, soğuk terler dökebilirsiniz ve gözleriniz kararabilir lütfen endişelenmeyin. panik yapmaya başladığınız anda bunları yaşamaya başlıyorsunuz. eğer yanınızda biri varsa ellerinize masaj yapmasını isteyebilirsiniz.
11. yüzünüze soğuk su çarpmak.
12. nabzınız yavaşladığında nasıl olsa geçti bir sigara içeyim bari dememek.
bahsettiğim adımlarla, dün tahminen 200ün üstünde olan nabzımı 1 saatte düşürmeyi başardım arkadaşlar. taşikardinin, (istisnalar hariç) stres ve anksiyete bozukluğu sebebiyle gerçekleştiğine ben ikna oldum ve yardım aldım. eğer siz de benim gibiyseniz lütfen yardım almaktan çekinmeyin. danışın, görüşün, konuşun.
sağlıcakla kalın.
devamını gör...

brain zap

antidepresan bırakma sürecinde kapınızı çalacak durum. tarif edilmesi inanılmaz güç bir şey. bana beynim bir kavanozun içinde ve yüzüyormuş gibi veya hareketlerimle beynim senkronize değilmiş gibi hissettiriyor. mide bulantısı, baş dönmesi, hiçbir yere sığamama, sıçarayarak uyanma, garip rüyalar, dengesizlik, yere bakamama, sesten ve ışıktan rahatsız olma, karıncalanma, aşırı terleme meşhur elektrik çarpma hissi de cabası. 37.5 mglik sulinex xr bırakmaya çalışıyorum, en düşük doz üstelik sadece 4 aydır kullanıyorum. doktor bana "şak diye kes, içme" dedi fakat ben güvenemedim gün aşırı içiyorum ama sadece 4 günlük ilacım kaldı. ilacın bitiyor olması bile bana kaygı veriyor. dün içmemiştim, bu sabah gregor samsa gibi uyandım. mecburen bir tane yuvarladım. bu süreç ne kadar daha böyle devam edecek hiç bilmiyorum. ilacın varlığı tatlıydı, yokluğu korkunç. daha önce farklı bir sürü ilaç kullandım hiçbirini bırakırken bunları yaşamadım. kendimi neye bulaştırmışım böyle bilmiyorum. keşke hiç ilaca başlamasaydım diyorum. sanırım en önemlisi de panik yapmadan, sakin kalarak bir köşede öylece oturmak. bir süre böyle devam edeceğim...

not: bolca soğuk su ve tuzlu ayran içmek bana biraz iyi geldi. (tuzlu ayrana dikkat, ben tansiyonum düşük olduğu için içebiliyorum)
devamını gör...

citoles

doktor bu ilaç için internetten sakın yan etkilerini araştırma hatta mümkünse prospektüse bakma demişti sebebini anladım şimdi. ilk 5 gün korkunç derecede mide bulantısı yaptı bende. ilk 2 gün iştahımda bir azalma fark ettim ki depresyondayken aşırı derecede yiyen biriyim ama gün geçtikçe bu etki azaldı ve tam tersi bir hal aldı şimdi de sürekli yemek yemek istiyorum. bunun haricinde üzerimde bir mallık var ya, yerimden kıpırdamak istemiyorum ve sürekli esniyorum. ha esniyorum dedim ama hiç de uykum yok bu nasıl mümkün oluyorsa. evden çıkmak istemiyorum, halı desenlerini inceleyesim geliyor sürekli, başım dönüyor gibi oluyor ama aslında dönmüyor, sersemlik veriyor resmen. aşırı ilginç. doktorum bu ilacı sabah kahvaltıdan sonra almamı önerdi. ulan iyi ki işten de istifa etmişim bu ilacı alıp işe gitmek facia olurdu benim için üstelik şunu hatırlatmakta da fayda var ilacı aldıktan sonra kesinlikle araba kullanmayın. reflekse ve dikkata dair hiçbir şeyiniz kalmıyor.
ekleme: gün geçtikçe ilacın etkileri hakkında bir şeyler eklemek istedim. 10 günün ardından ilacın korkunç yan etkileri azalmaya başladı mesela mide bulantısı olmadı gerçi sabah mide koruyucu içtiğim için de bulantı yapmamış olabilir ayrıca kafa dağınıklığı ve baş dönmesi de yok bilakis diğer günlere göre bugün kendimi nispeten enerjik hissediyorum diyebilirim. iştah konusu hala devam etmekte, canım her şeyi yemek istiyor ama tahminimce 2 haftadan sonra o etki de azalacak.
devamını gör...

kayboluş

çok ilginçtir ki, cemal yardımcı bu eseri aynı şekilde "e" harfini kullanmadan çevirmiştir hatta türkçeleştirmiştir. zamanında çeviri eleştirmenleri tarafından çok tepki görmüştür çünkü aslında eseri yeniden yazmıştır.
devamını gör...

les amours imaginaires

kanadalı yönetmen ve aktör xavier dolan'ın ödüllü 2. filmi. yakın arkadaşlar francis ve marie'nin nicolas isimli biriyle düştükleri aşk üçgenini anlatır. film müzikleri de oldukça başarılıdır.
devamını gör...

genç kızlar

çok çok uzun yıllar önce yayımlanan, nihal yeğinobalı tarafından yazılan bir kitap ancak bu kitabın çok ilginç bir hikayesi var. annemin kitaplığında görmüştüm bu kitabı, yanlış hatırlamıyorsam 16-17 yaşlarındayken aldığını söylemişti. yazarı da vincent ewing isimli biriydi, belki ingiliz olabilirdi veya amerikalı. pek üstünde durmadım açıkçası ve daha sonra bir gün çeviri kuramı dersinde hocam bu kitaptan bahsetmeye başlayınca dumura uğradım. meğerse nihal yeğinobalı, yıllar önce kendine vincent ewing isimli bir karakter oluşturmuş ve bu karaktere bürünmüş. kendi yazdığı kitabın çevirisini yapmış gibi yayımlamış kitabını. zamanında, kitabın erotizm içermesinden çekinmiş ve insanların tepki göstereceğini düşündüğü için yapmış bunu. daha sonra bu isimle 1-2 kitap daha yayımlanmış ancak bir müddet sonra her şey açığa çıkmış ve kimliğini açıklamak zorunda kalmış.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim