1.
cahil insanların ortak özellikleri
insanları “cahil” diye yargılamak cahil insanların ortak özellikleri arasına giriyor mu? bu konuda kafam çok karışıyor ama neyse bu kendi soruma takılmadan aşağıya yardıracağım. :)
bu insanlar genellikle ne söylediklerinin, ne ifade etmek istediklerinin, ne ile karşı karşıya olduklarının dahi farkında olmuyorlar.
dünyadan sürekli olarak alacaklı gibi davranıyorlar. başlarına gelen her olayda suçlayacak bir başkasını arıyorlar ve bulamasalar bile bir suçlu yaratıyorlar. buradan aldıkları kısa süreli tatminle hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar.
kendi hayatlarının sorumluluğunu hiçbir şekilde almazlar. hep bir suçlu, hep bir bahane, hep bir ellerinde olmayan durum vardır.
ellerinin altındaki nimetleri bireysel çabaları ile kaybetmekte üzerilerine yok. (kaybetmek için ellerinden geleni yapıyorlar ama farkında değiller.)
bireysel olarak savunma mekanizmaları çalışmıyor ve otoriteye boyun eğiyorlar fakat topluluk haline ulaştıkları ve çarpık düşünceleri diğer çarpık beyinler tarafından destek görmeye başladığı zaman kendilerine her şeyi hak görüp avazları çıktığı kadar bağırıyorlar ve tüm diyalog yollarını kapatarak sadece daha yüksek sesle konuşarak o toplulukta kabul edilmiş olan varlığını tüm herkese kabul ettirmeye çalışıyorlar.
sessiz kaldıkları zaman varlıklarının kabul edilmediğini ve yok sayılacaklarını düşünüyorlar. ( masaya vurur, değişik sesler çıkartır, ağzına sakız olmuş herhangi bir şey söyler, gereksiz bir soru sorar vs.)
eleştiri diye bir kavram söz konusu değildir. kendilerini zaten yetersiz hissettikleri için yapılan herhangi bir eleştiriyi kendi öz benliklerine bir saldırı olarak algıladıklarından gelişim odaklı bir diyalog kuramazsınız ve en ufak bir söylemde direkt karşı saldırıya geçerek söylediğiniz şeye sizi pişman ederler.
yakınlık, samimiyet, değer vermek gibi kavramlar onlar için bir eziklik göstergesidir. kendilerini o kadar değersiz hissediyorlar ki siz onlara değer verdiğiniz zaman bu insanların bilinç altında “benim gibi değersiz birisine bu kadar değer veriyorsa bu da çok değersiz birisi” diyerek ellerindeki bu değeri kaybetmek için uğraşıyorlar.
çok büyük bir otorite (baba bence) özlemi ve sevdaları var. diş geçiremeyecekleri birisini veya bir durumu gördüklerinde öyle bir siniyorlar ki sanki konuşmayı, hareket etmeyi daha öğrenmemişler.
neyse ya. bunların çoğu travma da olabilir ama yaşı belli seviyeye gelmiş bir bireyin bunları fark ederek ve düzeltmeye çalışarak hayatıma devam etmesi gerekir diye düşünüyorum ve gerçek “cahil” in bu şekilde hayatına devam etmekte ısrar eden kişi olduğunu düşündüğümü belirtmek istiyor ve noktalıyorum.
bu insanlar genellikle ne söylediklerinin, ne ifade etmek istediklerinin, ne ile karşı karşıya olduklarının dahi farkında olmuyorlar.
dünyadan sürekli olarak alacaklı gibi davranıyorlar. başlarına gelen her olayda suçlayacak bir başkasını arıyorlar ve bulamasalar bile bir suçlu yaratıyorlar. buradan aldıkları kısa süreli tatminle hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar.
kendi hayatlarının sorumluluğunu hiçbir şekilde almazlar. hep bir suçlu, hep bir bahane, hep bir ellerinde olmayan durum vardır.
ellerinin altındaki nimetleri bireysel çabaları ile kaybetmekte üzerilerine yok. (kaybetmek için ellerinden geleni yapıyorlar ama farkında değiller.)
bireysel olarak savunma mekanizmaları çalışmıyor ve otoriteye boyun eğiyorlar fakat topluluk haline ulaştıkları ve çarpık düşünceleri diğer çarpık beyinler tarafından destek görmeye başladığı zaman kendilerine her şeyi hak görüp avazları çıktığı kadar bağırıyorlar ve tüm diyalog yollarını kapatarak sadece daha yüksek sesle konuşarak o toplulukta kabul edilmiş olan varlığını tüm herkese kabul ettirmeye çalışıyorlar.
sessiz kaldıkları zaman varlıklarının kabul edilmediğini ve yok sayılacaklarını düşünüyorlar. ( masaya vurur, değişik sesler çıkartır, ağzına sakız olmuş herhangi bir şey söyler, gereksiz bir soru sorar vs.)
eleştiri diye bir kavram söz konusu değildir. kendilerini zaten yetersiz hissettikleri için yapılan herhangi bir eleştiriyi kendi öz benliklerine bir saldırı olarak algıladıklarından gelişim odaklı bir diyalog kuramazsınız ve en ufak bir söylemde direkt karşı saldırıya geçerek söylediğiniz şeye sizi pişman ederler.
yakınlık, samimiyet, değer vermek gibi kavramlar onlar için bir eziklik göstergesidir. kendilerini o kadar değersiz hissediyorlar ki siz onlara değer verdiğiniz zaman bu insanların bilinç altında “benim gibi değersiz birisine bu kadar değer veriyorsa bu da çok değersiz birisi” diyerek ellerindeki bu değeri kaybetmek için uğraşıyorlar.
çok büyük bir otorite (baba bence) özlemi ve sevdaları var. diş geçiremeyecekleri birisini veya bir durumu gördüklerinde öyle bir siniyorlar ki sanki konuşmayı, hareket etmeyi daha öğrenmemişler.
neyse ya. bunların çoğu travma da olabilir ama yaşı belli seviyeye gelmiş bir bireyin bunları fark ederek ve düzeltmeye çalışarak hayatıma devam etmesi gerekir diye düşünüyorum ve gerçek “cahil” in bu şekilde hayatına devam etmekte ısrar eden kişi olduğunu düşündüğümü belirtmek istiyor ve noktalıyorum.
devamını gör...