şarabı şişeden içmek

artık yaşamla bir alıp veremediği kalmamış, savaşını kaybetmiş insanların başvurduğu son keyif.

doğru tanımdır.
bu tipte bir kaç abi, amca tanırım mahalleden. adamları ömrü hayatımda bir kere ayık görmemişimdir.
kimi zaman muhabbete esir ediliriz kurtulma yolu ararız, kimi zaman en azılı düşmanla karıştırılır atar yeriz, kimi zaman 5-10 lira ateşlemek zorunda kalırız filan. ama hepsi güzel insanlardır.

nasıl ki rakı, şişeden içilmez;
şarap da şişeden içilmez.
adabı vardır şarap içmeniysgd.

sağlığınıza a dostlar.

konyak kadar keyif vermeyecektir.

yaşamadığım, allah yaşatmasın dediğim durumdur.

kimileri kederden içer, kimileri şişeden,
ben ise şişeden içerim şişeden.
(bkz: neyzen tevfik)

yıkıklık belirtisidir. bıkmışlıktır. genelde ucuz şarap içen melankolik ruhların boşvermiş bıkmış ve hayattan yorulmuş davranışıdır. bir şişe de yetmez...

ayyaşlığa bir adım uzak, her şeyi kaybettiğini fark etmeye sekiz adım geridedir, bitmiştir.

ayyaşlığa iki adım kaldığını gösteren şey. kesekağıdına koyup köprü altında içmeye başlarsak görev tanımlanmıştır.

güzel bir etkinlik.

mont cebine leblebi, ele de 0.75'lik şarap. bütün mahalleyi geze geze içiyorsun. esas meditasyon bu.

90’lar retro.

şarabı şişeden; suyu çeşmeden içeceksin der büyükler.*

fazlaca yapıldığında şarapçı olarak yaftalanabilirsiniz, amman dozuna dikkat hocam.
*

gereksiz bir etkinlik. şarap bilhassa kırmızı ise balon kadeh iyidir, bolca havalanır lezzetine tam anlamıyla yaklaşırsınız. öyle filmlerden neyin kafaya şarap dikme özenmeyiniz! her şeyin adabı var lütfen!

ibo tarzı şarap içmektir.

densizliktir, çamura düşmektir. fiziki ya da manevi olarak düşüşün göstergesidir.
'lingo lingo şişeler
ırakı mı içtin sen bensiz
çamura mı düştün a densiz'

şarap yerine küçük viski şişelerinden viskinizi ders çalışırken içebilirsiniz çünkü viskicik içinizi ısıtacak ve size enerji verecektir. pavıreyd ret bul manstır falan bunlar yalan hepsini de öğrenci dönemimde denedim bir famıys grauuz bir gilenmoranji etmediler.

arkadaşlar kimseye rahatsızlık, huzursuzluk vermeyin. isterseniz şişenin üstüne oturup amuda kalkıp için. hepsine saygımız var.

2 3 yılda bir yaparım. kulaklık, bi şişe köpek öldüren, mont cebine de leblebi.

terapi niyetine.

şişeyi ağızdan çekince lüpp diye ses çıkmasa okey...

üniversitenin ilk senesi yurtta kalıyorum. oda arkadaşımla 2 şişe buzbağ kırmızı şarap alalım içelim dedik. evet birbirimize yürüyüp o kafayla opusecektik dermişim. ama değil mekânda pahalı bari yurtta içelim daha kyk nin yatmasına 1 hafta var fakiriz. neyse efenim bir tane de beyaz peynir aldık. ama çatal yok. önce kalemle mantarı çıkarmak için yoğun bir çaba sarf ettik. tirbuşon alacak paramız mı var ? yok iste. sonra peyniri açtık. çatal da yok. keşke yemekhaneden çalsaydık. kulak pamuklarindan 2 tane aldık pamukları çıkarıp çatal niyetine kullandık. fikir bana aitti bu arada. bardak olmadığı icin siseyi dikerek fakir berduşlar gibi içtik. tam bir varoşluk işte.
bu da böyle bir anımdı.
ani edit: ekleme.