1.
son tanımları
3.
the undutchables
yazarları colin white ve laurie boucke olan hollanda kültürünü anlatan mizahi bir kitap. hollandalıların davranış biçimleri, günlük yaşam pratikleri, yeme-içme alışkanlıkları, iletişimleri, bisiklet, vergi, kahve, “gezelligheid” gibi kültürel temaları anlatılıyor falan. yazarlarından biri ingiliz, diğeri ise amerikalıdır ayrıca.
devamını gör...
4.
çocukluktan kalma alışkanlıklar
mayonezli ekmek.
ve annem çığlık çığlığa bağırırdı: “ben sana yemek yaptım ve sen onu mu yiyorsun? yeter artık amaa!” swh
ve annem çığlık çığlığa bağırırdı: “ben sana yemek yaptım ve sen onu mu yiyorsun? yeter artık amaa!” swh
devamını gör...
5.
trouble
demin spotify’da öyle takılırken denk gelen coldplay şarkısı. bir yerlerde dinlemişim belli ama bana hangi anları hatırlattığını da noktası noktasına bulamadım. bazı şarkılar hayatımın bir aşamasına dokunur, trouble’da o izi aldım nedensizce.
devamını gör...
6.
aşkım parana yazık simit yiyelim diyen kız
kıyamam, canı simit isterse alırım elbette; hem sevgilim değil de eşim olmuştur neticede. canımı veririm de öyle şeyler söyletmezdim.
devamını gör...
8.
özel sağlık sigortası
iki gün önce ansızın rahatsızlanınca (sanırım mevsime bağlı olarak ufak bir üşütme) doktora gittim. hâliyle sırada beklemek, doktorla muhatap olabilmek (onlar da gelen sayıdan sebeple çok haklılar) beni hayli yormuştu. ertesi günü, full pakette bir özel sağlık sigortası yaptırdım. insanız, başımıza ne geleceği belirsiz. hasta olduğumuzda devlet hastanesinde doktora ulaşmak hayli güçken bir noktadan sonra hepimizin buna ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. pakette diyetisyen de varmış mesela. her şeyin doğalı ve lezzetli olanıyla beslenmeye özen gösteren ben, bunu muhakkak kullanacağım gibi. bakalım. :) ah, şu ilginçliklerim...
devamını gör...
9.
spotify
sene sonu wrapped listemde muhakkak mabel matiz şarkısı olan uygulama. en azından 1 tane kesin vardır.
devamını gör...
10.
let it be
bazen ne yaparsan yap, her şeyin akışına bırakılması gerektiğini hatırlatan the beatles şarkısı. hayatın ritmine kendini bırakabilmek mi desem, tuhaf ama iyi bir his.
paul mccartney, bu parçayı annesi mary mccartney’i kaybettikten yıllar sonra gördüğü bir rüyadan ilham alarak yazmış. rüyasında annesi ona “let it be” der ve bu cümle, paul için hem teskin edici hem de tek özetlik şarkı sözü olur. böyle de hikâyesi vardır.
paul mccartney, bu parçayı annesi mary mccartney’i kaybettikten yıllar sonra gördüğü bir rüyadan ilham alarak yazmış. rüyasında annesi ona “let it be” der ve bu cümle, paul için hem teskin edici hem de tek özetlik şarkı sözü olur. böyle de hikâyesi vardır.
devamını gör...
11.
louvre müzesinin güvenlik şifresinin louvre olması
hiç şaşırmam. louvre’a iki kere gittim. ve her dönüşümde uğursuzluk oldu. en son mona lisa tablosu üzerine çorba fırlatılmadan 2-3 gün evvel oradaydım. üstüm başım hiç aranmadı mesela genel olarak güvenlik konusunda zayıf olduklarını söyleyebilirim. en azından piramitteki girişler öyledir. bu kez de ekim ayında gittim müzeye ve bir şeyler çalındı. ayağım mı uğursuz geliyor, çözemedim.
devamını gör...
12.
ergenlik dönemi ritüelleri
hiç ritüellerim yoktu. çok düz ve sakin bir çocuk olduğumu hatırlıyorum. dersler haricinde sevdiğim hobiler arasında yaşardım. sevgi dolu bir ailede büyüdüm. fakat duygusal yanımı da kapatırdım çoğu kez; sebebini pek anlayamazdım. özümde duygusal bir çocuktum.
yetişkin olduğumda daha iyi tanıdım kendimi. zaman aldı bazı şeyler. bunları paylaşabildiğim sayılı insan oldu hayatımda - bir, bilemediniz iki.
öyle zor güvenirim ki insanlara… böyle şeyler yıllarımı alır.
keşke genel çerçevede daha dürüst olabilseydim diye düşündüğüm toy zamanlarım olurdu ama sonra kendimle dertleşmeyi-güçlü kalmayı öğrendim. diğer insanlardan farklı değilim aslında. yalnız da değilim. herkesin özeli kendi noktasında sadece. zamanla öğrendim.
bu başlığı okuyunca da içimdeki çocuğa içten içe sarıldım. hayat her aşamasıyla ayrı güzel. ayrıca ergenlik dönemi temasından nerelere parmak bastım, ilgincim de bazen. swh
yetişkin olduğumda daha iyi tanıdım kendimi. zaman aldı bazı şeyler. bunları paylaşabildiğim sayılı insan oldu hayatımda - bir, bilemediniz iki.
öyle zor güvenirim ki insanlara… böyle şeyler yıllarımı alır.
keşke genel çerçevede daha dürüst olabilseydim diye düşündüğüm toy zamanlarım olurdu ama sonra kendimle dertleşmeyi-güçlü kalmayı öğrendim. diğer insanlardan farklı değilim aslında. yalnız da değilim. herkesin özeli kendi noktasında sadece. zamanla öğrendim.
bu başlığı okuyunca da içimdeki çocuğa içten içe sarıldım. hayat her aşamasıyla ayrı güzel. ayrıca ergenlik dönemi temasından nerelere parmak bastım, ilgincim de bazen. swh
devamını gör...
13.
2 kasım 2025 beşiktaş fenerbahçe maçı
bir beşiktaşlı olarak oosterwolde’ye kart verilmemesini adaletsizce bulduğum maç. fenerbahçe’nin kazanması için zemin böyle sağlanıyor işte. ilk yarıda hakimiyet daha çok fenerbahçe’deydi, bunu inkâr edemem ama bakalım bazı pozisyonlarda verilmesi gereken kartlar neden devrede değildi?
orkun’un saçma sapan hareketiyle de 10 kişiye düştük. iflah olmayız, olamayız. neyse daha ikinci yarı var, umutlar bitmiş değil.
orkun’un saçma sapan hareketiyle de 10 kişiye düştük. iflah olmayız, olamayız. neyse daha ikinci yarı var, umutlar bitmiş değil.
devamını gör...
14.
1 kasım 2025 galatasaray trabzonspor maçı
tüm maç golsüz geçti. galatasaray bazen çok şaşırtıyor.
devamını gör...
15.
klasik müziği sıkıcı bulan insan
herkes gibi normal insandır. yani olabilir. hayatta herkesin zevkleri, renkleri farklıdır. saygı duyulur, insanı insan da yapan budur.
devamını gör...
17.
musee d'orsay
paris’te bulunan orsay müzesi. empresyonizm meraklıları için de şahane bir sanat bütünü. ayrıca çok eskiden gar olarak kullanılmış.
devamını gör...
18.
aşk
sanırım insan hayatındaki tek seferlik duygulardan. hep anlamak istiyorsun, anlatsın-yanında olmak istiyorsun, merak duyuyorsun, sarılmak istiyorsun, o mutsuz olursa incitirsem diye korkuyorsun ve özlemekten içiniz sızlıyor bazen. kolay hissiyatlar değil. aşk çok özel ama karmaşık da bir duygu. iyi yönleriyle bakabilmeli. kimseye yük olmadan ve o yükü de alabilecek türden.
devamını gör...
19.
tarihteki ilginç olaylar
devrim öncesinde fransa’da tuz vergisi (bkz: gabelle) öyle ağırmış ki köylüler tuz almak için bile karaborsaya düşmek zorunda kalıyorlarmış. halkın bir kısmı kendi tuzunu gizli saklı üretmeye çalışınca “devlete karşı suçlu” ilan edilir olmuş.
minimal görünen gabelle vergisi, büyük halk öfkesinin ilk kıvılcımlarından biri olmuş. tuhaf ama fransız devrimi’nin zemini buradan yankılanmıştır.
minimal görünen gabelle vergisi, büyük halk öfkesinin ilk kıvılcımlarından biri olmuş. tuhaf ama fransız devrimi’nin zemini buradan yankılanmıştır.
devamını gör...
20.
kartalkaya otel yangını davasının karara bağlanması
vefat eden insanlara allah’tan rahmet diliyorum. adalet yerini buldu en azından.
devamını gör...
