mevlana celaleddin-i rumi’nin aşk mefhumunu çok özel yanıyla ele aldığı şiirlerdendir. öyle içten ki...
“bilemezsin
sana verecek bir armağanı ne çok aradığımı…
hiçbir şey içime sinmedi.
altın madenine altın sunmanın ne anlamı var?
ya da okyanusa su
düşündüğüm her şey
doğu’ya baharat götürmek gibiydi.
kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok
çünkü sen zaten bunlara sahipsin.
o yüzden sana bir ayna getirdim.
kendine bak ve beni hatırla...”
çok yönlü bir denklem bu. şöyle diyebilirim; bir abd vatandaşının karbon ayak izi, ortalama 25 etiyopyalıdan fazlaymış. her yerde nüfus da dengelenmiş değil. zaten mümkün değil.
esas sorun, dünya nüfusunda sayıca fazla olmamız değil de tüketim sırasında yaşadığımız problemler. yani gereğinden fazlasını tüketip dünyaya da birçok farklı etmenle zarar veriyoruz.
bu kez dünya nüfusu azalsın istedik diyelim, kimler gidecek? bu da devasa sorun ve tehlikeli yerlere gider bence. bu denli teknolojiyi doğru şekilde kullanmak, olabilecek en mantıklı döngüyü tüm dünyada kullanabilmek (yeşil alanların kullanımı, yenilenen enerji) nüfus meselesinden daha mühim diye düşünüyorum. elimizdekileri kullanmak, daha iyi yatırımlar yapmak gerek ki çevreyi güzelleştirelim. yaşanabilir hâle getirelim.
kullanımındaki fizyolojik özelliklerine değineyim: ekrandaki sanal şömine açılır, koltuk ısıtıcıları bu şekilde çalışır. uzay aracı, mars haritası, ışık gösterisi gibi sürpriz yazılımları falan vardır. korna sesini hayvan sesleriyle değiştirebilirsiniz mesela. swh
lise dönemimde arada sırada yaptığım şeydi. iyi puanla daha kaliteli bir liseye de gidebilirdim fakat o yaşlarda, forum sitelerinde moderatörlük yapmayı seçmişti çocuk aklım. swh
şimdilerde kurumumuzun web sitesini revize ederken zorlanmamamın temelinde aslında bu yatıyor. tam anlamıyla günümü tüketmese de birkaç saatimi meşgul edebiliyor bu proses; yine de dijital estetik gibi görüyorum. dolayısıyla bu işi severek yaptığımı fark ettim. lakin artık tüm günümü asla vermem, o ayrı.
1923 yılında başlayan yüzme yasağının ardından yeniden halkın kullanımına sunulan nehir. 2024 olimpiyatları öncesi yapılan 1,4 milyar euroluk temizlik yatırımı sayesinde nehir artık hem sporculara hem de halka açık üç farklı noktada yüzme imkânı sağlamakta.
seine nehri, yaz boyunca belirli saatlerde halka açık olacak üç farklı yüzme noktasına ev sahipliği yapacak. bu bölgeler, eyfel kulesi civarı, notre dame katedrali çevresi ve paris’in doğu kesimi olarak belirlendi. her yüzme alanı yaklaşık 300 kişiyi aynı anda ağırlayabilecek kapasitede ve içinde soyunma kabinleri, duşlar ile plaj tipi oturma alanları yer alıyor. ağustos ayı sonuna kadar ücretsiz kullanılabilecek bu alanlara girişte yaş sınırlaması uygulanacak; bazı bölgelerde en az 10, bazılarında ise 14 yaş sınırı geçerli olacak. güvenliğin sağlanması amacıyla her bölgede cankurtaranlar da görev yapacakmış.
yeni anayasa ve referandum olabilir. ya da “pkk bitti, ülkemize yeni şehirler de kattık” gibi açıklamalar da gelebilir. umarım bizleri üzecek açıklamalar duymayız.
çin'de paris'in kopyası olarak inşa edilen tianducheng adında bir şehir bulunur. eyfel kulesi'nden, champs-elysees (şanzelize caddesi'ne) kadar net bir paris oluşturmuşlardır. ilginç gerçekten.
tarihsel anlamda çarlık baskısı, devrimler, uygulanan yersiz sansürler, halkı daha derin savrulmaya ve iç dünyalarına itilmesine sebep olmuş olabilir. bir şey ne kadar bastırılıp sansürlenirse başka alanlarda infial yaratarak bir o kadar yoğun şekilde kendini gösterir diye düşünüyorum.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.