1.
(çaylak)
normal sözlük yazarlarının şiirleri
öyle.
öylesine.
tam zamanında gelen yolcu
ve mutlak mutluluk salınımları
tam karşında dururken
zihninin yorgun elmasları
karşı çıkışın
inişin ve çıkışın
rol yapmaların cehennemi
el verir ki gülsünler bize
ve ömürsüz bir veda şarkısı söylesinler
söyleşenler
aşka daima sarılanlar
yıkılanlar ve kurulanlar
ve yine yıkılıp yine kurulanlar
ömrüm
soru sormadan mı geçmeliyim bu yolları
ve değişip değişip durmadan yol almalıyım
bu yeni sonsuzluğa
bu yeni susuzluğa alışmalıyım
tektipleşmeden elimde
kalan son kağıtları
veryansın alevinde yakmalıyım
uzak bir cehennem canlanır belleğimde
o acı bir kor halinde düştüğünde yüreğime
ve sıkışmışlığın hülyalarında
düzmece şarkıların esansında
ben ve ben
bir doğrultuda yürüyoruz
iyice gerildiğinde bu ip
kopacaktır biliyoruz
bunları kendi ağzımdan çıkan kelimeler halinde aktarıyorum
yüzünü tanıyorum
ruhunu tanıyorum
ellerini tanıyorum
uzak bir utangaçlıkta yaşıyoruz her gün
bu şehri tanıyorum
ışıklarını
ışıklarını
bir tapu, bir kadastro
bir hırs.
bir hırçınlık.
ve elmas. ve yakut.
aynı evde, aynı mahallede
aynı yolda
aynı zorluklarla
yaşıyoruz
biz milyarlarca insan.
ve devam edecek
bilgiyi, silgiyi üretemeyecek değiliz
pinekliyoruz bizler
biz milyarlarca insan
rakamlarla
basit muhasebelerle
aklımız bulanmadan
uyukluyoruz
aynı güneşin alnında
öylesine.
tam zamanında gelen yolcu
ve mutlak mutluluk salınımları
tam karşında dururken
zihninin yorgun elmasları
karşı çıkışın
inişin ve çıkışın
rol yapmaların cehennemi
el verir ki gülsünler bize
ve ömürsüz bir veda şarkısı söylesinler
söyleşenler
aşka daima sarılanlar
yıkılanlar ve kurulanlar
ve yine yıkılıp yine kurulanlar
ömrüm
soru sormadan mı geçmeliyim bu yolları
ve değişip değişip durmadan yol almalıyım
bu yeni sonsuzluğa
bu yeni susuzluğa alışmalıyım
tektipleşmeden elimde
kalan son kağıtları
veryansın alevinde yakmalıyım
uzak bir cehennem canlanır belleğimde
o acı bir kor halinde düştüğünde yüreğime
ve sıkışmışlığın hülyalarında
düzmece şarkıların esansında
ben ve ben
bir doğrultuda yürüyoruz
iyice gerildiğinde bu ip
kopacaktır biliyoruz
bunları kendi ağzımdan çıkan kelimeler halinde aktarıyorum
yüzünü tanıyorum
ruhunu tanıyorum
ellerini tanıyorum
uzak bir utangaçlıkta yaşıyoruz her gün
bu şehri tanıyorum
ışıklarını
ışıklarını
bir tapu, bir kadastro
bir hırs.
bir hırçınlık.
ve elmas. ve yakut.
aynı evde, aynı mahallede
aynı yolda
aynı zorluklarla
yaşıyoruz
biz milyarlarca insan.
ve devam edecek
bilgiyi, silgiyi üretemeyecek değiliz
pinekliyoruz bizler
biz milyarlarca insan
rakamlarla
basit muhasebelerle
aklımız bulanmadan
uyukluyoruz
aynı güneşin alnında
devamını gör...