dahlvier yazar profili

dahlvier kapak fotoğrafı
dahlvier profil fotoğrafı
rozet
dahlvier (editör)
karma: 104520 tanım: 13338 başlık: 2805 apolet: 11 takipçi: 140
Lich-Count Mage

son tanımları | başucu eserleri


normal sözlük yazarlarının kendilerini fazla önemsemesi

bilgisayar oyunlarının en iyi devri

arcade oyunlarında 90'lar diyorum.

ama konumuz pc oyunları...

benim zevkime göre 2000-2006 arası en iyi dönemdi. crpg oyunlarını severdim en çok ve bu oyunlarda bu senelerin arasında muhteşem oyunlar çıktı. aşağıdaki listedekilerin çoğu tam crpg türündenken, kimisi ise kısmen öyle; bir tane de öyle olmayan oyun dahil ettim sonra. bunların hepsini beğenirim ve kimisine taparım. 1999 çıkışlı planescape torment liste dışı kaldı ama onun hikayesi ve felsefesini eşsiz mükemmellikte bulsam da oynanabilirliğini, bilhassa da kombat mekanik ve estetiğini pek sevememiştim. bir de zelenhgorm'u ekleyeyim, crpg olmayan bir oyun olarak. 20'lik bir liste kafi. güncelleme: kotor 2'yi de ekledim ve 21'lik bi liste oldu, liste altında bahsettiğim m&m ve hom&m oyunları hariç. sonra pyrrhic tales : prelude to darkness'ı da ekledim ve 22 oldu. bu son eklediğim oyunu epey geç keşfetmiştim ve o eski gamer'lığım kalmadığından bitirmemiştim galiba ama gayet beğendiğimi söyleyebilirim.

diablo ii (2000)
baldur’s gate ii: shadows of amn (2000)
icewind dale (2000)
evil islands: curse of the lost soul (2000)
arcanum: of steamworks and magick obscura (2001)
the elder scrolls iii: morrowind (2001)
wizardry 8 (2001)
neverwinter nights (2002)
icewind dale ii (2002)
zelenhgorm (2002) - işte bu crpg olmayan oyun listedeki.
pyrrhic tales : prelude to darkness (2002)
the temple of elemental evil (2003)
star wars: knights of the old republic (2003)
lionheart: legacy of the crusader (2003)
vampire: the masquerade – bloodlines (2004)
neverwinter nights: hordes of the underdark (2004)
battle mages: sign of darkness (2004)
star wars knights of the old republic ii: the sith lords (2004)
dungeons & dragons: dragonshard (2005)
rising kingdoms (2005)
neverwinter nights 2 (2006)
the elder scrolls iv: oblivion (2006)

ayrıca bazı süper might and magic ve heroes of might and magic oyunları da ilgili seneler arasında çıktı. bu zaman aralığında çıkan ama henüz oynamadığım ama merak ettiğim oyunlar da var, avernum oyunları ve spellforce: the order of dawn gibi mesela. bunların kimilerinin remake'leri falan da çıkmış hatta galiba yakınlarda, işte devam oyunları falan da var. yeniden bir gamer olursam oynamayı düşüneceğim oyunlar arasında bunlar.
devamını gör...

bir üstteki yazar hakkında düşünülenler

bence ulang otu'nu nick olarak almış. ylang ylang (cananga odorata) gibi bir şey olsa gerek. yoksa çok mu naifim? *

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük yazarlarından ingilizce mizah paylaşımları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

life in a northern town

britanyalı müzik topluluğu the dream academy imzalı, 1985 tarihli müthiş güzel şarkı. başlığını kessssin açmışımdır dedim ama şaşırarak henüz açmadığımı fark ettim. neyse... ne demişler?.. geç olsun da güç seninle olsun. * - başlığı böyle açmışım da işte, güç bizimle olsun yani. haha.

devamını gör...

do you wanna

bana çocukluğumu hatırlattığından büyük manevi değer yüklediğim alman müzik ikilisi modern talking imzalı harika bir parçadır.

devamını gör...

night in motion

90'ların başlarından gelen, belçikalı elektronik müzik projesi cubic 22 imzalı, tekno türündeki süppppper bir parça. favorilerimdendir. "gürültülü" kısımlarını da ortalarında giren soft synth'li kısımlarını da ayrı seviyorum. bu arada her ne kadar sözlükte metalci imajı çizsem de, elektronik müzik ve batı klasik müziği'ni de metal müzik ile eşit derecede severim.

devamını gör...

rave the rhythm

meşhur basic instinct filmindeki bir gece kulübü sahnesinde de kullanılan, 1991 tarihli, belçikalı channel x projesinin şarkısıdır. valla bayağı etkileyici bir tekno parça. sharon stone kadar güzel mi? evet, hem onun kadar güzel hem de onun filmdeki karakteri kadar sapık bir çalışma bence.

işte o film sahnesi:



bu da şarkının tamamı:

devamını gör...

the screaming of the valkyries

karanlık ingiliz metal grubu cradle of filth'in bu sene çıkan, şimdilik son albümü.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

önden saldıkları malignant perfection ve to live deliciously parçalarının başlıklarını açmıştım; ilkini epey beğendiğimi, ikincisinin ise pek benlik olmadığını söylemiştim diye hatırlıyorum (bkz. bakmaya üşenmek, haha).

albümde bir tane aşırı beğendiğim parça oldu, o da the trinity of shadows. yalnız bunu cidden aşırı beğendim. grubun gelmiş geçmiş en beğendiğim şarkılarından biri olmasından da öte, sözlük yazarlarının favori metal şarkıları başlığında bile paylaştığımı anımsıyorum bu muhteşem çalışmayı.

aslında albüm kesinlikle kötü değil. ben 7.5/10 verdim. yani bazı şarkıları benlik olmasa da kendi tarzlarında kaliteli, kimisi ise benlik olsa da aşırı bayılmadığım çalışmalar oldu. yalnız bence albümün en büyük sıkıntısı... parçalar art arda gayet uyumlu akarken 6. şarkı you are my nautilus'a geldiğimizde bence bayağı saçma sapan bir kompozisyonla karşılaşıyoruz. başları, hatta ilk yarısı belki de en beğendiğim şarkı girişi albümde ama sonra bayağı tutarsız geçişler, rastgeleymiş izlenimi veren part'ların art arda dizilişi gibi bir durum cidden benim dinleme keyfimi epey bozdu. cradle'ın bundan önceki iki albümündeki yağ gibi akış bunda da var gibiydi ama işte 6. şarkıda bu bozuluyor kanımca ve ilk yarısı bu kadar süper olan bir şarkının içine edilmiş olması da olayı bin beter yapıyor. parçanın sonlarında başlardaki temalara dönülse de işte ondan önceki uzun macera arayışları bence cidden de hoş görülemez bir şey.

ezcümle... bir parçası bana göre anormal güzel, bir tane de efsane olabilecekken saçma sapan atraksiyonlarla piç edilmiş şarkı içeren bir albüm. genel olarak da kaliteli bir eser. işte şarkılarının bazıları benlikken, kimisini ise yine kaliteli bulsam da bana hitap etmedi bunlar.

albümdeki favorim, dediğim gibi the trinity of shadows.



sonra non omnis moriar'ı da çok beğendim.



malignant perfection'ı da epey beğendim.



bunlar benim açımdan albümde öne çıkan parçalar.
devamını gör...

uyumuyorsan ne yapıyorsun sorusu

(bkz: bundan sana ne olması) *
devamını gör...

doğduğun seneyi söylemeden anlat

atatürk'ün doğumundan tam 1 asır sonra.
devamını gör...

devekuşu gibi kafayı kuma gömmek

(bkz: devekuşu etkisi)

işte yaygın bir deyiştir. mesela sen bir gerçekliği görmezden geliyorsan, o gerçeklik aslında ortadan kaybolmuyor demektir.

şu karikatürü görünce bu başlığı açayım dedim.

türkçeye çevirirsem, burada aslan; "iki kötü haberim var: 1.si, seni hala görebiliyorum, 2.si ise orası tuvalet kumluğum." diyor. *

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

insanı çamaşır gibi yıkayan makine satışa sunuldu

merdaneliyse sıkıntı var. *
devamını gör...

çizgi dizi

yani anlaşılabileceği gibi, epizotlardan oluşan çizgi yapımlara denir.

çocukluğum ve ergenliğimde "çizgi film kuşağı" denen şeyler olurdu ama bunlar aslında çizgi dizilerdi. sanırım sadece cumartesi sabahları çizgi sinema kuşağı olurdu.

tdk, çizgi film için şunu demiş:


isim, sinema, televizyon
bir konuyla ilgili olarak karakterlerinin hareketlerini belirtecek biçimde art arda çizilmiş resimlerden oluşan sinema filmi:
      "çizgi film izlemeyi çok seviyordu. bıraksalar saatlerce, bıkmadan, çizgi film izleyebilirdi." - ali çankırılı

bu da olmamış bence. tv için yapılan uzun metrajlı çizgi filmler de var, bir sürü var hatta ama tdk'nin bu tanımında sinema filmi olmasıyla kısıtlanmış. ayrıca tek çizgi film tekniği çizilmiş resimler baz alınarak yapılması değildir. tabii burada "çizgi" kelimesi de bu kavramı sınırlandırıyor. işte farklı tekniklerle yapılanlara da animasyon film deyip geçeriz de, bunu da tdk, sözlüğüne dahil etse iyi olurmuş.

nispeten az bilinen, favori çizgi dizilerimden biri için: (bkz: visionaries: knights of the magical light)

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu arada ben hala çizgi film diyebiliyorum çizgi dizilere. yani çocukken sorgulamazdık... daha doğrusu aklım ermezdi benim böyle şeylere. tv'lerde çizgi film dendiğinden benim de hafızama öyle girdi. çizgi dizilere bu eski alışkanlık yüzünden hala çizgi film diyebilirim yani. haha.
devamını gör...

stephen hawking

vasat fikirleri bir ara sürekli gündem olduğundan acayip antipati beslediğim biriydi. böyle kusacak kadar tiksinmiştim hatta, bir orangutanın bile düşünebileceği şeylerin "stephen hawking insanlığı uyardıııı!" falan diye parlatılıp durmasından.

geçmişte bilime yaptığı katkıları hariç tutuyorum elbette. ama işte bir yerlere geldikten sonra boş boş söylemleriyle gündeme gelmesi beni çok irite etmişti.
devamını gör...

yazarların yaşamak isteyeceği evler

ılıman iklimli bir yerde şöyle bir odada kalabilirim ben. cidden ufak oda, havalandırma dışında benim açımdan hiç sıkıntı yaratmıyor. mesela kıyı ege ikliminde penceremi veya balkon kapımı aşırı soğuk birkaç gece dışında hep açık tutarım, uyurken bile. hoş, havalandırmak için teknoloji kullanırsam daha soğuk bir iklimde de şöyle bir odada kalabilirim sanırım. mis gibi oda.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

günaşırı

tdk:

zarf, (gü'naşırı)
bir gün ara ile, iki günde bir:
      "gelir desen dar gelir / günaşırı alacaklılar gelir" - orhan veli kanık

günaşırı ne yapıyorum diye düşündüm de... galiba öyle bir şey yok. yani yaptığım şeyleri ya her gün yaparım ya da işte yapmam gereken veyahut yapmak istediğim günlerde yaparım.
devamını gör...

kuraklık var diyenler deli gibi yağmur yağıyor mutlu musunuz

bu bir parodi başlığıdır. yaz bitti mutlu musunuz, kış bitti mutlu musunuz sorusu gibi başlıklar var ya. hani kıştan şikayet ediyordunuz, şu anda sıcaklardan yapış yapış olduk. mutlu musunuz? falan gibi serzenişler olur ya. onlara gönderme.

şu anda buca'dayım (izmir) ve burada bayağı yağmur yağmaya başladı bir süredir ve ben mutluyum elbette. kuraklık felaket bir şey. zaten bilen bilir, izmir'de bayağı süredir geceden sabaha su kesintisi uygulanıyor günaşırı falan.

yağmurda ıslanmayı sevmem ama ben evdeyken hep yağabilir. gerçi hep de yağmasın ya. yani karniyen yağmur dönemi gibi bir şeyin bir daha olmasını balıklar falan dışında kimse istemezdi bence. *
devamını gör...

sözlük yazarlarının kol saatleri

(bkz: lorus r2387kx9)

üstteki foto internetten, altındaki ikisi ise ben ve saatim. valla çok güzel. şaka gibi bir fiyata aldım. cidden de model olarak da en beğendiğim dijital saatti, sipariş vermeden önce ararken gördüklerimden.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

prog rock

progressive rock demektir. merriam-webster ve oed gibi çok mühimsenesi sözlüklerde de bu şekliyke [prog rock] yer alır. sözlükte progresif rock olarak da açılmış başlığı. ben de bir zamanlar progresif diyordum da artık prog veya progressive demeyi tercih ediyorum.

progressive metal ve prog metal ikilisi de aynı şekilde... ben açmıştım ikincisinin başlığını. yani sözlükte aratırken bence kabul edilen iki başlığın da olması iyi bir şey.

prog rock türüyle 90'ların ilk yarısında jethro tull ve pink floyd gibi gruplarla tanışsam da bu türe tam eğilmem 2005 gibi falan olmuştu. hala aslında prog metalciyim ama prog rock kültürü babında da kalburüstü biri olmaktan uzak olsam da fena değilimdir.

2004-2005'ten beri takıldığım prog archives sitesi mesela bu bağlamda bilgilenmemde ve kültürlenmemde epey büyük bir rol oynamıştır, hala da oynamaktadır. orada prog rock, sayısız alt türe bölünmüştür. işte siteyi inceleyip görebilir, ilgilenen biri çıkarsa.

birkaç tane de sevdiğim prog rock parçası paylaşayım ve bu yazımı noktalayayım.

gryphon - second spasm



yes - close to the edge (bunun başlığının açılmaması çok absürtmüş ya. başkası açmazsa ben bir ara açayım.)



renaissance - trip to the fair



genesis - firth of fifth



pink floyd - high hopes



van der graaf generator - a plague of lighthouse keepers



mia - cornonstipicum



return to forever - the romantic warrior



pallas - the bringer of dreams



saens - babel lights



ozric tentacles - feng shui



the gourishankar - moon7



iq - life support



pandora - dramma di un poeta ubriaco



l'ombra della sera - ho incontrato un'ombra (a blue shadow)



vrajitor’s tenebrarium - e.n.l.d. (plak şirketi albümü komple youtube'a koymuş.) [grubun başlığında * tanıtıp kritik etmiştim.]



daha da bir sürü çok sevdiğim prog şarkısı sayabilirim elbette.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim