arkadaşlar video bu..
akp’li dayının trajikomik videosu
“bu hükümete ben kellemi veririm.” derecesinde sorgulamıyor.
izlerken sinirden gülebilirsiniz, aklı kullanmanın ne kadar önemli bir potansiyel davranış olduğunu fark edebilirsiniz.
nasıl beyni yıkanmışsa artık
1800₺ maaşın hayli yettiğini çocuk okutup 350₺ kira ödediğini,
12 yıllık kazak 20 yıllık pantolon giyip sen de böyle yapacaksın ne gereği var demesi,
donundan atletinden yırttığı şeyle mendil yapıp (kim bilir ne kadar bakteri vardır.)
bununla övünen bir adet itaatkar akp’ye biat eden koyun bir dayıdır.
ülkede hukuk yok. adalet yok. torpil var.
kadına şiddeti caydıran önlemli (bkz:
istanbul sözleşmesi)
nedir?
halktan o kadar destek görmesine rağmen bir gece yarısı tek bir adamın emriyle feshedilmesi..
ülkede kadın, çocuk, hayvan, ağaç olmak; ezilmenin, hor görülmenin, mal olarak görülmenin, öldürülmenin en kolay yolu.
ataerkil zihniyetle bazı anneler(!) tarafından yetiştirilen erkeklerin(bkz:
oğlum amcana göstersene. kızını dövmeyen dizini döver. kol kırılır yen içinde kalır.)
benim dediğim olmalı sadece benim egom tatmin olmalı, her dediğimi yapıp bana itaat etmeli cinsel ilişkiye kocası istediği zaman girmezse bu günahtır dine uymaz haindir fetöcüdür.
tek işi yemek bulaşık temizlik mutfak robotluğu ve kocasının istekleri yerine getirmek olan kadın
benim sözüme karşı gelirse yaşamasının ne anlamı var? ‘zihniyetinde’ olan erkeklerin öldürdüğü kadınlar, kadınlarımız..
1 yılda türkiyede 500ü aşkın kadın öldürüldü.
kadınlar gününde 8 martta bile öldürüldü taciz edildi şiddete uğradı.
katiller nerde? cezalarını çektiler mi?
ders aldılar mı? yoksa neredeyse hepsi serbest mi?
serbestler değil mi?(bkz:
ümitcan uygun)
ülkede hukukun olamadığının bir diğer örneği daha.
eğitim yok. öğrenme yok. gelişme yok.ezber var.
(fetö dönemi ne kadar soruların çalındığını ve kendi adamlarını istediği dereceye yerleştirdiklerini internetten bakabilirisiniz.)
yenilik yok. üretim yok. tüketim çok var hatsafada zaten
50 binlik arabayı 200 bine satmak, ötv vergileri..
gerçek fiyatının hep bilmem kaç katı fiyatına satılan çoğu şey.
para kaçakçılığı kendi adamlarına inşaat yerlerine hep o 5 firmaya ihale vermek
sadece kendi adamlarını zengin etmek.
düzgün olan yolu bozmak ranta açmak.
ülkeyi satmak ülkenin doğal güzelliklerini kaz dağını vs vs vs..diğer ülkelerde olmayan güzellikleri özellikle katarlara ve diğerlerine satmak hemde onlara göre çok ucuz meblağlara.
tarıma destek vermemek kendi tuzum kuru olsun başka hiçbir şey umrumda değil düşüncesi.
yüksel ithalat dışardan alma oranı ve yerlerde olan ihracat oranı dışarıya mal satımı.
sarayım 1500 odalı onun günlük masrafları zaten 1 milyon karımın da çantası 140 bin dolarlık hermes çanta ama müslümanlar zor zamanlarda sabredenlerdir o yüzden sabredin diyen
bu yılda yeni 48 makam aracı (mercedes yine galiba) alıp 2 yeni saray yaptıracak biri kışlık bir yazlık olucak bak çok önemli ülkenin en büyük ihtiyacı!
türk dizilerinin hepsinin aşk üçgeninde ve aynı mantıkla döndüğü genelde çoğunu koredeki dizilerden ya da amerika dizilerinin senaryolarından arak copy paste 18 dizi var bildiğim yabancılardan gavur dediğiniz kişilerden uyarlanmış.
dikkat çekmek istediğim şey: türk dizilerin hepsinde kadına şiddetin normal olduğu onu ezmek gerektiği sübliminal olarak işleniyor
toplum normu haline getiriliyor.
sanki normal bir şeymiş ve bu olabilirmiş gibi.
(bkz:
sen anlat karadeniz, zorla evlendirilen zorla tecavüz edilen başka biriyle göz teması kurduğu için parmakları kırılan kadının reyring rekorları kırdığı dizi)
(bkz:
masumiyet, daha 18 yaşındayken yasak ilişki yaşayıp hamile kalıp zengin iş adamı onu istemeyince şiddet uygulayıp bebeğini düşürmesine rağmen hala adamın peşinden koşan kadın. bu da çok izleniyor)
(bkz:
sadakatsiz, doktor karısını aldatan adamın normal bir şeymiş gibi yine eski karısına asılması her gün 3 ününde birbiriyle içli dışlı olması entrikalar dedikodular gereksiz havalanmalar bir sürü mantık hatası ve metres kızın hikayesinin malum partinin yaşamını ve görüşlerini iyi yansıttığını düşünüyorum.)
19 yılda ülke 50 yıl geriye gitti.
bunun hesabını kim ödeyecek?
bunca geleceği mahvetmenin hesabını kim verecek?
kuran okuyor eşinin başı kapalı siyasal islamcı diye oy verdiğiniz adeta taptığınız adam islama gerçekten inansaydı o kadar kul hakkı yer miydi?
17 aralık kaç yıl önce çalma olayları sızdı bilal paralı aldın mı konuşmalar..
bilmem kaç lüks uçağı var ithal olarak alınmış
fetöyle dini tarikatla kurulan bağlantılar beyni yıkanan çocuklar imamların küçücük erkek çocuklarına bile tecavüz etmesi
berat albayrak 128 milyar dolar kaçırılması yabancı bankalarda saklanması
instagramdan istifa eden maliye bakanı..
muhammed alinin amerikada evinin dublex havuzlu villanın kaç milyon dolarlık birkaç ay önce alınması,
yurt dışında yapılan aşırı lüks toplu tatiller.
hiçbir iş yapmazken 4 yerden maaş alan ilkokul mezunu ama üni mezunu iddia eden yobaz çomar dinci biatçı kesim..
lebableb kongrelerinde erdoğanın ‘soğuk virüsü öldürüyormuş’ ciddi şekilde dediği herkesi güldürdüğü batıl saçma düşünce
milletin erdoğan love tshirtüni giyip birbiriyle dip dibe girip kongre otobüslerinde ickili eğlence yapan yurdun dört bir yerinden giden insanlar.
ama okulları açmayan kafelere insanlara hep gereksiz yere yüksek ceza kesen polisler(!)
dışarıda para çeken maskesi hafif burnuna gelen babasını gören poliselerin kızına, babana söyle 900₺ daha çeksin demesi iki yüzlü egolu polis denen şahıslar
ki ailenin durumu her halinden kıyafetinden anlaşılıyor. ve bunun gibi bir sürü öylesine kesilmiş fakir kesime yüksek meblağlı cezalar..
ama akp lebaleb ve diğer olağan kongrelerinde ve
o torpilli insanların yapılan şaşalı gösterişli düğünlerinde bir tane cezaya rastlayamazsınız.
kongre çıkışı çoğu kongre üyelerinin corona olması sonucu yine sokağa çıkma yasağı gelmesi.
milletin düzgünce balkon haricinde belli saatlerde çıkıp hava alabileceği zamanlarının da elinden alınması.
kürşat ayvatoğlununun lüks arabasında kokain çekip (çok yüksek maliyetli bir uyuşturucu)
ben pudra çekiyordum demesi (çocuk kandırıyo sanırım)
sonradan ağlayıp arkadaş kurbanıyım diye özür dilemesi.
bitmeyen yolsuzluklar rantlar alınan onca kul hakkı..
türk halkını bunca olan şeye sesini çıkarmaması.
bana ne ben mi değiştircem demesi.
umutsuzluk fakirlik yokluk ..
bunlar bir imtihan deyip
allah hangi kulunu daha çok severse ona daha çok zorluk daha çok imtihan verir.
müslüman sabredendir.
allah bana dayanamayacağım yükü vermez ilkesiyle..
kemiğine kadar sömürülen türk halkı..
yani ben yani sen hepimiz..
ne zaman gözünüzü açacaksızın,
size verilen aklı kullanacaksınız?
koyun gibi boyun eğmek hoşunuza mı gidiyor?
(arkadaşlar çok dolmuşum umarım sizi de yaşanananlarla sıkmamışımdır.
yorumlarınızı ve düşüncelerinizi çok merak ediyorum lütfennn alta yazın.)
hoşçakalın.
devamını gör...