rudorudo yazar profili

roket'in üçüncü sayısı çıktı! şuradan edinebilirsiniz.
bilimkurguyla kalın!

tkh seçim tutumunu açıkladı: 'yağma yok sosyalizm var!'
sosyalist solda seçime katılma yeterliliğine sahip partilerden biri olan türkiye komünist hareketi (tkh), 31 mart yerel seçimlerinde izleyeceği tutumu yazılı bir açıklama yaparak ilan etti.
buradan okuyabilirsiniz: açıklama

politik olarak desteklemediğim bir parti.
ancak bir türkiye gerçekliğini temsil ediyorlar. partiyi bugün kapatsan, yarın yenisi ortaya çıkar. tamamen legal alanını yasaklarsan, yer altına girer. işin özü, ortada bir sorun var ve bu sorunun öyle böyle bir sözcüsü bu parti.
partiyi kapattın, ona oy veren insanları ne yapacaksın? tehcir edemeyeceğine göre kabul edeceksin.
bana kalırsa kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesi gerekiyor ve bu çözümün önemli bir parçası da bu parti.

cia ve mi5'ın ajanı george orwell, 1984 romanını zamyatin'in biz eserinden araklamıştır.
herkes 1984'i bilir ama biz'i bilen çok azdır ne yazık ki.

ikisinin de ekim devrimi'nde emeği çoktur.
ancak aralarında şöyle bir fark olduğunu düşünüyorum:
troçki, devrimden önce de sonra da tam olarak leninist olamamıştır.
stalin ise ölene kadar leninist olmuştur.
lenin'in ölümünden sonra, alman devrimi de boşa düşünce büyük bir problem ortaya çıkmıştır:
kızıl ordu'yu almanya'ya sürüp dünya devrimini zorlamak mı yoksa mevcut durumu kabul edip tek ülkede sosyalizmi savunmak mı gerekiyor.
haklı olarak sovyet devrimcileri daha mantıklı olan, ayakları yere basan stalin'i desteklemiştir.
iktidarı eline alan güç diğer gücü tasfiye etmiştir.
troçki ne yazık ki ömrünün son yıllarında emperyalistlerin aparatı haline geldi.
sovyetleri efsane yapan tüm başarılar stalin döneminde olmuştur.
lenin eskiyi yıkıp yeni düzenin ilk adımlarını atmıştır.
ama stalin, sosyalizmi emin adımlarla ilerletmiş ve başarılar elde etmiştir.
nazileri alt etmesi bile başlı başına bir muazzam bir başarıdır.

herkesin hayatında hayran olduğu, sevdiği, önder olarak gördüğü bir siyasi karakter vardır.
benim için işte o kişi vladimir ilyiç ulyanov, yani lenin'dir.

işkence. bir tür mazoşizm.

moka potumla yaptığım americano'yu içmek.

vacilando kitap'tan çıkan, mustafa okumuş'un kaleme aldığı bir kısa roman.
hem kapak tasarımı hem de içeriğiyle etkileyici bir eser.
kitabın içinden bir takvim yaprağı çıkıyor: 17 mayıs 1971.
darbe öncesi ve sonrasını konu alan bir dönem kitabı olmasına rağmen, umutsuzluk ve pişmanlık dolu değil.

mahal edebiyat yayınları tarafından basılan, mete karagöl'ün kaleme aldığı başarılı bir öykü kitabı.
kitaba da adını veren uzun öykü muazzam bir yol hikâyesi.
uzun bir yol filmi tadında.

kolonya

arada sırada alır okurum.
gazete sayfalarının kokusu bile hoşuma gider.
sayfalarını çevirmek, katlayıp paltonun içine koymak...

emperyalizm yüzünden kaynaklanıyor ne yazık ki.
emperyal ülkeler ortadoğu ve afrika ülkelerini sömürüyor, yoksul bırakıyor, darbeler yaptırıyor veya karışıklık çıkarıyor. halk da bok çukuruna dönen vatanlarını terk etmek zorunda kalıyor.
başarılı bir şekilde batı'ya ulaşırlarsa batılıların ucuz işgücü oluyorlar.

laiklik dediğimiz şey tam olarak bunun için var.

üniversitede bu bölümü okudum. şu anda ingilizce öğretmenliği yapıyorum. şimdiki aklım olsa direkt öğretmenlik okurdum. boşuna üç-dört sene kaybettim.

bir kadın sanatçının eli öpülür tabii ki. başka ne yapacaktı?

on yıldır öğretmenlik yapıyorum. köyde, kasabada, kentte çalıştım. ne yazık ki öğretmenlik günden güne değerini yitiriyor. hem maddi hem manevi olarak öğretmenler bitik. toplumun yüksek orandaki çoğunluğu gibi.
ayrıca dünyada öğretmenler günü 5 ekimde kutlanır. ama 12 eylül darbecisi kenan evren, 24 kasım'ı öğretmenler günü olarak ilan etmiş ve o günden sonra öğretmenler günü 24 kasım'da kutlanagelmiştir. bu yüzden hiçbir zaman 24 kasım'ı tamamen sahiplenemedim. hep aklıma 12 eylül ve kenan evren gelir.

ekim 2023'de ilk sayısı çıkan, aylık siyasi gazete.
gazetenin aynı adla yayın yapan bir haber sitesi de var: yurtsever

derman (1984) - yönetmen: şerif gören
mubi sağ olsun.

geçmişte çok çok severek izlediğiniz bazı filmleri, dizileri yıllar sonra tekrar izlersiniz ve zihninizde, ağzınızda aynı tadı bırakmaz. bunda ne bulmuşum, gençlik işte dersiniz...
twin peaks'i yıllar sonra tekrar baştan sona izledim ve yine hayran kaldım. yukarıdaki durumu yaşamaktan korkmuştum oysa. david lynch sağ olsun, insanı her zaman büyülüyor. kaç yaşında olursan ol.