ılık bir bahar sabahın erken saatlerinde sahil yolunda bir genç belirdi. uzun boyu, ince bedeni, sade kıyafetleri ve yüzünü kaplayan saçlarıyla dikkat çekiyordu. beyaz, bol bir tişört giymişti altında da hafiften bol siyah bir pantolon vardı. rahat spor ayakkabılar giymişti. kulak üstü kulaklığıyla yolda neşeli bir şarkı mırıldanarak yürüyordu. temiz giyimine rağmen adımları rahat ve gevşek atıyordu. yürürken kaldırımın kenarına oturmuş siyah köpeğin başını sevdi, köpeği de taktı peşine. köpek dili dışarıda dalgın dalgın bu gence eşlik etmeye başladı. ara sıra eliyle ritim tutuyor, kaldırım bitince zıplayarak diğerine geçiyor, sevimli köpeği de peşinden sürüklüyordu. yürürken kollarını rüzgar savuruyor diyebileceğim kadar serbestçe yürüyordu. sahil yolundan çıktı ve deniz kıyısına olan merdivenleri inmeye başladı. kumlar ılık ve yoğundu, ayakkabılarını çıkarmaya gerek duymadan yürümeye başladı. pişman olmuş olsa gerek çünkü yürürken bir düşüyor bir kalkıyor sürekli afallıyordu. bazen ard arda düşünce ayakkabılarına bakıp bir kaç saniye orada öylece duruyordu. denize yakın bir yerde kendini aniden yere attı. sırt üstü uzandı. köpek de yanına oturdu. bir süre beraber bulutları izlediler. daha sonra çocuk köpeğe bir bulutu gösterip kendisine benzediğini söyledi...
-saidara
devamını gör...