1.
2.tekil şahıs.
her senin ardında, matruşka bebekler gibi, başka bir sen, sonra bir sen daha var. temelde bir sen var mı peki?
her senin ardında, matruşka bebekler gibi, başka bir sen, sonra bir sen daha var. temelde bir sen var mı peki?
devamını gör...
2.
çek dilinde sen kelimesi rüya demektir. böyle güzel denk gelmiş bir detayın yanı sıra farklı isimlere sahip olan pek çok şiir zaman zaman sen ismi ile de anılmıştır. rainer maria rilke'nin sen kollarıma asla gelmemiş sevgili, yitirilmiş olan daha başından, dizeleri ile başlayan sen daha başından şiiri çoğu zaman bu şekilde kısaltılır veya yine turgut uyar'ın tomris uyar için bir şiir kurma çalışması isimli şiiri ilk dizesinden -seni sonsuz biçimde buldum- dolayı sen olarak anılmıştır çoğu zaman. ilginçtir ki nazım hikmet'in insanın bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum diye sitem ettiği sen isimli şiiri de bu isimle değil üç melun adam ismi ile bilinir ama bunun sebebinin yine sen ismi ile anılan ve sen esirliğim ve hürriyetimsin diye başlayan bir başka nazım hikmet şiirinden dolayı olduğunu düşünmekteyim.
" sen ela gözlerinde yeşil hareler,
sen büyük, güzel ve muzaffer"
"sana gelince, sen o günleri -
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!
...
artık seninle biz,
düşman bile değiliz."
edit: imla
" sen ela gözlerinde yeşil hareler,
sen büyük, güzel ve muzaffer"
"sana gelince, sen o günleri -
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!
...
artık seninle biz,
düşman bile değiliz."
edit: imla
devamını gör...
3.
cartel ile manga grubu solisti ferman akgül düeti.
devamını gör...
4.
devamını gör...
5.
sen ey kadın ben seninleyken heyacanlanıyordum yürürken, konuşurken ve sen şey diye yazmışsın insan var dünya turuna çıksan tik olmaz insan var sahile köfte ekmek alamaya çıkarsın heyecandan köfte yemezsin. ah be ama beklerim seni olacak o iş
devamını gör...
6.
benimdir.
devamını gör...
7.
bir taş ocağında buldum ellerimi
ne zamandır bir şarkı çalıyordu yerine
bulduğumu sakladım
tutunmak ne kolay şimdi
kaldığımca küçüğüm
gittiğince büyümüş yüreğim
yanaklarına gonca
diline melek
sesine su değmiş ve
ben unutup yürümeyi bırakmışım
nicedir bir durgunluk var bende
nasıl derler bir gölde birikenler kadar
bulanıkmışım
sen söyleyince kanatlandı
bir konmaya bakar dedi mavi kuş
uç yeterki gökyüzü senin benim de
yürürüz ardından su değil midir
nehirleri aşıp
insanın damarlarında coşkunlaşan
mavi dedin boncuk getirdim
kayıktan iner biraz gerdan, biraz kıvılcım
sevmek ne güzeldir şimdi
bahar geldi uyansın çileğim, kirazım
al yanaklı sabrım
ne zamandır bir şarkı çalıyordu yerine
bulduğumu sakladım
tutunmak ne kolay şimdi
kaldığımca küçüğüm
gittiğince büyümüş yüreğim
yanaklarına gonca
diline melek
sesine su değmiş ve
ben unutup yürümeyi bırakmışım
nicedir bir durgunluk var bende
nasıl derler bir gölde birikenler kadar
bulanıkmışım
sen söyleyince kanatlandı
bir konmaya bakar dedi mavi kuş
uç yeterki gökyüzü senin benim de
yürürüz ardından su değil midir
nehirleri aşıp
insanın damarlarında coşkunlaşan
mavi dedin boncuk getirdim
kayıktan iner biraz gerdan, biraz kıvılcım
sevmek ne güzeldir şimdi
bahar geldi uyansın çileğim, kirazım
al yanaklı sabrım
devamını gör...
8.
çocukken çok sevdiğim şairane bir şarkıydı, sözleri şöyle:
ne geceler ne gündüzler gördüm
en vazgeçilmez yeminlerden döndüm
görmedim senin gibi sevmedim hiç kimseyi
yapayalnızım şimdi unuttum gülmeyi
sen vaktinden çok sonra gelen
sevdalı bir yağmur gibisin
çisil çisil gözlerimden
sen çıldırmış şairlerin
titreyen mısralarında
bahsettiği o perisin
pencereler önünde çürürken
senden kalan çiçekler
hayalin gözlerimin önünde
hala ağlıyorum
pencereler önünde çürürken
o güzelim yılların hayali
gözlerimin önünde
bize ağlıyorum
ne geceler ne gündüzler gördüm
en vazgeçilmez yeminlerden döndüm
görmedim senin gibi sevmedim hiç kimseyi
yapayalnızım şimdi unuttum gülmeyi
sen vaktinden çok sonra gelen
sevdalı bir yağmur gibisin
çisil çisil gözlerimden
sen çıldırmış şairlerin
titreyen mısralarında
bahsettiği o perisin
pencereler önünde çürürken
senden kalan çiçekler
hayalin gözlerimin önünde
hala ağlıyorum
pencereler önünde çürürken
o güzelim yılların hayali
gözlerimin önünde
bize ağlıyorum
güneş doğduğunda
başka bir şehrin sabahında olacağım
her insanın bir öyküsü vardır ya
benimki de böyle işte
bu sabah pencerene bak
bu koca şehri sana bıraktım
başka bir şehrin sabahından, başka bir dilde
elveda
buradan
ne geceler ne gündüzler gördüm
en vazgeçilmez yeminlerden döndüm
görmedim senin gibi sevmedim hiç kimseyi
yapayalnızım şimdi unuttum gülmeyi
sen vaktinden çok sonra gelen
sevdalı bir yağmur gibisin
çisil çisil gözlerimden
sen çıldırmış şairlerin
titreyen mısralarında
bahsettiği o perisin
pencereler önünde çürürken
senden kalan çiçekler
hayalin gözlerimin önünde
hala ağlıyorum
pencereler önünde çürürken
o güzelim yılların hayali
gözlerimin önünde
bize ağlıyorum
ne geceler ne gündüzler gördüm
en vazgeçilmez yeminlerden döndüm
görmedim senin gibi sevmedim hiç kimseyi
yapayalnızım şimdi unuttum gülmeyi
sen vaktinden çok sonra gelen
sevdalı bir yağmur gibisin
çisil çisil gözlerimden
sen çıldırmış şairlerin
titreyen mısralarında
bahsettiği o perisin
pencereler önünde çürürken
senden kalan çiçekler
hayalin gözlerimin önünde
hala ağlıyorum
pencereler önünde çürürken
o güzelim yılların hayali
gözlerimin önünde
bize ağlıyorum
güneş doğduğunda
başka bir şehrin sabahında olacağım
her insanın bir öyküsü vardır ya
benimki de böyle işte
bu sabah pencerene bak
bu koca şehri sana bıraktım
başka bir şehrin sabahından, başka bir dilde
elveda
buradan
devamını gör...
9.
nazım hikmet'in her bir cümlesi küfür etkisi yaratan ama küfür olmayan sözler kategorisine ilk sıralardan giriş yapabilecek kapasitede olan şiiri.
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın camını..
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi..
düşmanımdır ikisi..
sana gelince...
yazıyorsun..
okuyorum..
kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın
bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
ne yazık!..
ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz..
kalbimin kanıyla götüreceğim
ebediyete
ben o günleri..
sana gelince, sen o günleri -
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!.
satıyorsun:
günde on kaat,
bir çift rugan pabuç,
sıcak bir döşek
ve üç yüz papellik rahat
için...
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi...
kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
sana gelince...
ne ben sezarım,
ne de sen brütüssün...
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
artık seninle biz,
düşman bile değiliz..
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın camını..
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi..
düşmanımdır ikisi..
sana gelince...
yazıyorsun..
okuyorum..
kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın
bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
ne yazık!..
ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz..
kalbimin kanıyla götüreceğim
ebediyete
ben o günleri..
sana gelince, sen o günleri -
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!.
satıyorsun:
günde on kaat,
bir çift rugan pabuç,
sıcak bir döşek
ve üç yüz papellik rahat
için...
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi...
kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
sana gelince...
ne ben sezarım,
ne de sen brütüssün...
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
artık seninle biz,
düşman bile değiliz..
devamını gör...
10.
sizsinizdir. evet "sen" sizin her birinizdir. muhtemelen belanın ta kendisisinizdir.
devamını gör...
11.
aklıma şu şiiri getiren 2. tekil şahıs zamiridir;
"her ben, dolaylı bir şekilde bir seni anlatış, bir senden yakınıştır.
çünkü benim yerim seninle onun arasındadır.
ve o değildir bana yakın olan, sensin.
ben ben olsam dilbilgisi kitaplarındaki tekil şahıs zamirlerini şu
sıraya göre düzenlerdim.
sen, ben, o!
başta sen gelir, çünkü ben diye bir şey yok sen olmadıkça.
her ben, ben'liğini sen'le anlar."
(bkz: behçet necatigil)
"her ben, dolaylı bir şekilde bir seni anlatış, bir senden yakınıştır.
çünkü benim yerim seninle onun arasındadır.
ve o değildir bana yakın olan, sensin.
ben ben olsam dilbilgisi kitaplarındaki tekil şahıs zamirlerini şu
sıraya göre düzenlerdim.
sen, ben, o!
başta sen gelir, çünkü ben diye bir şey yok sen olmadıkça.
her ben, ben'liğini sen'le anlar."
(bkz: behçet necatigil)
devamını gör...
12.
kediler rüzgâr ile savrulan yaprakların ardından koşuyor, kulaklığımda arzu görücü sarardım ben sarardım diyor, kimse arzu görücü'yü bilmiyor ben tapıyorum.
sonra hiç çıkmamış gibi sen giriyorsun türkünün ve bilumum içine kaçtığım ve içinden kaçtığım her şarkının arasına, elim ayağım kesiliyor öyle kalıyorum. "sanki aylardır..." gibi bişi demiştin son uğradığında, görüyor ve arttırıyorum; sanki yıllardır....
izmir, izmirin, izmirim en güzel ayına girecek bir kaç gün sonra, adı ağustos, adı benlik. bak; bağları bozma zamanı ağustos, bak bağların tadına varma zamanı ağustos, bak; denizde eşek imbatı rüzgârına en güzel denk gelinecek ay ağustos, bak iskelede öylece mal gibi oturup denize bakma zamanı ağustos, bak, üstüne düşen her begonvil için tanrılarıma şükretme zamanı ağustos, bak yarım ekmek arası sadece domat zamanı ağustos, bak yanında su bardağında çay ile hem de.
bahçemin çiçeği olsana sen?
aniden ve sebepsiz!
bak ne diyorum, ağustos, izmir, sen, ben, urla?
mebzul miktar alkol, aldığı kadar aşk, taşıyabildiği kadar gam.
bunlarla ne yapılırsa yapalım, gel beraber yapalım..
inan sarardım ben!
sonra hiç çıkmamış gibi sen giriyorsun türkünün ve bilumum içine kaçtığım ve içinden kaçtığım her şarkının arasına, elim ayağım kesiliyor öyle kalıyorum. "sanki aylardır..." gibi bişi demiştin son uğradığında, görüyor ve arttırıyorum; sanki yıllardır....
izmir, izmirin, izmirim en güzel ayına girecek bir kaç gün sonra, adı ağustos, adı benlik. bak; bağları bozma zamanı ağustos, bak bağların tadına varma zamanı ağustos, bak; denizde eşek imbatı rüzgârına en güzel denk gelinecek ay ağustos, bak iskelede öylece mal gibi oturup denize bakma zamanı ağustos, bak, üstüne düşen her begonvil için tanrılarıma şükretme zamanı ağustos, bak yarım ekmek arası sadece domat zamanı ağustos, bak yanında su bardağında çay ile hem de.
bahçemin çiçeği olsana sen?
aniden ve sebepsiz!
bak ne diyorum, ağustos, izmir, sen, ben, urla?
mebzul miktar alkol, aldığı kadar aşk, taşıyabildiği kadar gam.
bunlarla ne yapılırsa yapalım, gel beraber yapalım..
inan sarardım ben!
devamını gör...
13.
uzakta esen bir rüzgar olsan da anlaşılmaz bir güçle benim saçlarımı savurmaktasın.
devamını gör...
14.
harika bir koray avcı şarkısı.
devamını gör...
15.
fakirsen bu hayatta hiçbir şekilde mutlu olamazsın.
devamını gör...
16.
ben mi abi ?
devamını gör...
17.
geleceğini biliyordum. tam sana yakışan ve bana eski renkli yaz günlerini hatırlatan isminle işte burdasın. bize yakışan bir yolla veda ettik birbirimize. en iyi iletişimi bulduğumuzu düşünüyorum fakat yazılarımı seninle yarıştıramam sayın... odamda yatağımın üzerindeyim kucağımda bilgisayar rüzgarın havalandırdığı perdeye bakıyorum ve gülüyorum. yazılarını, o eşsiz dünyanı hâlâ okuyabileceğim. teşekkür ederim. ve evet benim kuzenim hep böyledir.
devamını gör...
18.
ya sen
ya sen mucizelerle doğan bir tesadüftün
yada önüme atılan bir engeldin
her ne olursa olsun imtihan dünyasında geçemediğim tek sınavımdın
ya sen mucizelerle doğan bir tesadüftün
yada önüme atılan bir engeldin
her ne olursa olsun imtihan dünyasında geçemediğim tek sınavımdın
devamını gör...
19.
comma şarkısı...dağılmasalardı keşke dedirtiyor hep.
sözleri çok güzel olsa da şu kısmı hep ayrı üzüyor beni
yarım kalan bir rüya bu
ve ben aslında yalnızım
gözlerin ardında
kaçıp giden bir yalan bu
ve ben aslında yorgunum
sözlerin ardında
sözleri çok güzel olsa da şu kısmı hep ayrı üzüyor beni
yarım kalan bir rüya bu
ve ben aslında yalnızım
gözlerin ardında
kaçıp giden bir yalan bu
ve ben aslında yorgunum
sözlerin ardında
devamını gör...
20.
bir nazım hikmet şiiri.
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın camını...
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi...
düşmanımdır ikisi...
sana gelince...
yazıyorsun...
okuyorum...
kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın
bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum...
ne yazık!
ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz...
kalbimin kanıyla götüreceğim
ebediyete
ben o günleri...
sana gelince, sen o günleri
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!
satıyorsun:
günde on kaat,
bir çift rugan pabuç,
sıcak bir döşek
ve üç yüz papellik rahat
için...
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi...
kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
sana gelince...
ne ben sezarım,
ne de sen brütüssün...
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün...
artık seninle biz,
düşman bile değiliz...
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın camını...
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi...
düşmanımdır ikisi...
sana gelince...
yazıyorsun...
okuyorum...
kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın
bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum...
ne yazık!
ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz...
kalbimin kanıyla götüreceğim
ebediyete
ben o günleri...
sana gelince, sen o günleri
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!
satıyorsun:
günde on kaat,
bir çift rugan pabuç,
sıcak bir döşek
ve üç yüz papellik rahat
için...
en güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi...
kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
sana gelince...
ne ben sezarım,
ne de sen brütüssün...
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün...
artık seninle biz,
düşman bile değiliz...
devamını gör...