schrödinger in kedisi yazar profili

aşılar hakkında ortada kasıtlı veya kasıtsız bilgi kirliliği oluştu. bu bilgi kirliliği yüzünden virüs ve aşı hakkında kafası karışan, komplo teorisi görüp doğruymuş gibi kabul eden insanlara baktığımda ortak özelliklerinin bir bilimsel makale okuyamayacak kadar tembel olduklarını fark ettim. bende bu tembellere onların seveceği türden güvenilir hazır video linki bırakıyorum. buradan gidip videoyu izleyebilirsiniz.

gezi olayları

çok güzel bir hobidir. zira, gelecekteki çocuğuma; bir çocuğun başka çocuğa oyuncağını gösteriyormuş gibi koleksiyonlarımı göstereceğim.

o gün nasıl bir ruh haline sahip olmana göre değişiklik gösterebilecek düşünceler. bana kalırsa uykuya dalmanın en iyi yöntemlerinden biridir bu düşünceler. çünkü ne zaman bu düşünceler içinde kaybolsam yavaştan uyku sürecimi başlatır, uyandığımda iyi bir ruh hali içerisinde olurum. ister gelecekteki kaygılarımı, ister geçmişimdeki hataları veya kötü anılarımı düşüneyim uyandığımda kendimi arınmış ve enerjik hissediyorum. ama bazen yorgun halde yatağa girdiğim zaman bu düşünceleri es geçip direk uykuya daldığım zamanlar da oluyor. özetlemek gerekirse bana göre bir life hack.

güney kore'ye ait çizgi romanlara verilen isimdir. herkesin anime'lerden oradan buradan duyduğu veya okuduğu manga'dan hem renklendirmeler olsun hem de sayfa düzeni olsun oldukça farklıdır. manga renksiz iken manhwa'lar çoğunlukla renklidir ki bu benim açımdan çok güzel. ayrıca manhwa da manga da olan karmaşıklığa sahip değil, gayet okunasıdır. şunu da belirteyim; genellikle içi boş webtoon'lar ile karıştırıldığı için bazı arkadaşlar olumlu yanaşmaz bu manhwa'lara, sizde bu olayın kurbanı olup güzelim manhwa'lardan kendinizi esirgemeyin.

not: bu kadar övdüm diye umarım adult, yuri veya yaoi okuyucusu ilan edilmem.

bir taneciğin veya cismin momentumunu p=v.m formülünden hesaplarız. burada p dediğimiz momentum, v dediğimiz hız, m dediğimiz de kütledir. bildiğimiz üzere ışığın tanecikleri yani fotonların kütlesi yok. yani kütlesi sıfır. bu sıfır olan kütleyi formülde yazdığımız zaman göreceğimiz sonuç momentumun da sıfır olacağıdır.

peki, ışıkta ışıkta momentum ne arar? diye sorarsanız burada einstein'in izafiyet teorisi ( e=mc2 ) devreye giriyor.
burada kütleyi yalnız bırakır üstteki ( p=m.v ) formülündeki kütle yerine yazdığımız gibi ışıktan konuştuğumuz için onun hızını da formüle yazmayı unutmamalıyız. sonuç olarak burada p=e/c gibi bir şey elde ediyoruz. dur daha bitmedi, bu formülde de e yerine fotonun enerji formülünü yani (h.f) yi de yaz bakayım. orada bir şeyler ışığın dalga boyu formülüne benzeyecek. onu da yerine yazdığımız gibi son olarak; p= h/λ formülünü elde edeceğiz. özetle;

p=v.m den p=h/λ elde ettik. artık tek yapman gereken sana verilen sayısal verileri formüle koymak ve momentumun artık sıfır "olmadığını" görmek.

(bkz: aktroll turnusolü)

empati ve özeleştiri kavramlarından bir hayli uzaktırlar.

a. william deckard tarafından kaleme alınmış eser. bu kitap, nöropsikoloji dalını çok basite indirgemiş bu konu hakkında hiçbir fikre sahip olmayanların bile rahatlıkla okuyabileceği, bu konu hakkında aydınlanabileceği basitlikte yazılmıştır. eğer nöropsikoloji gibi bir alana ilginiz varsa başlangıç olarak rahatlıkla okuyabilir, davranışlarınız ve beyniniz hakkında birkaç fikir sahibi olabilirsiniz.

not: kitabı kesinlikle "eftalya" çevirisinden almayın. birçok imla hatası vardı.

bencil ol.

(bkz: koyun o gülü yedi mi yemedi mi)

--! spoiler !--

“evrenin bilmediğimiz bir köşesinde, hiç görmediğimiz bir koyun, bir gülü yedi mi, yemedi mi?” siz de aynı şeyi yapın, der okurlarına, “hiçbir büyük insan bunun ne kadar önemli olduğunu asla anlayamaz…”

--! spoiler !--

alttaki yazara sorum şu; o kedi öldü mü ölmedi mi?

edit: ben entry yazarken üstümdeki yazar; "koyun o çiçeği yedi mi yemedi mi?" şeklinde sormuştur. ama ben yazana kadar...

victor hugo, o dönem fransa da yargı sisteminin ne denli kötü olduğunu eleştirmek amacıyla kaleme aldığı eser.
idamın yanlış ellerde ne denli tehlikeli olduğunu, idamın sorunlarımızı çözemeyeceğini güçlü bir anlatımla ifade etmiştir.

"bugün anne öldü. belki de dün, bilmiyorum..."

okuduğum webroman yazarları da dahil, okuduğum her yazar bana bir şey kattığından hepsini severim ama franz kafka ve albert camus'un yeri bende ayrıdır.

yoktan var, vardan yok olamaz ama bir enerji dönüşüm geçirebilir.
örnek olarak; bir kalemi alıp belirli bir yükseklikten serbest bırakırsanız cisim yere doğru hız kazanacağından kinetik enerjisi artacaktır. bu artış bedava değildir. o artış kalemin yerden yüksekliği azaldığı için yani potansiyel enerjinin kaybı sayesinde oluyor.
özetle, kalemin yerden yüksekliği azaldıkça potansiyel enerji kaybı olur. o kayıp cisim hız kazandığı için kinetik enerjiye dönüşmüştür.
buna enerji korunumu da denebilir. (sürtünmeler önemsiz)

üstteki yazara teşekkürlerimi sunuyor, nickinden hoşlandığımı belirtmek istiyorum.
alttaki yazara ise; kendisinin, çıkarları dışında şeyler hakkında zaman harcamaması gerektiği mesajını bırakıyorum.

(bkz: teori nedir, ne değildir)

şimdi şu ceketi alıp...

"türkiye'nin en az taraflı gazetecisi" olarak değiştirilmesi gereken önerme.

komplo teorisyenlerin şu sıralar ağzından düşürmediği başka bir "zırva." bak dostum, vasıtasıyla şuan bu entry'i okuduğun ve yanında ayırmamakta gayret ettiğin o teknolojik aletlerden daha iyi "çip" yoktur. neden gizli gizli senin vücuduna küçük bir metal sokmaya çalışsınlar?


"bir şeyi saklamanın en iyi yolu, onu herkesin görebileceği bir yere koymaktır"

sherlock holmes