buğulanan bir cama ne çizilir?
kimseye söyleyemediklerini yazar oraya insan, silinip gideceğini bile bile.. ama yine de çizer… çünkü bazen silineceğini bilmek, bir şeyi söylemeyi kolaylaştırır.
ne çizilir biliyor musun?
— bir kalp... ama ortası çatlamış.
— bir göz... kirpiklerinden sızan bir damla yaşla.
— sonsuzluk işareti... ama biri kopmuş.
— “ben buradaydım” yazısı... altında bir tarih.
— bir ev... içinde sadece bir pencere, içi boş.
— iki çöp adam... ama biri yarım kalmış.
— ve belki de sadece bir isim...
yarım kalmış bir sevdanın, soğuk cama bıraktığı sıcak iz...
buğulu cam, insanın sustuğu ama parmağının konuştuğu yerdir.
gecenin sessizliğinde yapılan en sessiz itiraftır. silinip gideceğini bilerek yazılan bir iç dökümdür.
belki de bu yüzden…
en çok o an, gerçekten kendimiz oluruz.
buğulu cam, geçici duvarıdır kalbin.
ve o duvarda çizilen her iz,
bir an’lık da olsa ruhun kendini anlatma çabasıdır.
bir kördüğüm oldu şimdi içim...
çöz desen çözülmez, kes desen canımdan bir parça kopar..ne söküp atabiliyorum içimdeki sancıyı, ne sarıp sarmalayabiliyorum usulca..
bir düğüm gibi boğazımda kalan cümleleri yutuyorum her gece.. ve her yutkunuş, biraz daha eksiltiyor beni..
bu düğüm, her şey sustuğunda konuşmaya başlıyor.
bu düğüm… bana ait.
benim sustuklarım, ertelediklerim,
bir kenara attıklarım,
“sonra hallederim” deyip üzerine toprak attığım her şey…
ve..
üstü örtülen her şeyin, bir gün kalbini tırmalamaya başladığını anlıyorsun en olmadık zamanlarda..
sonrası yeniden yola koyulma vakti..
sonrası hadi yeniden baştan başlıyoruz zamanı..
pazar günü.. evdesin.. sabah normal bir şekilde uyanmışsın.. kahvaltını yaparken filmini izlemişsin.. kahveni içmişsin.. kızınla muhabbet etmiş, kedilerinle oynaşmışsın.. gülmüşsün şarkılar söylemişsin.. herşey normal.. rutin..
derken ütü yapmaya başlamışsın.. bir.. iki.. üç..
kulaklıkla müzik dinlerken hayatı ve kendini sorgulamak nerenden geldi acaba? ya bi sus diyorum.. duymadığı yetmiyor gibi bu beyindeki snapslar hiç akılda olmayanlarıda getirip koyuyor insanın önüne.. o neden öyle olmuştu.. neden bunu söylemişti.. aaa bak kaç sene geçmiş..
sus..
sus...diyorum..
daha beter geliyorlar.. lemm ütü yapıyorsun ütü.. kırışıklıklara odaklansana.. ütüyü kumaşta gezdirdikçe sanki beynimin içindeki herşeyi açtım.. herşey hortladı..
sonuç mu?
sonuç kediler de dahil oturduk ailece ağlıyoruz..
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.