1.
varlık ve anlam ilişkisi
şunu belirterek başlamak istiyorum: insanların "anlam" dediğimiz şeyi her kavram üzerine etiketlemesi gerekiyormuş gibi düşünmesi, bu ilişkide baştan bir yanlılık oluşturuyor. "şeylerin" illa ki bir anlamı olması gerekmiyor. mesela yaşamlarımızın neden bir anlamı olmalı ki? hacim kapladığımız ortalama 75 yıllık zaman diliminin evrene kıyasla hiçbir anlamı olmuyor. varlığımız veya yokluğumuz hiçbir şeyi değiştirmiyor. bu perspektiften bakınca yaşamlarımızın da bir anlamı olmuyor. fakat insanların düşünebilme yeteneği, beraberinde kavramlara anlamlar yükleme dürtüsünü de beraberinde getiriyor ve bu sayede insanlar kendi yaşamlarına farklı anlamlar atfediyor. insanlar için birçok şey, düşünebildikleri için anlamlı olabiliyor. bu anlamlı şeylerin fiziksel olarak var olması da gerekmiyor. tanrı fikri gibi. yani "varlık"tan kastımız uzay-zamanda hacim kaplamak ise, tanrı fikri fiziksel olarak var olmayan bir kavram ve aynı zamanda birçok insan için de "anlamlı" bir kavram olmakla birlikte, birçok insan için de bir anlam ifade etmiyor. bir diğer yanda fiziksel olarak hacim kaplayan ve insanlar için anlamlı olan birçok şey var. herhangi bir şey olabilir: kitap, telefon, müzik, yemek... gibi. bu bağlamda varlık ve anlam ilişkisi göreceli olup, kişilerin "varlık" ve "anlam" kavramlarını nasıl içselleştirip değerlendirdikleri ile ilintilidir ve muğlaktır.
devamını gör...