sietkafta yazar profili

google arama >> “gta hileleri + fetö + atv” enter.

haber kaynağı sabah.

yalaka yandaş medya saçmalıkları

gerçekte %150 olan veriyi %22,3 olarak aktaran kurum, yaptığı güncelleme ile enflasyona %58 diyorsa bunun anlamı “hazırlanın bu sefer cidden uçuşa geçiyoruz” olabilir.

dolar zengini, yancı, ihaleci, bedavacı, hırsız yalakalar.

doların düşmesi zaten işlerine gelmez, servetlerinden servet eksilir o durumda. reyiz dedikleri giderse, devletten aldıkları ballı ihaleler de kesilecekti.

riyakarlık yapmayıp adam gibi “servetimiz eksilmesin, ihaleler kesilmesin diye reyize oy verdik” deselerdi daha az tiksinç olurlardı emin olun!

para için ne bok olduğu belli olmayan, seçimden seçime türeyen akitlere boyun eğersen 20 yazarla yetinirsin. (10’u admin zaten) *

bir tarafta elinde tüm devlet imkanları olan, 20 yıldır büyük bir örgüt ağı kurmuş, arkasında seçim bağışı adı altında milyon liraları yağdırıp vergi indirimi olarak geri alacak özel şirketlerin desteği olan, trt, anadolu ajansı ve iletişim daire başkanlığı gibi devlet kurumları vasıtasıyla sesini daha fazla ve gür çıkarabilen, btk, ysk gibi devlet kurumlarını tehdit ederek istediği gibi manipüle edebilen vs. vs. vs. erduvan, diğer yanda kılıçdaroğlu…

ne adil yarış ama değil mi? tam bizlik. neyse bu ülkede temiz siyaset yapan kaybeder. ahlaksız, yırtık, batak, dönek, kaypak olmak lazım.

o yüzden unutalım gitsin…

bazı yazar dostlar kendilerine mesaj gelmediğini söylemişti. nedeni btk’nın, tayipin emri ile ilgili mesaja yasak getirmesiymiş…

vay be demek ki istedikleri mesajı engelleyebiliyorlar.

peki o halde soruyorum;

neden şu kendisini savcı, polis, asker vb. tanıtıp vatandaşı dolandırmaya çalışan sahtekarların gönderdiği mesajları engellemiyorlar? neden numaramı nereden bulduklarını bilmediğim, mesaj yolu ile satış ve reklam yapan şirketlerin mesajlarını engellemiyorlar?

halka hizmet etmesi gereken btk’nın işini düzgün yapması için illa siyasi bir sebebi mi olması gerek?!

çocukken biz topaçla oynardık, ipi sarardık etrafına atardık. fırıl fırıl dönerdi topaç.

ah be topaç. biz de seni dönüyorsun sanıyorduk. bir bahçeli, bir soğan karşısında sana haksızlık etmişiz. kendi adıma senden özür diliyorum…

not: milliyetçilerin ideolojisi olmaz fiyatı olur bunu unutmayın.

tanım: soğan hakkındaki haberdir. şaşırtmamıştır.

açık su olayına takılan var, arkalardan bir yerden gelen su diyen var, suikast korkusu diyen var…

öncelikle o açık dediğiniz su emin olun özel bir yerden gelmiş sudur ya da düzenli kullanması gereken bir solüsyondur, ilaçtır yani. yoksa tayibin itibardan tasarruf etmeyeceğini öğrenemediniz mi daha?

su, “arkalardan bir yerden” geldi olayı da komik. sizin arka dediğiniz en az 20 metre boyunca koruma duvarı. bırakın suikast girişimini, zehirli suyu vb. geyikleri, bir demet çiçek çıksa yola, tayibe ulaşana kadar solar.

olayın özü malum şahıs bunamış. bunu kabul edin. orada bardakla gelenin ne olduğunu anlayana kadar geçen süre işte o tepkisiz kaldığı süre. idrak edemiyor, orada ne olduğunu, nerede olduğunu bile o an bilmiyor emin olun.

zaten “aynı suyu” ilk veren korumadan almıyor ama diğer koruma verince afiyetle içiyor. yani su değişmiyor, suyu veren şahıs değişiyor. kafa anca dank ediyor sanırım. yaşlandı iyice, zaten sağlık sorunları da var. ortada gerçekler varken görmezden gelip fantazi uydurmanın alemi yok.

edit: darklight isimli yazar arkadaşımız uyardı, düzelteyim. suyu ikinci kez veren koruma değil bilalmiş ahahahah. ben onu koruma sanmıştım.

çok gülerim hahaha *

not: şimdiden eli kolu çapraz kesilmiş, kafalarıyla top oynanan, kırbaçlanan, dövülen vb. insanlar görüyorum. hem de çook fazla.

oynat bakalım

hiç şaşmaz, ben demiştim demeyi de severim genelin aksine. biliyorum bunların ciğerini.

saraya, tayibe sallar sallar ama bir kap mamaya kul olur, sözlerinden döner durur bunun gibiler. örneği çok ülkede.

bu arada hangi yüzle “hala” milliyetciyim diyecek? ne yüzü? hani omurga? neyse… şaka olsa bu kadar komik olamazdı. göçmen sevgisi, hizbullahcı terörist aşkı loading. ahahahahha

not: ortamlarda ben gurtcuydum eskiden der artık bay soğan. *


auuğğhhhh gurtcuyuuz ezeldeen ahahahah

türk siyasetinin son dönemlerini özetleyen bir söz vardır, “at önlerine bir kemik istediğin nameden havlasın” derler.

mitinglerde malum şahsa hesap soracağını, hırsızları yargılayacağını, birilerinin hırsız olduğunu beyan eden nice siyaset kuklası önlerine atılan birer kemik ile eeeyyy meeyy namesinde havlamadı mı?

birer kemik fazla atarlar bir kaç yeni köpek edinirler olur biter. bu millet alıştı artık ne bok olduğu belli olmayan bulanık siyasetcilere.

tanım: kendilerini, bulanık, dönek ve fırıldak soğan söğuş salatasından kurtarmış ve dik duruşunu bozmamış insanların partisi ile alakalı haberdir.

sözde milliyetçi özde omurgasız, kıvrak mehepelileri mest eden araplardır.

papucumun milliyetçileri bu seçimde bir kez daha hizbullahçı teröristlerle, surilerle, afganlarla, pakilerle ve akepelilerle el ele, kol kola aynı partiye oy vermeye gidecek ama sorduğunda en vatansever yine onlar.

peeh şaka olsa bu kadar komik olmazdı ulan!

tanım: yasal olmayandır!

bir akepe çomarı algı kasıyor, sözlükteki omurgasız akçomarlar destekliyor. tam bir klasik. kemal kılıçdaroğlu’nun ibanını buldun ve parayı direkt ona attın, yedik aynen, inandık tamam! (yarım akıllı akit seni!)

ulan sahtekarlığınızdan tiksiniyorduk bir de bu boktan duyarınız çıktı… yine mi mağdursunuz akitler?!

bu arada aynı konu bir kaç farklı sözlükte aynı başlık ile açılmış, aynı sözler ile savunuluyor bilmeyen bir incelesin. tek bir kaynaktan okuma metni almış akitler iş başında yine yani. şaşırdık mı? tabi ki hayır.

not: sözlüğü kanser gibi saran aktroller ve onlara sırf para kazandırıyor diye göz yuman yetkililere bizden bin selam olsun. yok olacaksınız!

yazmayacaktım ama bu kadar sahtekarlığa da dayanamadım… bu da benim ayıbım olsun.

not2: 2,5 türk lirası ile hala bir adet pet su alabileceğini düşünüyor akit! aynı başçomar gibi… ehonomi çoğh eyi değil mi? ekmek alamazsın ulan ekmek! kasacağınız algıyı silkeyim!

şizofreni nedir?
şizofreni belirtileri nedir?
bunaklık nedir?
dedemin bunadığını nasıl anlarım?

ahh pardon ya google ile arayacaktım yanlış yere yazmışım…

şaka bir yana 20 yıldır kendilerinin getirdiği her pisliği, her saçma kanunu, her gereksiz vergiyi şimdi kaldıracaklarını ya da daha hafif hale getireceklerini açıklıyorlar.

yer miyiz? sen yersen haber orada ama ben almayım! bu yalanlara karnım doydu 20 yılda!

işin bir de “tayyib ne derse tam tersini yapar” gerçeği var. bu da demek oluyor ki, yeni saçmalıklar, yeni vergiler, yeni kanunlar ile geliyorlar ve biliyoruz ki hiç biri halkın yararına değil. çünkü şimdiye kadar ne yaptılarsa hep kendi ceplerine, hep kendi yancılarına yaptılar.

o yüzden ilk turda bunlara yol vermeliyiz.

not: akepe pişmanlıktır!
not 2: yerli ve milli muhalefet, saray destekli ince ve türevleri de pişmanlıktır.
not 3: zafere odaklanın, kurtuluşa odaklanın, spekülasyonlara ve manüpilasyonlara kulak asmayın.

bu seçim ülkenin kaderini belirleyecek olan bir seçim olacak unutmayın.

şunca yıllık hayatımda yemedim, ağzıma koymam o hamburger denilen şeyi. ekmek arası ekmek (evet ekmek) yerim yine de yemem o boku.

tanım: genel olarak mcdonald’s, burger king vb. şirketlerin hedef kitlesi fakir alt kültüre ait insanlardır zaten. tüm dünyada bu böyledir, oturup düzgün bir lokantada yemek yiyemiyorsan, çok çalışmaktan yemek yapmaya zaman bulamıyorsan ya da yemeklik alıp pişiremeyecek durumdaysan yani fakirsen hamburger yersin.

fast food kültürünün doğuşu hakkında bir yazı var mesela burada okuyunca bazı detaylar kafanda netleşiyor.

şimdi gel gelelim ülkemize, evet tüm dünyada fakir işi sayılan bu fast food zincirleri bizim ülkemizde lüks olarak görülüyor ve bunun sebebi gerçekten fakir olmamız. bir alman’a göre basit, fakir yemeği olan hamburger bir türk’e göre gereksiz pahalı olduğundan lüks sayılıyor. bundan öte fakirlik var mı?

çünkü 20 yıldır ülkeyi yöneten sülükler yüzünden halk fakir kaldı, makarna yemek bile lüks bize. o malum sülükler ve onların “cahil cahil konuşup masum insanları “burger guyruğundalar” diye yaftalayan, hayatında bir kez bile olsun hamburger yememiş insanları mcdonald’s kuyruğuna sokan” cahil, arsız, parazit çomarları yüzünden bu halk, millet bu halde…

akite bak sen, ülke deprem afetiyle sarsılmışken, vatandaş perişan olmuşken bu arama kurtarma sürecini yönetemeyen akepeye ses edemiyor da utanmadan muhalefete laf ediyor.

omurgasızlıktır bu! koca bir halk kenetlenmiş, depremin yaralarını sarmaya çalışıyor, hükümetin derdi kendilerini eleştiren insanları tutuklamak!

biraz şerefiniz varsa gerçekten suçlu olan her kimse bir kez olsun yalakalığı bırakıp onu eleştirirsiniz!

cansınız can. şu öngörüye, şu vizyona bakar mısınız… bu ülkenin böyle kaliteli devlet adamlarına çok ihtiyacı var. ankara’mızı, başkentimizi, kalbimizi doğru insana emanet ettik. içimiz rahat.

mansur başkanım siz ve halkı için çalışan tüm güzel insanlar sağ olun, var olun.

toplumumuzu derinden sarsan, milletçe birlik ve beraberlik içerisinde olmamız gereken bu kötü doğal afet zamanında bile siyaset yapmaya utanmıyorsunuz yahu!

yazıklar olsun!

doğru olanı yapmıştır.

ben de olsam, yaşananlarda en büyük suçu olanlar, büyük ihmali olanlar, siyaset peşinde koşanlar, bu zor zamanlarda hala utanmadan yalaka bakanlarla rte güzellemesi peşinde koşanlar, ihmal ve yetersizlikleri yüzünden memleketi aciz ve çaresiz bırakanlar, bu zor günlerde “sırf beceriksizlikleri, halkın tepkisi ve protestosu yayılmasın diye interneti yasaklayacak kadar gözlerini koltuk hırsı bürüyen ahlaksız akplilerle yan yana görünmek istemezdim!

insan olan, vicdanı olan kim ister?

kemal kılıçdaroğlu’nu eleştirenlere soruyorum! siz ister miydiniz? o kameraların önüne sıralanmış, kimi pişmiş kelle gibi sırıtan, kimi yalandan üzülmüş gibi yapan, kimi sabaha kadar otelde uyuyup sanki sabaha kadar ayaktaymış ayağına yatan, kimi yalandan bot giyip kameralar gelince bir iş yapıyormuş gibi tiyatro oynayan o sahtekar yalakaların yanına koyun kendinizi! beğendiniz mi manzarayı?

bu tepkinin adı siyaset değil dik duruştur!

siyasetin batsın ulan senin yalaka akit!

deprem vergileri nerede, içini boşalttığınız kızılay neden 2,5 gün sonra halka ulaşabildi, neden akut’a kayyum atadınız, afad neden etkisiz kaldı vb. soruları sordular diye insanlara kuduz it gibi saldıranlar, siyasetin zamanı değil diyerek insanlara çemkirenler de yine bunlar!

ahlaksızsınız ulan akpliler!