sirius therion yazar profili

merak edip bakardım kimmiş neymiş bunlar diye ama beni büyütenden vazgeçmezdim. merak etmem diyen de yalan söyler.

sarılar deli derlerdi de inanmazdım. deli değil zırdeli terörist ama yine de çok seviyorum piçikoyu

her yerinin kitap dolu olması.

geçirdiğim kriz nedeniyle 2 gündür bilincim kapalıydı uyandığımda ise hiç bir şey hissetmedim ve hatırlamıyorum.

toprağı bol olsun.

3-4 tane sinameki yaprağı yarım çay bardağı su ile kaynatılır ve süzülür. içine eczanelerden kolayca alınan bmix ampül kırılır ve 1 tatlı kaşığı tatlı badem yağı eklenip güzelce çalkalandıktan sonra saç diplerine masaj yaparak sürülür. min.30 dk.bekletip saç yıkanır.

bir de şampuanınıza bir kaç damla çam terebentin yağı ekleyip o şekilde kullanabilirsiniz.

2.part albüm çıkmıştır. nostaljik tınıları çok hoştur.

çok saçma bir fobim var " hamilelik". gerçekten en korktuğum şey hamile kalmak,anne olmak hatta o kadar uç noktada ki hamile insan görünce bile irite oluyorum. %100 korunma durumunda bile anksiyete yaşıyorum. bunun adı da yanılmıyorsam tokofobi olarak geçiyor.

olması gereken:
ahlaksızlık;
-yolsuzluk
-rüşvet
-haksızlık
-taciz,tecavüz, hırsızlık
-hayvana, kadına, çocuğa eziyet ve cinayetler
-etik dışı davranışlar
.
.
.
.
bizde olan;
- kadının kıyafetleri
-kadının kahkahası
-kadının bacak arası.

(bkz: entry nick uyumu)

therion'un en güzel albümlerinden biridir. therion seven birini görünce kendi grubummuş gibi mutlu oluyorum:d

somebody cut out your eyes, you refuse to see
ah, somebody cut out your heart, you refuse to feel
and you live in a shell
you create your own hell
you live in the past and talk about war
and you dig your own grave


(link: )

" su içen yılana bile dokunulmaz"
düşman olsa bile su içen kimseye dokunulmamalıdır. az bir su bile kişinin boğulup hayatını kaybetmesine yol açabilir. hayati bir durum olduğu için insanları ile su içerken uğraşılmamasına dikkat çekmek için kurulmuştur.

2022 türkiye'sinde;
6 yaşındaki çocuğun "dini nikâh" kılıfıyla yıllarca istismara maruz kalması.
6 yaşındaki çocuğun bakımsızlık ve açlıktan ölmesi.
çocukların okula aç gitmesi.
tarikat yurtlarına hapsedilmiş gencecik insanların intihar etmesi.
insanların bırakın hobi edinmesini,kendisi ve ailesi için bir şeyler yapmasını gıdaya ulaşmakta bile zorluk çekmesi.
sokakların eğitimli işsizlerle dolu olması.
kadınların, çocukların ve hayvanların istismar edilmesi,öldürülmesi ve cezası olmaması.
iş güvenliği denen şeyden bi haber olunması " fıtrat" savunması.
insanların umutsuzluğu ve mutsuzluğu.
eğitim ve sağlık sisteminin olmaması.

"milletin amına koyacağız" demeleri ve koymaktan beter hâle getirmeleri. liste çok uzun ve bunlar artık ayrıntı olmaktan çıkıp hayatın gerçeği olması.

"dolapları marka kıyafetler dolu"
" makyaj malzemesi alıyor."
"ayakkabıya para veriyor."
insanlar hem kıyafet, makyaj vs.sevip aynı zamanda kitapları da sevebilir. burada eleştirilmesi gereken şeyler bunlar değil arkadaşlar istediğimiz zaman istediğimiz ve sevdiğimiz şeylere yarını düşünmeden bütçe ayıramayışımız olmalı. zaten gerçekten kitap okuyup da kendini geliştirebilen insan yukarıdaki cümleleri kurmaz diye düşünüyorum.

gariptir.
" bok yoluna gitti niyazi" dizesi atasözü gibidir.kendisi de belediye çukuruna düşerek ölmüştür.

istanbul'daki yoğun kentleşmeden dolayı imkânsızdır. kafayı uzattığın anda diğer binaların mutfak ya da banyo penceleriyle gözgöze gelirsin.

çünkü en temel sorun aile sevgisinden uzak büyümesidir. aile sevgisi eksik olunca insan hiç bir ilişkiyi kendine yakıştıramaz.

belki de sözlüğün vereceği kitabı çoktan okuyup kütüphanesine koymuştur?

bunu hemen hemen herkes söyler en fazla bir kişi sözünün arkasında durur o da belki. bel bağlamayın.

anlık denk geldiğim sahnede kadın kilisede dua ettiğini söyledi ve kıyamet koptu. e hani imanın şartlarından biri diğer dinlere,peygamberlere ve kitaplara imandı? e hani hoşgörü dini?!