süngerboobs yazar profili

istanbul anadolu yakasından bulunan kadıköy sınırları içerisinde bağdat caddesininde içinden geçtiği özgürlük parkını bünyesinde bulunan, benim de nedensiz çok sevdiğim samimi ilçe.

varlığından yeni haberim olan jagged adında rapçidir. şarkı bayağı eski benim yeni haberim oldu.
17-25 aralık zamanlarında yapılmış sanırım, sözler fena *

entellerin, mimarların, ekşın isteyen bünyelerin merak ettiği, görmeye çalıştığı ve görmeyi denediği istanbul'un karanlık tarafı. istiklal neyse, onun tam zıttı, yerli ve milli ghettosu.

ispiyonlayan, gammazlayan. daha ilkokul sıralarında "örrtmenim ahmet benim saçımı çektiiiiiiiğğ!!", "ayşe benim kalemimi aldıııııığğğ!"; gibi başlayıp biraz daha büyüyünce "hayıır hocam, bahçe demirlerinden atlayan murat'tı, şebnem o sırada tuvalette sigara içiyordu", daha da ileride "eylemi hazırlayan kişi cenk", ardından da "engin'i mesaiden sonra bilgisayar kayıtlarına bakarken gördüm" şeklinde değişerek vuku bulan olaylar bütünüdür. ömür billah bitmek bilmez valla.

inanılmaz bir cevap yetiştirme yeteneğine binaen gelişmiş olan yetenektir. aslında yetenekleri ticaret üzerine değil; dil üzerinedir. tabiki bunu kullanmayı iyi bilirler. sonuç itibari ile kazanan onlardır.

benim önceki kedim elinde sustura varmış gibi takılıyordu. eve gelen arkadaşlarımın kanı akmadan dönemiyorlardı. öyle bir psikopat öyle bir vahşiydi. mamasını 5 gram az koysam patiyi suratıma yerdim.
yine de mutluydum kendisiyle, bu mazoşist ilişkiyi seviyordum ancak nitekim bir gün kapıyı açık bularak evden çıktı, çıkış o çıkış.
daha da göremedim.

yani demek istediğim şu, geçmişlerinde benim kedim gibi bir serseri karşılarına çıkmışsa normaldir, doğaldır.
herif racon kesiyordu evin içinde bana.

insan sarhoşken mi daha içten olur yoksa asıl o zaman mı daha iyi zırvalar sorusunu akla getiren bi durum. sarhoşluk derecesine göre değişse de, genellikle pek hoş sonuçlanmasa gerek.

yazın, hamakta, akşamüstü hava hafif serinlemişken, üzerinizde battaniyeyle yapılan uykudur. bu olmazsa kocaman bir tabak domatesli makarnayı yedikten sonra ağırlık çökmesi ve sonrasında gelen uykudur.

fazla şeftali yendiğinde olabilecek ancak ne hikmettir ki fazla kayısı yendiğinde giderilebilecek, bir acayip durumdur.

bol şerbetli, kaybettiğin enerjiyi geri alasın diye yapılmış zerzevat.

karikatüristlik olmamaktır. karikatüristler küfürlü konuşabilir ama yerinde kullanırlar. "terbiyesiz" konuşma sebepleri halkın içinden olmalarıdır.

önemli bir yerlere giderken ilk kontrol edilmesi gereken zerzevattır. dört dörtlük olsanız bile çorap yüzünden karizmayı çizdirirsiniz. çorabın delik, sararmış veya pis kokuyor olması kişiyi yerin dibine sokmak için yeterlidir.

yıllardır çocuklara kimi zaman aileleri kimi zaman öğretmenleri tarafından sürekli konuşulmaması gerekli bir konuymuş gibi anlatılan konuşulduğunda çocuğun azar işitmesine sebebiyet veren konudur.
anlatılmaz konuşulmaz tabudur türk toplumunda bu gibi sebeplerden dolayı olabileceğinden daha azgın bir toplum oluşmasına neden olan konudur. özellikle ilkokul sonlarında lise başlarında erkeklerin kendi aralarındaki sohbetlerin %80 ini oluşturur.

yapımı basit gibi görünmekle birlikte, iyi makarna pişirmenin temelini haşlama işlemi oluşturur. haşlama suyu mutlaka çok iyi kaynatılmalıdır. ayrıca haşlanan makarnanın yapışmaması için suya yarım çay bardağı sıvı yağ ve tuz atılır.

marketlerde satılan hazır makarnalar genelde 8-10 dakikada haşlanır. (paketin üzerinde pişme süresi zaten yazılıdır). soğumadan suyu süzülür, ama sos için bu sudan 1 bardak ayrılır.

ideal makarna sosu: 2 kaşık tereyağ veya 1 su bardağı sıvıyağ tencerede iyice ısıtılır. içine ince doğranmış yeşil biberler ve ince kıyılmış sarımsak atılır ve bunlar pişmeye yakınken kabuğu soyulup küp doğranmış domatesler eklenerek pişirilir.

sonra haşlanırken ayrılmış 1 bardak suya 1 kaşık salça katılarak karıştırılır, 1 tatlı kaşığı toz şeker, tuz, karabiber, pul biber, kırmızı biber bu karışıma eklenerek iyice pişmesi ve suyunu biraz çekmesi beklenir.

makarnanın üzerine dökülerek afiyetle yenir. üzerine yoğurt da eklenirse tadından yenmez olur.

yanında mercimek çorbası + ayran + ekmek + su da var.

bedavadan biraz pahalı.

çekiliş numaranız: 516

hollanda'nın ve amsterdam'ın dünyaca ünlü takımı. yetenek fabrikası. maçlarını 50000 kişilik amsterdam arena da oynar. 94-95 sezonunda şampiyonlar ligini kazanarak avrupa otoritelerini şaşırtan ajax edgar davids , clarence seedorf , jaap stam gibi pek çok yeteneği avrupa sahnesine çıkarmıştır. bu takım daha sonra hollanda milli takımının yaşadığı avrupa 3. lüğünün de çekirdek kadrosunu oluşturmuştur.

avrupa'daki en üstün altyapı özelliklerine sahip kulüplerden biridir. zaten bu kulüplerin diğerlerinin de hollanda ve belçika civarında kümeleştiği görülmektedir. ingiltere premier liginin scoutları da genelde bu ligleri izlerler zaten. konuyu dağıtmamak gerekirse ajax candır. abn-amro yazılı forması efsanedir bir ömür giyilesidir.

tavuk yeme sahneleri gözümün önünden gitmeyen usta sanatçımız. ruhu şad olsun.

belediyenin, balkonu olan her daireye küvet vermesidir. böylelikle yağmur yağdığında küvetler dolabilir. banyo işlerini de herkes balkonunda yapar. hem cinsel devrimi başlatmış olur, hem de su sorununu çözer ibb.
seninleyim ekrem imamoğlu.

asgari düzeyde toplumla entegre bireyler yetiştirmektir. esas eğitim amacı budur.
sonrası sen ne alırsan odur, artık doktor mu çıkarsın, öğretmen mi çıkarsın, hademe mi olursun orası sana kalmış.