işin içinde sevgi varsa her şeyi alttan alabileceğimi yaşanan her sıkıntıda güzel bir an bulabileceğime inandırdım. 2 gün önce çeviri yaparken aniden bunun işe yaramadığını ve karşımdakine bana davrandığı gibi davranmam gerektiğini anladım.
onun düşünmeden söylediği sözlerin senin kafanın içinde kendini duvardan duvara çarparak yankılanması, onun yürüyüp gittiği yolun senin için bitmemesi.
“içinden doğru sevdim seni
bakışlarından doğru sevdim de
ağzındaki ıslaklığın buğusundan
sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de
beni sevdiğin gibi sevdim seni
kar bırakılmış karanlığından.”
üniversiteye başladım, maalesef ilk senem pandemiye denk geldiği için tüm sene evdeydim. jupiter'in az ilerisi beylikdüzü'nde oturan biri olarak üniversiteden tanışıp, sosyal ağlar sayesinde samimi olduğum arkadaşımla görüşmek için plan yapıyorduk... o esenler'de ben de beylikdüzü'nde olunca ortak nokta bulmak biraz zor olmuştu... ben de "sen yorulma ben esenler'e seni görmeye gelirim istersen" diye bir teklifte bulunmuştum. cevap olarak "yok yok, sakın gelme burada seni incitirler. en iyisi bakırköy'e gidelim sahilde otururuz" demişti. bu sene mezun oluyorum ve o arkadaşımla hâlâ samimiyim aklımıza geldikçe güleriz bu konuşmamıza.
gözleri kaldı aklımda
son bir kez daha görsem onu şu hayatta
işveli nazlı yârimi alıp götürdüler uzaklara
onun da aklı kalmış yağız delikanlıda
"üstüme toz topraktan rengimi vermiş rabbim kumral bir öğlen"
gözlerimin yeşilinde yaşar gider de
bir yağız etmem ben onun gönlünde
sesi kulağıma kokusu burnuma gelen
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.