felsefenin boş iş görülmesi

hatırlıyorum da liseye geçerken beni en heyecanlandıran ders felsefeydi.görmek için can atıyordum.zaten fikirlerimi paylaşmayı ve başkalarının fikirlerini de duymayı çok sevdiğimden bu ders bana harika gelirdi. ama gel gör ki lisedeyken hayallerim altüst oldu.sınıfın hepsi ya uyurdu derste ya da hoca ders işlemesin diye boş boş sorular sorardı. bir yerden sonra ben de uyumaya başlamıştım çünkü hocamız fikirleri tartışmak şöyle bir dursun fikrimizi bile sormazdı, filozofların ismini ezberletir geçerdi. yine de felsefeye olan aşkımı hala bırakmadım, kısmetse bu yaz tatilinde güncel olan bilgilerimi daha da geliştirmek için filozofların eserlerini okumak istiyorum.

bu arada felsefeye ilgisi olan ama filozofların eserleriyle başlamak istemeyen, önce basit şekilde terimleri öğrenmek isteyenler için sofie'nin dünyasını tavsiye ederim.

çünkü din ve felsefe zıt kutuplardır. mesela felsefede varlık üzerine düşünülecekken dinde her şeyden '' tanrı öyle yarattı. '' diyerek sıyrılabilirsiniz. her şeyi tanrıya bağlarsanız da felsefe yapmaya gerek duyulmaz.

felsefe boş iş değildir, bir ömür felsefeye adamak için çok kısadır

felsefenin temeli soru sormaktır. soru sormanın temeli de meraktan gelir. birçok bilim insanı da merak etmiş soru sormuş ve birçok önemli buluş ve görüşe öncülük etmişlerdir.

benim için boş iş değildir, yok hükmündedir.

felsefeyi zaten sadece "iş" olarak gören bu cümleyi kurabilir.

psikoloji felsefeden doğmuştur:

ve

alman filozof, toplumbilimci theodor ludwig wiesengrund-adorno;

"varoluşçu felsefe, insanın ne olduğunu bildiğine tekrar inanmaya baş­ladığı anda yok olacaktır. bu inanç doğrultusunda insan ve hayvan yaşa­mının temel türlerine göre nasıl araştırılacağını açıklayacak, tekrar antro­poloji, psikoloji, sosyoloji olacaktır. oysa anlamlı kalması ancak temelsiz somutluğunu sürdürmesi durumunda mümkün olacaktır.

o, bilmediği şeyi uykusundan uyandırır; aydınlatır ve harekete geçirir ama sabitlemez. yolda olan insan için o, yönünü kaybetmemesini sağlayan tabir, yaşamıyla gerçekleştirebileceği en yüce anları korumanın aracıdır."

demiştir, anlayana...

ondan değil midir ki, ülkemizin geri kalmışlığı?
felsefenin temeli, sorgulamak ve sorduğunuz soruların cevaplarını ararken, canlı cansız varlıkların dahi o soru karşısındaki durumu oluşumu hakkında bilgileri gün yüzüne çıkarmak vede dahasına da ulaşılabilmeyi hedeflemektir..
oysa ülkemizde halâ dinin karşısına konularak felsefenin gereksizliği tartışılıyor, oysaki kutsal metinlerde de tanrı felsefe yapıyor, tabii ki kendine göre..
şimdi çıkıp birileri, ama en çok üniversiteye sahip ülkeyiz, (yaa evet heba ettiğiniz, susturduğunuz gençliğin,
kıyım fabrikaları) bütün teknoloji (üretemediğiniz) var kullanıyoruz ve yollarımız var arabalarımız (üretemediğiniz) var, ne idüğü belirsiz estedik ve işlevsellikten yoksun dağ taş binalarımız var diye övünürler..
soru sorulmasından korkan toplumlar, yok olmaya mahkumdur, evet bu kadar da elzemdir felsefenin bir toplumdaki yeri..

popüler astrofizikçi neil de grasse tyson'a göre,popüler tarihci emrah safa gürkan a göre , popüler bilmem kime vb. gereksiz olan,modasi gecmis bilgiler bütünüdür.hala öğrencisi olduğum bölüm.bazen bn bile gereksiz mi diye düşünüyorum ama sonra nozick,kant,schopenhauer,rawls vd. okuyunca bu düşünceler hemen kayboluyor

temel bilimler ile yapılan felsefe boş iş değildir. çünkü insanlık ne kadar ilerlerse ilerlesin sorgulayacak bir şeyler her zaman kalıcaktır. ve felsefe tarihi okumak ile felsefe yapmayı karıştırmayın.

muhtemelen boş iştir çünkü çok keyiflidir.

aç karnını doyurmak dışında başka bir meşguliyeti olmayanlar bu tür bilim dallarını her daim "boş iş" olarak nitelendirir

felsefe okumayın; aç kalırsınız.

irdelemek, akıl yürütmek, sorgulamak hakikate ulaşmak için şart olan iştir. ama her işte olduğu gibi bunda da ahak ve erdem olmalı. samimiyet olmassa hakikate ulaşamazsın. kendini pazarlarsın.

robota bağlamış insanlar için vakit ayrılması gereken bir alandır. haliyle felsefenin boşluğunu, vakit boşluğuna bağlarlar. düşünmek için belli bir miktar zaman ayırırsan kaşıkla verdiğini kepçeyle alabilirsin. huzurun kaçabilir ama dalgası keyiflidir.

zaman ayiramadigindan dolayi 5. senesinde bir felsefe öğrencisi olarak icerden bildiriyorum.dtcf'de basladim sonra istanbula gectim.2. senede biraktim sonra izmirde gene baska bir sosyal bilim okudum ailevi durumlardan dolayi.simdi acıktan okuyorum.

kısa keseim vaktinizi almamak icin.evet felsefe boş iştir.çünkü herşeyin teknolojiye evrildiği dünyada kimse aristonun,platonun,rousseau'nun ne dediğini merak etmez.bunu neil de grasse tyson da dior,emrah safa gurkan da dior,adini bilmediğimiz daha kimbilir kimler kimler dior.faydasini veya faydasizliğini vd. gectim felsefe ekmek vermiyor arkadaslar.bizimki gibi hala gelismekte olan (bi bitmedi şu gelismemiz) ülkelerde sanayi ve ticaret önemlidir.temel bilimler,edebiyat vd. pek de önemli değildir.pratiğe dökemediğin seyin değeri yoktur.istihdam bizim ülkemizde büyük sorun.dediğim gibi temel bilimleri daha nasil kullanacagimizi bile bilmiyoruz.fen fakültelerinin ne ise yaradigi mechul.mühendislik bile fazla değer görmüyor.ticaret bazli suni büyüyen bir ülkeyiz , cok gelismis bir sanayimiz yok.mercedes bile bilancosuyla koca türkiyeden büyük die biliyorum.istihdam sosyal bilimlerde daha da sıkıntı. istisnai olarak politik konjonktürle bağlantili bir ilahiyat istihdami var.bir de bilinen birkac ögretmenlik ve hukuk bölümünü sayabiliriz ama onun disinda sadece felsefe değil hemen hemen tüm sosyal bilimlerde istihdam sorundur.

boş iş görülmesinin sebebi bu ve buna benzer pragmatik yaklasimlar.toplumun geneli 'abi ne isime yarayacak' dior.kendince de hakli.keske değer görseydi ve keske daha islevsel hale getirilebilseydi.

not:felsefenin ise yaradiği bilinen tek kolu sembolik mantik.bilgisayar biliminde bir kullanimi var ama dedigim gibi cok sınırlı.

görülmesi kısmına bir felsefeci olarak katılıyorum ve artırıyorum. artırdığım kısım ise şu; felsefe bugün sırf felsefe camiası harici tarafından boş görülmesi şekliyle değil , anlam itibariyle de bizatihi boş bir şeydir.

yani o kadar bacaam gibi , kafam gibi kalın kalın kitapları oku , analiz et, yala yut , evir çevir eee sonunda ne oluyor? hiç. sadece merakını gideriyorsun. felsefe birinci sınıfta "felsefe meraktan doğmuştur " tanımı zihinlere işlenir eyvallah ama bu merak zaman içinde , tarak kürek mevzulara evrilmiş.


m.s 500 lü yıllara kadar devam eden felsefi okullar tarihten silinip gittiği için felsefenin yaşam tarafı bitmiştir. ve bilim devrimi ve rönesans ile de felsefe salt kongitif bir bilme çabası haline dönüşmüştür. sadece bilişsel olan bir şey ise yani bilimden çıkartılmış, hayattan çıkartılmış, kültürden uzaklaştırılmış bir felsefenin ise düşüncenin yüksek semalarında gezinebilmesi imkansızdır.

nihai amaçları epistemoloji, ontoloji , etik ve metafizik olan felsefede bugün bunların hiçbiri kalmamıştır. hadi espitemoloji ve ontolojiye eh biraz yandan yemiş şekilde de olsa var diyelim de. aklın en üst limiti olan aklı aşıp akla üstten kuşbakışı bakmak demek olan metafizik bugün ciddiye bile alınmıyor. etik kısmı zaten evlere şenlik. bugün yaşayan filozof , yani düşündüklerini , inandıklarını yaşayan ve bunu bir hayat biçimine dönüştüren filzof var mı? yok e o zaman felsefe diye bir şeyden bahsetmeye gerek bile yok.


lakin yine de felsefe aşırı megolaman bir bilimdir. bütün bilimlerin anasıdır. matematik, astronomi, tıp, simya , kimya, retorik, hendese , optik v.s hepsi felsefe kökenlidir.

üni'de felsefe okumak güzel olabilir. lakin bu gibi bölümler iş beklentisiyle okunmamalı.
işi gücü unutup hakkıyla okuyup kendinizi geliştirmeye bakmak zorundasınız.
bu gibi bölümleri okurken yanında antik yunanca, klasik latince, almanca, ingilizce, fransızca vd. yabancı dillerden bir kaçını da iyi derecede öğrenebilirseniz ne ala.
adam gibi okursanız alanınızla ilgili çalışmalara imza atabilirsiniz, ders verebilirsiniz, belki çeviri işlerine girersiniz. ya da daha başka şeyler... hiç olmadı içerik üretirsiniz. sen layıkıyla okursan en fazla ne olur? mezun olduktan sonra bir iki sene kayda değer bir gelişme olmayabilir, istediğin gibi bir işe giremeyebilirsin...
ama gençler arasında ilgi günden güne artıyor. bu felsefe okumayı düşünenler için güzel bir gelişme bence.
mezun olduktan sonra yapabileceğim bir şey yok dersen o da senin vizyonun kardeş ne diyelim.