taro yazar profili

taro kapak fotoğrafı
taro profil fotoğrafı
rozet
karma: 4477 tanım: 233 başlık: 29 takipçi: 58
You are once again surrounded by a brilliant white light.

son tanımları


harry lloyd

1983 doğumlu ingiliz aktör. game of thrones'un viserys targaryen'i, arcane'in viktor'u, brave new world'ün bernard marx'ı. ayrıca charles dickens'ın büyük büyük büyük torunu olup iki charles dickens uyarlamasında da rol almış. ses tonu ve diksiyonu muhteşem, zaten bunu arcane'de görüyoruz. oyunculuğu da gayet iyi. tipi de çok hoş.
devamını gör...

twilight vs harry potter vs lord of the rings

bu versus'u genelde harry potter evreni ve lotr evreni ile birlikte game of thrones evreni dahil olarak gördüğüm için en başta troll olup olmadığını anlamadım, troll ise iyi troll, ciddiyse twilight evreni diğer ikisinin yanında anıldığı için gurur duyar.
devamını gör...

david lynch

bugün hayatını yetmiş sekiz yaşındayken kaybetmiş olan ünlü yönetmen.
devamını gör...

kendini bulamayan insan

kendini hep başkalarında arar. gönül ilişkisi yaşar, sevdiğini idealize eder. birine gıcık olur, kişiliğini düşmanı üzerinden yaratır. birine hayran olur, onu taklit eder. asla kendisi olamaz, her zaman başkaları üzerinden yaşar. sevdiğini boğar, sevmediğini sonsuza dek takip edip kurcalar, ilişkileri anlamlı olmaz, düşmanlığı bitmez.
devamını gör...

pepper's ghost

harika bir arena albümüdür.
devamını gör...

bard

d&d tabanlı oyunlarda oynanabilir bir sınıf. çoğu kişi bard sınıfına "ya ne saçma, ne yapacak ki lavtayla düşmana mı vuracak? şarkı türkü sınıfı, ne işe yarar?" diye bakar ama bard sınıfının aslında tam bir jack of all trades olduğunu çoğu kişi bilmez. bardlar güçsüz bir sınıf değildir, aksine doğru oynamayı bilirseniz hemen hemen her şeyi yapabilecek süper güçlü bir sınıftır. büyü yapabilir, ok atabilir, kılıç ve kalkan kullanabilirler, hırsızlık yapabilir, tıpkı rogue gibi kilit açmayı deneyebilir, partinin diyalog yüzü olabilir çünkü çok rahat yalan söyleyebilir ve karşısındakileri kandırabilirler, aynı zamanda karizma sınıfı oldukları için karşılarındakini ikna edebilir, dilbazlıkla kafa karıştırabilir, moral bozabilir, partisine moral de verebilirler. çalgılarıyla ve şiirleriyle partiye çok şahane buff verebilir, bir şarkı çalarak partiyi kısa dinlenme yapmış gibi yenileyebilirler de.

d&d tabanlı oyunlarda eğer oynanabiliyorsa ilk tercihim bard oynamak, baldur's gate 3'ü iki kez bard olarak bitirdim, tav bard da, durge bard da aşırı keyifli oyunlar çıkardılar.

bardların, ırklarına da biraz bağlı olmakla birlikte genellikle tarih bilgisi, mistik kültürü, genel kültürü, tabiat bilgisi falan da yüksektir, ayrıca ilham kazanılabilen her anda da ilham edinirler. alt sınıf olarak biraz da savaşçı bir bard build ederseniz (ki lore bard da çok şahane oluyor) kılıç kullanan, hatta çift elli hançer kullanan bir bard bile oluşturabilirsiniz ve dex de verdiğiniz takdirde neredeyse kültürlü bir rogue oynuyormuş gibi oynayabilirsiniz bile bard'ı.

baldur's gate 3'te neredeyse hep astarion romans rotasında oyunu bitirdiğim ve çoğu sınıfı denediğim için şunu da diyebilirim ki rogue astarion'la bence en uyumlu sınıf da bard, partinizde hep astarion'u da tutuyorsanız bir bard ve bir rogue ile neredeyse oyundaki hiçbir şeyi kaçırmazsınız, yanımızda bir str karakteri de gezdirdiğimizde dördüncü karaktere ihtiyacımız bile olmuyordu neredeyse, bard ile solo run yapmak özellikle ilk seviyelerde biraz zor olabilir ama couple run için astarion/bard tav ya da durge harika bir seçim.

ayrıca kralkatili güncesi'nin sevilen kahramanı kvothe de aslen bir bard'dır. witcher serisinin sevilen bard'ı jaskier/dandelion ve pek sevimli kız arkadaşı priscilla da bildiğimiz, sevdiğimiz bardlardandır.

bard yerine tarihte troubadour kelimesi de kullanılmıştır, tarihte de gerçekten var olmuş olan halk ozanları çünkü kendileri, destanlarla savaşları anlatan, oyunlar yazarak trajedileri halkla paylaşan, halka zor zamanlarda şarkılarıyla destek olan, sözlü tarihçiler bir yandan da, sadece oyun sınıfı değil, gerçekten varlar. shakespeare de pek çok kez "the bard" diye anılır mesela pek çok yerde.
devamını gör...

haklıyken özür dilemek

erdem falan değildir, haklı olduğunuz halde kendinizi özür dileyecek duruma düşürdüğünüzü, dürtüsel davranıp haklıyken haksız konuma geldiğinizi gösterir çünkü durduk yere özür dilemiyorsanız tartışmada özür dilenecek bir eylem ya da söylemde bulunmuş ve kendinizi özür dilemek zorunda hissetmişsinizdir.
devamını gör...

kabil'in çene kemiği

benim de çözerim diye düşünerek aldığım ve türkçe çevirisinde çeviride kaybolanlar birçok detay olduğuna kanaat getirdiğim, çözemeyince reddit'te ingilizce aslının çözümünü bularak okuduğum ve hak geçmesin diye türkiye'deki yarışmasına da katılmadığım kitaptı. bana kendime dair bir şeyi gösterdiği için müteşekkirim. ucunda 20 bin lira ödül vardı ve kendime yakıştırmamıştım, ingilizce çözümü görüp türkçe kısımları doğru sıraya sokmak o yarışmaya katılmam için etik değildi.
devamını gör...

bağçalarda kestane

faun'un umay adlı şarkısı da bu türkünün bir yorumudur.
devamını gör...

taro (yazar)

nick'i alt-j grubunun taro adlı şarkısından gelir ki şarkı da gerda taro'yu anar.
devamını gör...

kralların çarpışması

buz ve ateşin şarkısı serisinin ikinci kitabının türkçe basım adıdır.
devamını gör...

the king's evil

will heinrich'in jaguar kitap tarafından kralın laneti adıyla basılmış olan romanı.

joseph adlı ressam olmak isteyen bir genç, bir gün gittiği bir müzede gördüğü bir tablodan sonra resim sanatında asla o tablo kadar iyi bir eser veremeyeceğini düşünüp tıpkı babası gibi bir avukat olmaya yönelir. babasını ve annesini tüberküloz nedeniyle birkaç dakika arayla kaybettikten sonra büyük bir mirasa konar ve kırsal kesimdeki bir köye taşınarak avukatlığı da bırakır. bir gün bir fırtınada kırsaldaki evinin verandasına sığınan hırsız bir çocuğun bakımını üstlenmesiyle beraber hayatı değişmeye başlar.
devamını gör...

777

sayıların değişik bir "manifest" gücü olduğuna inanıldığı için bunu beğendikleri bir paylaşımın altına yazarak o paylaşımdaki şeyi kendi hayatlarına çekebileceklerine inananların kullandığı bir sayı. melekler, manifest vesaire bir dünya inanılan zincirleme değişik batıl inançlardan geliyor, cahillerin bilmeden kullandıkları "kuantum", "çekim kuvveti" gibi şeyler de işin içine giriyor, çok rastlıyorum böyle insanlara, biri de ne yazık ki hayatımda atsan atılmaz, satsan satılmaz bir konumda olduğu için aşinayım bu işlere yani.

ama hadi inanan kendince yapıyor, kendinden başkasına zararı yok, komik oluyor ama komik olduğunu da umursamadan yapıyor hala dersin, bunu bir de ironi gibi her yere "yaaaaa, 777 diyelimmm, akjshjkahjh" diye yazan ama ironinin altında "dur lan belki gerçektir de bir işe yarar" düşüncesinin yattığı da kabak gibi belli olan başka bir kesim var, o kesim bence daha acınası. inanmışsın işte belli, görmüşsün, hoşuna gitmiş, denemek istemişsin, neden inkar ediyorsun kardeş, yaz, dışarıdan bakanlar cahil demesin diye araya bir "sdlksşlsdk" koymakla kurtulmaya kasmışsın ama yok yani belli ki medet ummuşsun, rahat rahat um bari, ne gerek var.
devamını gör...

kendi adını kullanmayan insan

çok değişik bir insan tipi. var böyle insanlar, benim tanıdığım üç kişi var, kendi adları farklı, nüfus kayıtlarındaki isimleri kullandıkları isim değil yani, ama çevrelerine kendilerini tanıtırken farklı adlarla tanıtıyorlar, oysa çok ilginç ki biri hariç diğer ikisinin sosyal medya hesaplarında da kullandıkları adları nüfus kayıtlarındakiyle örtüşüyor ama çevrelerindekilerinin kendilerine başka adla seslenmesini istiyorlar. "beni herkes bu adla bilir zaten, nüfusta öyle ama aslında gerçekte böyle," falan diyorlar, oysa bakıyorsun arkadaş çevrelerindeki insanların falan sosyal medya hesaplarındaki yorumlarında falan kullandıkları isim de gerçek isimleri, "etrafımdaki herkes beni diğer adla bilir" sallaması da yalan yani. ya da kendilerini tanıtırlarken "bana herkes böyle hitap eder," diye kendileri yönlendiriyor falan diğer ada.

yıl 2024, nenelerimizin dedelerimizin zamanında nüfusa farklı kaydettirilmiş de köy yerinde herkes onu başka isimle bilmiş gibi bir durum da yok yani. kendine seçtiği isim de çok bir şey değil, kendi gerçek ismi de çok kötü değil mesela, neden ki, ne sebebi vardı? benim gördüğüm örneklerden yapabildiğim çıkarım, biri yurtdışında yaşadığı için gerçek isminin kullanımı zor oluyor diye düşünmüştüm ama gerçek ismi de dünyada en çok kullanılan müslüman kadın ismi, içinde hiç türkçe harf yok, o da sebep olamaz, diğer ikisinden yapabildiğim çıkarım ise o iki tip de o kadar kendisiyle bile kavgalı tiplerdi ki, o kadar çirkef, kötücül, berbat iletişimi olan insanlardı ki, kendileriyle bile verdikleri mevcut bir kavga var demek ki, kendi adlarıyla bile durup kavga ediyorlar herhalde, başka bir açıklama gelmiyor aklıma, kendi benlikleriyle bile sürekli bir kavga içindeler, kendi adını bile kendine yakıştırmıyor, kendi adından bile memnuniyetsiz, hayattaki her şeyden olduğu gibi, çok garip ya.

ekleme: günümüzde isim değişikliği için mahkeme süreci o kadar zor ve uzun değil, kendi isminden en basit şekilde memnun olmayanlar bu kadar kendi ismiyle kavgalı olmak ve nüfus kağıdında var olmayan hayali bir ismi kullanmak yerine o çözüm yoluna da gidebilir, bu şekilde kendi içsel dünyalarını tamamlayabilirler tabii ki. başlıkta bana "ben bile o kadar düşünmedim sizin kadar, nüfusta da değiştireceğim zaten" falan yazan biri olduğu için eklemede bulunmak istedim ama o kişi bile aslında dümdüz anlatmak istediğim şeyi anlatmış: "kendi adımı hiç sevemedim" diye, ben de zaten "kendi adıyla bile kavgalı olmak" diye bunu belirtmeye çalışmıştım, anlatmak istediğim şeye cuk oturmuş. bir insan kendi adını nasıl sevemez ben bilmiyorum, benlik algınız oluşurken size zaten hep o adla seslenilmiş ve onun sizinle bütünleşmiş olması lazım çünkü, kişinin kendi adıyla bile bir savaş halinde olması bana anlamsız geliyor ama başlığı açarken de dediğim gibi "var böyle insanlar da." bari en azından mahkemede de değiştirmek gerekir ki bence, bu anormal durum bari gerçek hayatta da bir karşılık bulsun, değil mi ya?

ekleme 2: kendi zoruna gidenlerin bu başlığa "zoruna mı gitti naşş" gibi mahalle üslubuyla yazdıkları başlık oldu. burası bir sözlük ve her konuda örnek, tanım vesaire görebilirsiniz, celallenmek yerine hoşunuza gitmeyeni okumadan geçebilir hatta ve hatta başlığı açanı engelleyebilirsiniz.
devamını gör...

normal sözlük 2025 yılbaşı çekilişi

çekilişe katıldım! numaram:11
devamını gör...

/s

türkçedeki (!) görevi görür.
devamını gör...

normal sözlük

o kadar az bilinen bir sözlük ki, on yıldır kaydolduğum her sosyal mecraya benim arkamdan şıp diye kaydolup karşıma çıkmak için özellikle uğraşan, beni her yerde saplantılı bir şekilde takip eden bir stalker'ım var, o bile galiba burayı bir iki yıldır bulamadı. * arkamdan her yerde kullandığı aynı nick ile gelip burada da yazdığım her başlıkta ya da saçma sapan başlıklarda salça olmadı yani, demek ki burası gerçekten saklı bir köşe.

ben burayı, butik sözlük arayışlarımdan birinde "üyelerine kitap hediye eden sözlük" tanıtımı ile bulmuştum, karma puanım yettikten sonra ilk kitap talebimi de yaptım fakat hiçbir dönüş de olmadı, kitap mitap da gelmedi elime, demek ki tanıtımı ile de pek de uymuyormuş, onu da anlamış olduk. sözlük kütüphanesi uygulaması madem ki artık çalışmıyor, geçerli değil, neden hala talep formu sitesi açık duruyor onu da anlamış değilim ama olsun, biz de butik sözlük diye kullanmaya devam ederiz. çünkü ekşi sözlük'te bazen bahsedeceğim, yazacağım şey aynı şekilde daha önce defalarca yazılmış oluyor, ancak ben o an o şeyden bahsetmek istiyorum, o şey hakkında yazmak istiyorum, böyle zamanlarda kısaca bir yere yazıp çıkmak, hakkında uzun uzun bir blog yazısı yazmaktan daha çekici geliyor, eskisi gibi bloglar da kalmadı zaten, ben de yazarak vakit geçirmeyi çok seviyorum, bu yüzden ekşi sözlük yanında bir butik sözlük de gerekiyor. keşke tanıtımı ile uygulaması da uyuşsaymış da "yazdığımız şeylerin karşılığı olarak ayda bir kitap da edinmiş oluruz," hevesimiz kursakta kalmasaymış ama neyse artık ne yapalım.
devamını gör...

the witcher 4

ciri ile oynanacak olması bazı oyuncuların canını sıktı, geralt olmayan witcher, witcher değildir diyenler oldu, canon ending isteyenler memnun olmadı. benim de ilk körlemesine oynadığım oyunumda ben de geralt ile ciri'nin üzerine fazla düştüğüm, arkadaşlarına ve seçimlerine karıştığım ve güvenmem gereken bir npc'ye güvenmediğim için ilk oyun ciri'm ölmüştü. sonra ya save'i geri aldım ya da yeni oyun başlattım, on yıl olduğu için hatırlamıyorum ama ciri'nin geralt ve yennefer'ı toussaint'ın bağlarında ziyarete geldiği bir dlc sonunu hatırlıyorum, hayatta tutmuşum demek ki.

canon ending isteyenler mutsuz olabilirler, doğrudur ama witcher oyun evreni, dragon age oyun evreni gibi önceki oyunların seçim ve sonuçlarını taşıyarak ilerlemiyor zaten. her oyun yapımcı şirketin yazdığı hikaye ile oynanacak ayrı bir aksiyon rpg, bunu kabullenmekte yarar var.

ben ciri ile oynayacağımız için memnunum. ciri önceki oyunda da biseksüel bir karakterdi, bu oyunda bunu keşfedecekler "üfff woke olmuş, sjw olmuş" diye sızlanacaklar, bu şimdiden öngörülebilir, toksik oyuncuların sızlanmaları şimdiden can sıkıyor. ciri çirkinleşmiş diyenler de var zaten, önceki oyunda bebek gibi kızdı, şimdi lagertha gibi hükumet gibi bir kadın olmuş bence ne güzel.

ben her türlü oynarım, ama artık günümüzde yeni çıkan oyunları daha oynamadan kötülemek de bir trend, bilincinde olup çok da etkilenmeyin derim.
devamını gör...

the penguins of madagascar

sosyal medyada bir ara akım olan (hala devam ediyor mu bilmiyorum) bir "hear me out" modası vardır, kişiler toplum içinde çekici bulduğunu açıklamaya çekindiği "her şeyi" ki burada önemli olan şey "her şey" olması, açıklarlardı, bu bir çizgi film karakteri olabilir, çok çirkin bir tip olabilir, cringe bir karakter olabilirdi. benim "hear me out"um galiba bu penguenlerden kowalski. uzun boylu, sakin, cool, çözüm odaklı, acele karar verebilen ve her konuda coolluğunu koruyabilen bir tip. bravo kowalski'ye.
devamını gör...

kendall jenner

evde bilim kurgu, fantastik yapımlar, belgeseller, sanat filmleri izlenir, sürekli kitap okunur ve oyun oynanır, bilumum geeklik ve kültür seviyesi yükseltilirken bir ara "yeter be bu evin kültür seviyesi fazla arttı, düşürmem lazım," diyerek izlemeye başladığım kardashians ile bir ara eşimi şaşırtmıştım. netflix'te var olan bölümleri (ki o bölümler de bruce jenner'ın caitlyn jenner oluşundan sonra başlıyordu) ve disney plus'taki birkaç bölümü arka arkaya izlemiştim. kanaatimce bu hanım, kardashians ekibinin "pick me girl" kontenjanını dolduruyordu. "ben diğer kardashianlar gibi değilim, kaldı ki kardashian da değilim" diye yükseliyordu bir ara, ama yoktu diğerlerinden farkı. fakat aralarında en güzel olan da bence de bu hanım, ikinci de kourtney, kim ve kylie süper "wannabe" vibe'ı verirler ve ekran sürelerinde çekilmezlerken bu ikisini izlemek daha keyifliydi. ayrıca kim kardashian'ın da o yapımları izleyene kadar ses tonunu ve konuşma stilini bilmiyordum, aklımda çok daha sivri bir ses tonu ve çok daha kaba bir konuşma şekli yaratmıştım ki ilk kez ağzını açıp konuştuğunda çok şaşırmıştım, kendall, kim'e yakıştırdığım konuşma tarzı ve ses tonuna sahip olanmış meğer, kaba konuşuyor, sesi de hoş tınlamıyor, kim hanımın sesi daha yumuşak ve konuşma tarzı "olabildiğince" daha kibarmış meğer, kendall daha dandun.

hep lotr, bg3, patrick rothfuss falan konuşamayız, bazen kendall jenner de konuşmak gerek bu hayatta.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim