tayini ağrı dağına çıkan ornitorenk yazar profili

hap bilgi olarak bırakayım. doymuş, kadın ruhunu anlamasa da bunun için çabalayan, centilmen, ince , tutkuludur. ayılarla mücadele timi değiliz o yüzden de ayılık yapmayalım.*

#3119933 bu da var.

(bkz: rezerve)

gerçekten o kadar cehalet var ki artık dayanamıyorum. cumaya gittim, dönücem djdjd

bugünlük dozumu esra erol'la karşılamak zorunda kaldım. bir kadın deli gibi bağırıyor; kocası olduğunu tahmin ettiğim adam da aynı şekilde bağırıyor. esra erol kaos orgazmı yaşıyor. ben olayı anlamıyorum ama yine de sesi kısamıyorum.

tanım şeysi: bağımlılıktır. ben düştüm, siz düşmeyin.

birçok insanın hakkını yiyiyorum galiba. hakkınızı helal etmezseniz de olur. * hakkına girmiyorum, kendim kazanıyorum. gelecek saçmalıklar öncesi belirtmek isterim.

umarım bu vatandaş burayı bir şekilde görür. çok şenlikli şeyler yaşanabilir hissediyorum. insanların habersiz fotoğraflarını çekmek çok güzel şeylere neden olabilir.

edit: twitter'danmış. o zaman orayı görür de bir şekilde yine birilerinin fotoğrafını çekmemeyi ülkecek öğreniriz.

artık herkes kendi adaletini kendi aramalı. bu dava net olarak bunu gösteriyor. adalet sadece içi boşaltmış kelime daha ötesi değil. umarım özgecan için sağlanan adaletin benzeri bu tanımlanamayan cisimler için de tecellisi yakındır. ikisini dışarıda ikisini içeride kısasa kısas şeklinde adaletle tanıştırırlar. yoksa bu canlılar için bu daha ilk cinayetleri olacaktır. başka masumların canı gitmesin.

durumda bir değişiklik yok hala tişörtle geziyoruz.

tramessi olduğuma dair şeyler söylendi. o konuda hepinize hala çok kırgınım.*

bir bitmedi eski sevgili özlemleriniz. seviyorsanız gidin konuşun.

offff ama birinci belli ikinci kimmm?*

aklından geçeni bilmiyorum ama muhtemelen aynada gördüğü budur:




benzer sanrıları burada birçok yazar yaşıyor. size yabancı gelmemesi lazım aslında...

arkadaşlar net olacağım siz deli misiniz divane misiniz?* kimse de haberin içeriğine bakmamış. öncelikle nafakanın türleri vardır ve siz gerçekten delirmişsiniz djdjd diyelim ki kadın ya da erkek aldattı ama müşterek çocuklar var ki burada küçük çocuk hariç diğerlerinin babası belli ki mağdur olan baba ama size soruyorum bu çocuklar ebeveynlerinin hatasını mı yiyecekler? anneleri aldattı diye çocuklar boşlukta taş mı kemirecekler? yani belli ki kadın velayeti aldığı için adam iştirak nafakası ödüyor. sizin duygusal travmalarınızın, hatalarınızın bedelini çocuklar mı ödesin istiyorsunuz? kusurlu olan taraftan tazminat talep edilebilir ki onun ayrıntıları haberde olmadığı için bilemedim; lakin sadakat yükümlülüğünü yerine getirmeyen bir ebeveyn yüzünden anneliğiniz ya da babalığınızın düşeceğine inanmanız çok saçma. baba olarak o çocukların maddi sorumluluklarını yerine getirmek zorundasınız. annesini doğru seçmediğiniz için küstüm, oynamıyorum yapamazsınız. ya gerçekten sabahın bu saatinde bunları düşünüp, yazdığıma inanamıyorum.

birileri de demiş ki kadına şiddetin baş sebebi bu durum. düşünsenize yetişkinsiniz ve çok ya da az mağdur olduğunuza göre ebeveynlik sorumluluklarınızın yeniden inşa edileceğine inanıyorsunuz. gerçekten bu ülke sınırları içinde çocuk yapma ehliyetinin getirilmesi gerekliliğinin konuşulması gerekiyor. yarın öbür gün benim doğuracağım çocukla bu kafaların doğuracağı çocuk aynı sınıfta olacak. hadi birlikte tekrar edelim: çocuk her felakette sorumluluğu devam eden bir sorumluluktur.

kalanı için yanlış avukat diye düşünüyorum. velayet davası açabilirdi. soybağının reddi davası açabilirdi. maddi ve manevi tazminat davası açabilirdi ki hepsi hakkıdır ama iştirak nafakası velayeti almadığı için kadına değil çocuklara ödenir.

şefkat ve tutarlılık bulunca yapışın bacılar.

(bkz: abi geç oldu uyu artık istersen)

(bkz: beni niye sevmedin)

ben de diyorum bu koku nereden geliyor. meğerse pastörize olan bacılarımdan geliyormuş.*

abijimmm kimse de dememiş ki bu detaylarla sonuca gidince sevap point mi kazanacağız? yeşil türbemiz mi olacak? cenneti mi garantileyeceğiz? nedir yani? ahiretten, hiç olmadı yetkili bir melekten acil cevap bekliyorum.

valla on üzerinden dokuz veriyorum. bir puanı da sırf ibneliğine kırdım.*

valla bu benim ya. muallak ortamlar, kararlar, durumlar hiç bana göre değil. bir şeyin arada kalmasındansa olmamasını yeğlerim. acaba derken duramıyorum ben. işte, aşkta, hayatta hep net olurum. kötülükle, kötü sonuçlarla, gerçeklerle baş edebilirim ama acabalarla baş edemem.