yakirasarikaya yazar profili

geçtiğimiz günlerde yaşanan maden felaketi sonrasında beklenen istifalar gelmedi. uzaklastirmalar da gelmedi. muhafazakar hatta dindar hatta ve hatta ayetel kürsi çocuğuyum diyenler kader dedi. bakın bu olaylar bizim ulkemizde yaşanırken britanya'da neler oldu.

bakanlığa ait olan resmi bir belgeyi, kişisel e posta adresinden gönderdiği için britanya iç işleri bakanı istifa etti. ve şu sözleri ekledi:

hata yapmamış gibi davranmak, yaptığımızı herkes goremiyormuş gibi devam etmek, ve her şeyin sihirli şekilde düzeleceğini ummak ciddi bir siyaset değildir. bir hata yaptım, sorumluluğu kabul ediyorum ve istifa ediyorum.

işi ehline bırakın diyen islami benimsemiş bakanlarımız hala siyasete devam ederken, avrupa yine ben avrupayim dedi.

duvarı türkiye'ye veya türklere karşı çektiklerini düşünmüyorum. türkiye'de yaşayan mültecilere karşı yapılmış gayet mantıklı bir önlem olmuş yunanistan için. tebrik ediyorum.

türkiye'de tartışma kültürü olsaydı, emin olun çok daha ileri bir toplum olabilirdik. siyaset ve futbol tartışmaları dışında sokaklarda bilimsel ya da toplumsal bir konuyu tartışan insanlara rastlayamazsınız. aslında tartışma bir konuyu ele alıp açığa kavusturmadır. ancak ülkemizde bu konu hiçbir zaman faydalı olmamış ve bir sonuca kavusamamistir.

kişisel gelişim kitapları: kesinlikle zırvalık değildir.kişisel gelişim evresini tamamlamış bireylerin kendi hayat hikâyeleridir. bir nevi biyografidir. kişisel sorunlarınızın çözümü için başvurabileceğiniz bir yöntem olabilir. tabi her konuda geçerli olan bir kural var. zırva insanların yazdığı kitaplar tabi zırva olur. ama iyi bir yazarın iyi bir kişisel gelişim kitabi sizi bambaşka bir boyuta taşıyabilir.

bilim: her kapıyı açan anahtardır. bilimin ulaşamayacağı hiçbir şey yoktur. bizler bilime saygı duyduğumuz kadar, bilimden gelen insanlara da saygı duymalıyız. işte o zaman toplumda bilim daha da ileriye gider. bilime ve bilim insanlarına saygı duymak onların yolundan gitmekle mümkün olur.

ben laik atatürkçü bir müslümanım. din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demek hiçbir siyasinin dini kullanarak siyaset yapamaması demektir. bir müslüman din ve devlet işlerini birbirine karıştırmadan devleti yönetebilir. bir laik siyasi lider devlet yönetiminde dinin lehine kararlar verebilir. vermelidir. laik devlet yönetimi dine karşı değil dini koruyucudur.

zamanda yolculuk fiziki şartlarda mümkün olmasa da ruhen isteyen istediği zamana gidebilir. hayal gücümüz o kadar sınırsız ki bütün imkansızlıkları yok eder.

asgari ücret: kişinin asgari şartlarda yaşayabilmesi için ödenen ücrettir. ve asgari bilgi beceriye sahip çalışanlar için uygulanmalıdır. örneğin bilgi ve becerisi, tecrübesi, mesleği olmayan çalışanlar asgari ücret almalıdır. ancak bir muhasebeci, bankacı, hemşire, eczacı, mühendis, avukat gibi meslek adı altında toplanan gruplar asgari ücret almamalıdır. bizim ülkemiz fırsattan istifade ülkesi olduğu için bu durumu işverenler sanki bir kanunmuş gibi kullanıyorlar. öyle ki ülkemizde çalışan kayıtlı personellerin % 40' ı asgari ücretle çalışıyor. ve bu konuda avrupa birincisiyiz. yani avrupa'nın en fırsatçı ülkesiyiz diyebilirim. bu kayıtlar sgk tarafından tutuluyor ve sgk bu sayıları açıklamıyor. en son açıklandığı tarih 2014. bu durumu örneğin belçika ile kıyaslarsak %1,1 ile belçika öncü ülkeler arasında. ancak bizim gibi fırsatçı ülkeler ya da fırsatçı işverenlere sahip ülkeler, asgari ücreti mecburi kural olarak öne sürüp iş gücü maliyetlerini azaltmak için ucuz işçi çalıştırıyorlar. asgari ücret şu anda 2.825,90 tl olarak çalışanların eline geçmektedir. işin kötü tarafı ülkemizdeki alım gücünün de oldukça düşük olduğu göz ününde bulunursa ve hane halkı başına düşen tüketim baz alındığında asgari ücret her açıdan yetersizdir. ancak burada asıl mesele bizim neden asgari ücrete çalıştığımızdır. üniversite mezunu bir iş arayana asgari ücret teklif etmek, teklifi yapan kurumun ne denli aciz ve fırsatçı olduğunu öne sürer. maalesef biz asgari ücret kavramını çok yanlış anlamış durumdayız. bu yanlış anlaşılma hükumetin yapacağı reformlar ile değişebilir fakat mevcut iktidar bu konuda yıllardır hiçbir atılım yapmamış, yapmadığı gibi asgari ücret ile çalışan işçi sayısını kamu oyu ile paylaşmayarak konunun gündeme gelmesini de engellemiştir.

tekvin'i şiddetle tavsiye ederim arif ergin'in kitabı. bir de gör beni var tabi azra kohen'in. etkisinde kalacağınız türden kitaplardır. unutamadığım kitaplar arasında olasılıksız ve adam rutherford'un kitapları da vardır.

evrim, günümüzde reddedilemeyecek bir olgudur. fakat evrim teorisi reddedilebilir ve tartışılır boyuttadır. kainat ve canlıların tümü evrim ile meydana gelmiştir. ve evrim mikro ve makro olarak ikiye ayrılır. mikro evrim yani epigenetik ,türlerin kendi arasında gösterdiği değişimdir. bu değişim çoğu zaman bulundukları bölgenin koşullarına bağlı olmuştur. ancak makro evrim türler arası değişimi gösterir ki bu bir köpeğin ineğe dönüşmesi, bir farenin kediye dönüşmesi gibi örneklendirilebilir. darvinist bakış açısıyla evrime bakacak olursak insan dna'sında yer alan 3.500.000.000 nökleotit maymunların dna'sıyla %96 benzerlik gösterdigini görüyoruz. yüksek bir rakam olarak görünse de benzemeyen nukleotitlerin sayısı tam 140.000.000 'dur. ve bu oldukça yüksek bir rakamdır. yani 140.000.000 nukleotidin evrim geçirerek insana dönüşmesi oldukça düşük ve zor bir olasılıktır. ve bu da makro evrimin konusudur. yani türler arası bir degisimdir. evrim teorisi yanlış da olsa bir çok bilimsel araştırmalara sebebiyet vermiştir. bu yüzden bilime katkısı büyüktür.