mahir ünsal eriş'in mahalle çocuğu üslubunu hep sevmişimdir. öykücülüğü hep samimi gelir bana. bu kitap da öyle. 1 madalyonun 2 yüzü gibi 2 uzun öyküyü barındırıyor kitap. yine samimi, yine akıp gider tarzda bir çırpıda okunan bir kitap.
ben mahir bey'in öykülerini normalde daha eğlenceli bulurdum. bu kitaptaki eğlencelik doz daha seyreltilmiş.
he, kötü mü? asla değil.
okunur mu? tam yazın tatilde al bitir tarzında, su gibi okunur.
devamını gör...

ben giremedim bu kitaba bir türlü.
biraz bu aralar benim beynimin olduğu gibi geldi muhtemelen, kopuk ve bağımsız.
bu tarzı ayfer tunç'un bir romanında sevmiştim. gel gör ki, bu kısacık kitap yordu beni.
anksiyetem yükseldiğinde başlı sonlu, mümkünse kısa kitapları tercih ederim. bu yüzden bıraktım bu kitabı yarıda.
bırakmayı öğrenmeye niyetlendiğim şu günlerde bakmadım gözünün yaşına. eski ben olsa zorla okurdu, süründürürdü kitabı elinde. neyse ki, artık gitmeyene dur diyecek gücümüz var, elhamdülillah çok şükür sgshhs.
devamını gör...

gülse birsel yapımlarında şöyle bir hissiyat oluyor genelde izleyende: "avrupa yakası tadı yok." bunu kendisi de bir röportajında dile getirmiş. doğru. kabul edelim, avrupa yakası başka bir şeydi, onun tadı bir daha herhangi bir yapımda olmayacak.

gelelim filme. ben beğendim. absürt karakterleri, saçma bağlantıları, entrikaları izlemeyi severim.
çok güldüm mü filme? aslında hayır. ama bütün olarak eğlenceli buldum. netflix dışında, eğlenceli, yerli ve yeni içeriklere hasret kalmışım. evet, yabancı yapımlarda güzel komediler, bundan daha komikleri illa ki vardır, ama yerli eğlencenin yerini hiçbir şey tutmuyor bende.
devamını gör...

üçlemeyi okuduktan sonraki yorumum: net olarak şebnemciyim.

hele ki osman'ı okuduktan sonra şebnem gözünden kırgınlığım biraz daha arttı diyebilirim.

kitabın yazarı ayfer tunç'a gelecek olursam, kendisi yakın zaman türk edebiyatının beni en çok etkileyen yazarlarından. ne yazsa okutuyor. tarzı, anlatış biçimi, kurguya hakimiyeti ve kurgu içinde yarattığı dünya beni benden alıyor.
yazarı sevenlere tavsiyem, bir deliler evinin yalan yanlış anlatılan kısa tarihi adlı kitabını okuyup yazara aşık olmalarıdır.
devamını gör...

ilk bölümleri daha çok merak duygumu kabartıyordu ama gittikçe gerçeklikten kopuyor dizi. herkesin elinde bir telefon, bık bık sürekli, neyse spoilera girmeyeyim.

sanırım ben sevmiyorum gerçeklikten uzak yapımları. yoksa timuçin esen sevgimiz bakidir. kendisi yine güzel oynuyor dizide de.
devamını gör...

kurgusu sevdiğim farklı bir kitap.
kafa dağıtmalık ne okusak diyenlere tavsiye edebilirim.

-spoiler-
zeka geriliği olan bir adam, bir deney için ameliyat olur. olaylar gelişir.
-spoiler-

birleşik olmaması gereken de ve ki lerin hatalı yazımlarında dahi kırılan minnoş yüreğim, kitabın başında zeka geriliği olan kahramanımızın kaleminden yazılmış kısımları okurken sıkışmadı değil ama neyse ki charlie çabuk "akıllandı" da kitabımız akıcı diline çabucak kavuştu.
devamını gör...

yeni nesil yazarlardan şermin yaşar'ın öykü kitabı.

başı sonu olan öyküleri severim.
şöyle bir çırpıda başlayıp gülümseyerek biten öykülerle dolu bu kitap da. okuduktan sonra damakta 90'ların tadı kalıyor.
devamını gör...

murat gülsoy'un öykü kitabı ve aynı zamanda okuduğum ilk kitabıdır.
yaratıcı yazarlık kursu var murat bey'in, acaba ona mı katılsam derken, önce bir kendisini okumak istedim.

velhasıl beni pek içine çekmedi kitap. kursun da bu sebeple kafamda üstünü çizmiş bulundum.
devamını gör...

ayfer tunç'un son okuduğum romanı. aynı zamanda üçlemesinin de son kitabı.

öncelikle sözlerime, boyun devrilsin osman, kamyon altında kalasın diye başlamak istiyorum. kaldı.

bu osman karakterinde benim bir erkekte nefret ettiğim ne varsa vücut bulmuş gibi. bu yüzden muhtemelen kitap elimde 2 ay süründü. öyle böyle bitirdim. üçlemenin diğer kitaplarından kinlendiğim şu osman'a azıcık da olsa merhamet duyar, biraz da olsa acır mıyım dedim ama sinirlerim iyice tepeme çıktı. resmen kitabı halk tv izleyip akp'ye küfreden annem gibi okudum. söylene söylene...

bu gereksiz empatikliği aşmam lazım, benim de bug'ım bu. üzerinde çalışmam gerekiyor. bunu bir kez daha gördüm. osman sanki bana etti ettiklerini, benim hayatıma zararı ziyanı dokunanlar osman'da birleşti sanki. hatta babam biraz osmandı, hayatıma zamanına girenler bayağı osmandı...
neyse, sözün özü: ben şebnemciyim. net.
devamını gör...

disney+ ta dizi halini izliyorum. ferzan özpetek'in kitaplarını da filmlerini de çok severim. bunu da sevdim. ve tabi italya... şöyle sokaklarında boş boş yürümek vardı şimdi. kalp.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim