zioland.00 yazar profili

zioland.00 kapak fotoğrafı
zioland.00 profil fotoğrafı
rozet
karma: 8570 tanım: 468 başlık: 38 takipçi: 116
"Öldür bendeki beni.."

son tanımları | başucu eserleri


sevgiliye

sevgiliye

''ben ki 29 yaşındayım…
ama binlerce yıldır seni arıyorum.''
binlerce yılın yorgunluğuyla özlüyorum seni.
ahmet arif’in leyla’sına yazdığı gibi değil bu.
ben seni kendimce seviyorum.
ama acısı da, hasreti de aynı kökten..

sensiz geçen günlerim;
bir şey eksik lakin,
her şey fazlalık gibi.
zaman geçmiyor değil, geçiyor...
ama ben geçemiyorum senden.

ahmet arif, kokusunu mektuplarda aramış ya leyla’sının…
ben de senin yokluğunu dizelerden topluyorum.
bazen bir şiirde buluyorum nefesini,
bazen bir şarkıda duyuyorum sesini.
ancak hiçbiri değil sen gibi
ısıtmıyor hiçbiri yüreğimi

hasret acı değil bizde.
bizim hasretimiz bile güzel.
çünkü; kederin bile senlisi
biliyorum 20 yıldır yaşıyorum
ancak binlerce yıldır vurgunum sana

bin yıldır sevenin..
devamını gör...

sözlük yazarlarının fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bunu bulmuşummm
her yolculuğumun ilacı, yolumun yoldaşı, yarimin yadigarı, kikirik.. *
devamını gör...

yaşadığın şehri temsil eden şarkı

mardinli güüüzell yariiiim..
devamını gör...

dost eli

dost: büyüdük mü dersin
z:büyümekle ilgili mi? bazılarımız gerçekten de değişti kimisi iyi yönde kimisi aşarak dağın boyunu.

dost: sen peki? z ne durumda ondan haberdar mısın?

z: biraz daha yıkık, istemiyor artık bazı şeyleri, hiçbir şeyi, hatta kendini unuttu.

dost: o zaman sana kendini hatırlatalım..
sen z' sana şine denilmesini seversinnnn zioland da eşsiz lakabınn
zekisindir ama aptalca şeyler yapmak zevk veriyorrr
deniz gibi masmavi gözlerin varrrr. şeffafsınn mat tarafına denk gelmedim. duru bir güzelliğin varrr
battaniyenin üstünden atılmasından hoşlanmazsın kitap okurken bölünmesinden dee
işkembe yemezsinnnn sen ki haşlanmış yumurtayı tek lokmada yiyennnn kız
kedi aşığı seniiii benimm kedi korkumu yendirennn kızzzzz
en son elif şafağın bir kitabına çok bağlandığını hatırlıyorummmm
her şeyin düzenlidir notların sürekli renkli kalemle yazılmış herkesin imrendiği defter seninkiii
her şeyin düzenlidir notların sürekli renkli kalemle yazılmış herkesin imrendiği defter seninkiii
ingilizce diyaloglarda senden yardım alınır ve sen yine herkese yetişmenin bir yolunu bulursunnnn
tulumba seversinnn dimi ha bide yemek karıştırmayı daaa
çok iyi bir dost çok iyi bir dinleyicii
üşengeç seniii gidi gidiii formasıyla uyuyan kız
ben zaten hazırım hocam diyen sesin...
saçlara karanfil sürülür vanilya parfümü sıkılır
kötü koktuğun bir gün hatırlamıyorum sjjsksk öyle bir gün yok dediğini duymaktayımmmm
çiğ köfte delisi yurtta bir gün gece yediğimiz günü anımsadımmm gelin gömelim demiştin
nara ne olur gitme şarkısı bak hatırla hasanla dans etmiştinizzzzz
bide tekstilde de çalıştık şarkı çalınca birbirimize attığımız o masumaneee bakışsss
kendini unutma tamam mı yoksa bizi de unutursun...


çok şey demek isteyip hiçbir şey demeyeceğim bu gece ve tadında zirvenin doruklarında bırakıp mis gibi bir uyku çekeceğim...

bir de minik bir müzik*
devamını gör...

hoşça kal güzin


'' güzin'i orda öylece bırakıp çıktım. hastaneden ayrılırken içim rahat değildi. hayatın ne kadar adaletsiz olduğunu düşündüm.
güzin çok bir şey istememişti ki.. sadece son bir kez bir bi filmde oynamaktı derdi. cahit abi sadece karısı onu sevsin istemişti, ecmel abi sadece sevdiğine kavuşmak istemişti.. ben sadece yapacağım işi kendim seçmek istemiştim.. hiçbiri olmamıştı. hep kaybedecektik.''

'' hayat hiç adil değil hatta çoğu zaman acımasız ama o gün güzin'in yüzündeki gülümseme.. bana, mutluluğu yakalamanın bazen çok küçük kararlardan geçtiğini gösterdi.. ''
'kendi kendimize verdiğimiz kararlar'



pek çoğumuz hayatta belli bir yerde başlangıç yaparız mühim olan ona kader deyip geçmemek, küçük bir karar her şeyi değiştirebilir, evvela her şeyi tepetaklak edebildiği gibi.. güzel olanı hatırlamalı birileri istiyor diye yapmamalı.
ne kadar da boynu bükük kalmışız kader dediğimize.. öyle başladı diye öyle bitmeyebilir. bunlar için gerçekten istenilenin peşinden gitmeli.. bahar gibi.. fotoğraf çekmek gibi...






izleyin..
devamını gör...

neye karşı aşırı hazırlıklısın sorusu

galiba artık her şeye hazırlıklıyım..
olmasına ihtimal vermediğin şeyler de olunca anlıyorsun her şeye hazırlıklı olunması gerektiğini.
devamını gör...

anın fotoğrafı

o hüzündür ki hangi dil olsa tanır, hissederim.. şimdi kopuyor içimde bilmediğim bir şeyler..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

eriyorsun gözlerimin önünde,
çare gelmez ki ellerimden..
devamını gör...

aşk tesadüfleri sever (film)

duygu seli..
aşk tesadüfleri mi sever?
''bu zamana kadar nerdeydin?'' sorusunu sorgulattı bu akşam bu film bana.. tesadüf diye bir şey mi varmış dedim. keşke bir objektif hayatımızın aşkını bulduktan sonra daha önce aynı anda aynı zamanda beraber bulunup birbirimizi fark etmediğimiz o anları gösterseydi.. vayy be deseydik mesela nasıl olur da o gün seni görmemişim dedirtseydi.. ahh benim hayallerimin arşı..
fena olmazdı yine de...
sondaki müzik ile beraber kalbimdeki adamla beraber acaba farkında olmadan nerelerde bulunmuş olabilirim diye hülyalara dalıyorum...


hemen şarkımızı bırakıp kaçıyorumm.. sizlere de keyifli seyirler diliyorum ( e herhalde izlemeyin demeyecem koşun koşunn)

aşk zamanını bekler, anını kolar.. kim bilir benim ağlamaktan içimin çıktığı gün sen en güzel gününü yaşamışsındır...
kim bilir belki de aynı gece ikimiz de aynı gökyüzünde yalnızlığı çekmişizdir.. onca yıl onca an kesişmemiş yollarımız o yılbaşı akşamı dışında..

neyse'mmm iyi akşamlar sözlükçümm

devamını gör...

içimizdeki şeytan

içimizde biri mi var, yoksa acizliğimizden midir hepsi?

ettiği kabahatleri, kendi içinde bir şeytan olduğuna inanıp ona yüklemekte buldu ömer. peki ya bizler? mücrimi kimdi kabahatlerimizin? insan kendini böyle mi avutuyordu?
çok farklı bir konusu olmamakla beraber, yazarın anlatımıyla muhteşem bir şekilde saran, oldukça akıcı bir eserdi. yazarımız, sabahattin ali, diğer kitaplarında olduğu gibi, bu eserinde de sosyal noksanlıklarımıza öyle ince detaylarla değiniyor ki insan, "ben de mi böyleyim?" diye düşünüp iç sesleriyle baş başa kalıyor.

ömer'in kendi tembelliğine, isteksizliğine ve iradesizliğine verdiği addı “şeytan.” içimizdeki şeytandı o… macide ise ömer’in ilk konuşmasından etkilenmiş, evliliği boyunca da hayalinde kurduğu adamı sevmişti. ömer’in düştüğü her yerde, onu tıpkı bir çocuğu sever gibi sevdi. hep onu değiştirebileceğine inanmıştı. oysa macide, o evin kapısından içeri girmeden önce de tanımıştı aslında onu.
"ilk görüştüğümüz gün, beni tanımadan, dinleyip dinlemeyeceğini bile bilmeden ne kadar çok konuşmuştu…"

macide’nin ilişkisinin kalben-ruhen bittiğine inandığı an, düşündükleriydi bunlar.
"kendimi bırakmak ve ne olursa olsun karışmamak… gönlümün onlarla hiçbir ilişiği kalmadığını gösteren his..."

insan sevmeyi bırakınca gelen o his... ne olursa olsundu.. aşıklar arasında, muhabbeti olan iki insan arasında, bahsedilen o görünmez ipler…

macide artık ömer'e ait hissedemiyor, onunla bir bağının olduğuna inanmıyordu. o ana kadar bile "ne için seviyorum?" demeyen macide, sevgisini değil, savaşını kaybetti. yine de onu seveceğine, hep seveceğine olan inancıyla beraber uzaklaştı. "neyi bu kadar bekliyor?" diye kalbim sıkışa sıkışa okuduğum sayfalar beni de bir boşluğa itiverdi. içimizde bir şeytan olduğuna inansaydım, o boşluk dolar mıydı acaba?

ancak, hepimizin içinde o şeytan yok mu? her birimiz farklı isimler veririz şeytanlarımıza.

"halbuki, ne şeytanı azizim? ne şeytana? bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması… içimizdeki şeytan, pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu… içimizde şeytan yok, içimizde acizlik var...tembellik var... iradesizlik, bilgisizlik var ve bunların hepsinden daha korkuncu; hakikatleri görmekten kaçma itiyadı var."

işte tam şimdi doldu o boşluk. içimdeki şeytan, hakikati görmemden kaçıyor. o benim. o, benim… ben de kaçıyorum hakikatlerden. hakikatin vereceği haberin beni sarsabileceğinden… çoğu zaman "yorgunum." deyip saatlerce yatarım. "hevesim yok." deyip içimde yanan minik ışıkları da söndürür, kaçarım.
bildiğim ve artık tecrübe edindiğim de şudur ki: içimizdeki şeytan bizleri yalnızlığa sürüklüyor. çevremizdeki insanları uzaklaştırıyor. sana güvenenleri ve bunu başarabileceğine inanan dostlarını ümitsizliğe düşürüyor. hatta mutluluğu kaçırıyor. en sonunda yalnızlık, sımsıkı kenetlenir. kaçınılmazdır.

"kim bilir, belki uzak bir günde, büsbütün başka insanlar olarak tekrar karşılaşırız. ve belki gülüşerek birbirimize ellerimizi uzatırız."

tüm her şeyini, hem de en çok sevdiğim macide’sini bırakıp iyileşmek için, teessürden ziyade hiçbir şey veremediği insanlardan uzaklaştı. dinleyip dinlemeyeceğini bile bilmeden, hiç duraksamadan uzun uzun aşkını anlatan ömer, evlendiğinde söyleyecek tek kelime bile bulamamıştı. ve şimdi de çok sevdiği macide’sinden uzaklaşıyordu. içindeki şeytan, en sonunda ömer’i onsuzluğa mahkûm etmişti.
sadece sevmek yetmemişti.

aslında, üstüne saatlerce konuşulabilecek bir kitap…
sadece aşk üzerine ve iki karakter üzerinden de düşünmemek gerekir.
bedri karakteri,nihat... parasızlığın yaptırabilecekleri, bir yere ait olmak isteyen ömer’in sırf yanında birileri olsun diye ait olmadığı insanların içinde bulunması… eninde sonunda, yeğeni de olsa, misafirliğin de bir süresi olur deyip yaptığı tüm iyiliği savuran emine teyze… hatta ismet şerif’in meyhanede sergilediği aşağılık hareket bile… macide’nin kocasına sinirlenip bu sinirini kendi kollarında dindirmesini bekleyen ismet şerif…
ve daha birçoğu… aklıma şu an gelmeyen ya da okurken fark etmediğim birçok sosyal noksanlık...
bu kitap sadece bir aşk hikayesi değildi; insankn kendini kandırışı, sosyal çarpıklıklar, ait olma arzusu bireyin kendi zaafları...

velhasıl.. içimizdeki şeytan bizlere bir şey yaptırıyor ise hiçbir bildiği yok.. hepsi biziz.

tavsiye edilir, iyi akşamlar sözlükçüm afiyetle..
devamını gör...

özgürce yaşa

dünyanın en hızlı kaybolan şeyleri

güzel anlar...
yahu ben mi kaçırtıyorum bilmiyorum ama güzel anların hızla* kaybolması ile o anın yaşanması aynı saliseler içinde gibiler*
ben bu zamanın göreceliği konusunda fena takıldımm anlamadım anlayamıyorumm. bugün çok sevdiğim bir dostumla buluştum ve şimdi gidiyorum.. buluşmaya giderken tramvay ile gittim acaba dedim hepsi bir hayal miydi çünkü şimdi de tramvaydayım ama sanki sabahtan beri yaptığım tek şey tramvayda olmak*
neyse ben iyiyim bugün..
sevdiğim insanları çok seviyorum onlar hiç gitmesinler e mi
ha bir de çok güzel insanlar var ya*
devamını gör...

şu an dinlenen şarkıdan bir cümle

yavrum, sen benim balımsın
tadına alışmış canım
ah, güzel kuşum, gir kanıma..
ben zaten sarhoşum..
*
devamını gör...

anın fotoğrafı

manzaram*, dostum, keyifli muhabbetler ve daha neler neler ...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

evlenirdim denilen dizi karakterleri

şehrazad dizinin ferhat'ı..
aşk mısın adamm!

şiddetle önerilir.
devamını gör...

haylayt etmek

büyük ihtimalle yazımı şu şekil olan " highlight etmek" olan bir tür yeni jenerasyon tabiridir.

bu tabiri kendileri pek hoşuma giden üniversiteden bir hocam kullandı çok ilgimi çekti tabi siz benim yeni jenerasyon tabiri dememe bakmayın elbette.
kelimenin manasını düşününce; highlight, kaş, alın, göz pınarı gibi yerlerin aydınlatılmasıdır. aydınlatmaktır aslında..
acaba dedim hoca bu tabiri ne manada kullandı?
plaza dili ve edebiyatı*

kullandığı cümleye göre belli ki :
bir konuyu aydınlatmak, açıklık getirmek manasında kullanılır.

(swh çok mu kafa yordum, kafam mi çok iyi ? ..)
devamını gör...

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

söylemek istediğim çok şey var aslında, uzun süredir pek yazmıyorum buralara.
kendimce yazıyorum defterime, karalıyorum bir şeyler işte. eskiden duyulsun istediğim her bir duygumu paylaşmaz olmuşum kendimden bihaber. nedensizce istemiyorum artık. düşüncesizlikler çok yoruyor bu aralar beni.. insanların insanlara olan düşüncesizlikleri.. bir gün zio öldü derlerse bilinsin ki düşüncesizliklerle olan savaşı karşısında yenik düşmüştür. çok zor olmamalı bir insanı incitmemek için kullanılmayan sözler, rahatsız olmasın diye içilmeyen sigara, gürültüde aşırıya kaçılmaması vvs vs. daha neler neler tabi..
ben mi çok ince düşünüyorum insanlar ki duygularını gömdüler ebediyen.. çözebilmiş değilim hâlâ..
işte belki de tam bu yüzden kapadım duygularımı, kaybettim eski enerjimi.. dile getirilen istekler karşısında görünmezlik oyunları, oyunlarda kaybeden ben...
velhasıl incitiyor beni düşüncesizlikler..

iyi geceler sözlük vesselam''
devamını gör...

geceye bir söz bırak

bugün söylenen içli mi içli sözdür.

"sen hiç merak etme sevdiklerimizin olduğu çok hoş bir gün olacak o gün. ve ben.. beklediğime değdi diyebileceğim..."
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

güzel mardin'imm ha bir de denizi varmış gibi görünmez mi bayılıyorum....
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sevdiceğimle gezdiğim için ayrı önem taşır..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

etraf ne kadar sessiz.. sadece sen ve ben nereye getirdin beni gözlerinle? nasıl bir şey bu yaşadığım? saçlarım, tüylerim, iplerim sende...

-kendime iyi bak-

''ayrılık gidenin cesareti kalanın sabrı ile ölçülür..''
devamını gör...

günaydın sözlük

günaydın sözlük ...
biliyor musun yoruldum ve omuzlarım ağrıyor, vesselam.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim