10 sene içinde başlayacak olan su savaşları

beklenendir. bu hayatta daha ne görebiliriz derken mad max ütopyasına evriliyor dünya. ayık olun.

su tabancasıyla olmasını umduğum savaşlardır.
şaka bir yana su kullanımına ciddi anlamda dikkat edilmesi gerekir.
(bkz: kafa sözlük su tasarrufu hareketi)

gideyim de şu tabanca mi hazır edeyim.

2 yıl içinde olacağını düşündüğüm olay. kuraklık günden güne artıyor. ve ben çok yüksek olan kısımdayım.

biliyorum bu bilgi hiç bir işinize yaramadı

damacanalari doldurdugum savaştır.

su balonu satışları patlayacaktır. öyle bir savaşta en etkili silah olur. taşınması kolay, seri atışlarda düşmanı hareket edemeyecek hale getirebilir.

başlamayacak olan savaş.

saçma sapan distopik dünya görüşlerine inansaydık şimdiye ne petrol kalmıştı, ne insanlık ne de başka bir şey.

10 sene önesinde, “50 sene sonra yaşanacak su savaşları” denen hadise. bu ivmeyle gidersek 10 seneye kalmadan kıtlık başlayacak. ciddi önlemler alınmalı çünkü bunun geri dönüşü yok.

gap'ı gaptırmayalım, barajlara mukayyet olalım.

petrol savaşları başladığında da aynı şeyi söylediler, şimdi kuraklık var diye de aynı şeyi söylüyorlar. ben artık ikna olamıyorum bu bilim insanlarına.

baba vanga kehaneti gibi başlıktır ancak tam tarih, süre vermek güç olsa da maalesef bir gün olacaktır. güzel ülkemiz bu anlamda nehirlerle, tatlı su kaynaklarıyla dolu. bunun kıymetini bilelim.

tarih vermek ne kadar olası bilmiyorum ama kaçınılmaz olandır.

hiçbir zaman su savaşları diye bir şeyin olacağını düşünmüyorum. çünkü denizlerden temiz su damıtma teknolojisi her ne kadar şu an epey pahalı olsa da var ve bazı zengin arap ülkeleri uygulamakta. yakın gelecekte de devasa kentlerin, koca koca ülkelerin deniz suyuyla beslenmemesi için hiçbir sebep yok. şu an dünyayı bekleyen tek tehlike kuraklık ve buna bağlı olarak küresel göç hareketleri. yaklaşık 2 milyar insanın bu yüzden avrupa başta olmak üzere hem refah seviyesinin yüksek olduğu hem de uygun iklim koşullarının hüküm sürdüğü yerlere doğru yer değiştireceği tahmin ediliyor. bir o kadarı da kuraklığa bağlı açlıkla hayatını kaybedecek. tabii bunlar hemen bir günde olmayacağı, on yıllara yayılacağı için biz hemen farkına varmayacağız.

bir gun suyun petrolden daha degerli olacagi bilinmekteydi zaten...susuzluk demek kuralik demektir, kuraklik demek gida ihtiyaclarinin da sikintiya girmesi demektir. dunyayi cok kotu gunler bekliyor, bu kimsenin umrunda olmayan bir gercektir...

herkes kendi bardağından içerse ortada bir sorun kalmayacaktır.

irahmetlik stephen hawking amca demişti zaten:'' insanoğlu yüz sene içinde yeni bir yerde, yeni bir koloni kuramazsa tuvalette bulunanı yemiştir,'' diye. bir bildiği varmış demek ki. aslında mantıken de öyle. nüfus 8 milyar. yüz seneyi geç, elli senede bile neredeyse iki katına çıkacak belki de. düşünsenize 100 sene sonra nüfus 20 milyar. su savaşı da olur, b*k savaşı da. artık insanoğlu yaşam için bilime ve diğer gezegenlere tamamen yönelmeli. ey cehape yerine, ey andromeda, bekle yanına geliyorum demeli.

orta asya ve doğu afrika'da barajlandırmalar ile nehirlerin kesilmesi sonucu oluşacaktır. batı dünyasını etkilemeyecektir. belki bir proxy war olabilir en fazla.

mısır ve etiyopya arasında 10 seneden daha kısa sürece başlayacağını düşündüğüm savaştır.

sosyoloji hocamın önerisi üzerine daha bugün izlemiş olduğum ve etkisinden birkaç saat çıkamadığım akıbetimiz: nüfus artınca belgeselini izleyip durumun gerçekleşmesi dahilinde olabileceklerin bir ön gösterimine bakmanızı öneririm.

(bkz: cem uzan’a hapis şoku)
(bkz: beklenen büyük istanbul depremi)