2 lira az ödemek için saatlerce ekmek kuyruğunda beklemek

baştan belirteyim modern, laik, cumhuriyet değerlerine sahip çıkan, özgürlükçü ve çağdaş bir türkiye cumhuriyeti vatandaşıyım fakat haberlerde gördüğümüz halk ekmek kuyruklarını çok mantıklı bulmuyorum.

yani açık konuşmak gerekirse kimse o karda kışta 2 lira az ödeyip ekmek almak için beklemez. biz de memur ailenin çocuğuyuz, çok lüks bir yaşantımız olmadı da bu kadar da tasarruf etmek için çile çekmedik. dört kişilik bir aile en fazla 1 ekmek yer günde. 30 gün desek 60 lira az ödemiş olunuyor. yani sizce de burda bir gariplik yok mu?

bu kalabalık, bu kuyruklar sanki bir dezenformasyon ürünü gibi geliyor. sanki halkı kin ve öfkeye teşvik etmek için yapılmış olaylar. yani kuyruk olmasa hani ucuz diye alınabilir ama kar kış kıyamet bu kadar kilometrelerce sıra oluşturulması sanki işin için de başka bir iş var gibi. araştırılması gereken bir olay.

sonra niye yazar engelliyorsun diyorlar. trolle gülüyoruz diyorsunuz sonra böyle kalitesizlik içinde kalıyoruz.

(bkz: herkesi kendin gibi sanmak)
(bkz: eşitlik nedir)
(bkz: ekonomik sınıflandırmalar)

diyecek söz bulamadığım yazar başlığı. 4 kişilik aile günde 1 ekmek yiyormuş. ekmeğin gramajından dahi haberi yok; tok açın halinden anlamadığı üzere; yiyecek yemeğin az olduğunda ekmeğe yüklenirsin.

asgari ücretle geçinen kesimin; zaten ailesi de genellikle kalabalık oluyor, günlük en az 3, belki daha fazla ekmek yenir. bugün istanbul'da ekmek 3 tl. günlük 10 tl ekmek parası verse; ayda 300 tl yapar; asgari ücretin 4250 tl olduğu yerde; maaşının %10'una denk gelir. sadece ekmeğe maaşının %10'una giden kişi elektrik ödemez mi, doğalgaz ödemez mi, kira ödemez mi vs vs.

ister troll olsun, ister bilinçli bir şekilde yazılmış olsun, ekmeğin, insani yaşamanın trollu olmaz. yazıklar olsun der, geçerim.

buraya uzun uzun açıklama yazardım fakat yaparsam klavye dile gelir "gerçekten mi? bu kadar mı düştün? yapacağın başka işlerin yok mu?" gibi sorular sorar.

iki liranın ne kadar önemli olduğundan bihaber, insanların hayatlarını gözlemleyemeyen ve bundan da hiç haberi olmayan buna göre yorum yapmaya çalışan yazar başlığı.

dört kişilik bir ailenin en fazla bir ekmek aldığını türkiye istatistik kurumundan aldınız sanırım. büyük resmi görmüşsünüz tebrik ederim.

"dört kişilik bir aile günde en fazla 1 ekmek tüketiyor."dan sonra ciddiye almayı bıraktım.

okurken beni geçmişime götüren başlık. memur çocuğu değilim, annem kendi işini kurmaya çalışırken müthiş bir başarıyla 3 kez batmış bir kadın. uzan ailesinden, sabancı ailesinden falan gelmiyorsanız batmak dediğiniz şey kaldırım taşında biri bir lira düşürmüş mü diye bakmaya bile teşvik eder. iki lira kar etmek için saatlerce ekmek kuyruğunda da beklersin, iki lira daha ucuz diye gider 2 kilometre ötedeki bakkaldan alışveriş de yaparsın hatta her bakkala borcun olduğu için seni tanımayan yerlerden gider veresiye alabilir miyim diye medet umarsın. insanların yaşadığı zorluğu bilip bilmeden uzun havadan gazel okumak çok kolay. sizin hayatınız da zor olabilir ama en zorunu siz çekmediniz bunun bir farkına varın önce.

çünkü ekmek üç buçuk olmuş ya üç artık 10 tl ye 10 ekmek devri bitti yazıklar olsun size ya . gerçekten bu insanlar napacak. olsun kuru ekmek yeriz bile denemiycek. daha ne kadar kötü olabilir derken daha kötüsünün gelmesi çok üzücü

sözlüğe ara ara profilimden çıkış yaparak okurum. yine öyle bir anda baktım böyle saçma başlık ve tanım. bir celallendim ve giriş yapıp tanım yazayım dedim. ama o da ne? başlık akışta yok. neden mi? çünkü ben gereksizleri hep engellerim. bu tanımı da bazı şeylerin yazılması gerektiği için yazdım. zavallısınız.