2 nisan 2025 ekonomik boykot yapılması

2 nisan 2025 de marka bazlı değil genel olarak herhangi bir alışveriş, satın alma, tüketim yapılmaması ile ilgili alınan karardır.

ülkenin geneli zaten almıyor para yok millet de boykot zaten vardı ama kimse görmek istemiyordu.

ne olduğunu görmek için katılacağım boykot. bakacağız.

evvet yapmıyoruz
yani satın alma yapmıyoruz
yani boykot yapıyoruz
yani bir seyler yapıyoruz ama bir şeyler yapmayarak
yani
yani

daima minimum satın alım.

hafife almayalım dostlar. ciddi bir katılım çok şeyi değiştirebilir. (umarım işlerliğini olumsuz etkiler başıboşlukta olmaz ve yığınların gücünü gösterebilecek ciddiyette programlanarak uygulanabilir.)

destekliyor ve artıyorum. bandrollü sigara, içki, futbol ve bahis boykotu yapmalıyız. mütteşem olur dostlar.

haramilerin anladığı tek dil: boykot. bu haramzade ve iftira sürüsünün terbiye edecek tek yol bu. çünkü bunlar için para baştanrı.

ya at organları zaten paranız yok ama kuyruğu dik tutma derdindesiniz.
#3485433 dediği gibi hadi yiyorsa elektrik, su, doğalgaz, benzin kullanmayın göreyim nazik oturma organlarınızı.
1 kahve almayarak mı davanızı savunacaksınız?
muhalifin geri zekalısı da bize denk geliyor.

halen kendilerini bir bilirkişi edalarında pazarlamaya uğraşanların kendilerince çerçeveyi daraltma çabalarını gördüğümüz boykot.
çünkülüm kendi kendilerine kızmamış gibi yapmalarına rağmen saçtıkları salyalar serverlardan akıyor. kısa devre yapabilir yoldaş'ı uyandırmış olalım.
o çok savundukları kaave-lap baya bildiğin lpg-ts destekçisi çıktı, yani onu bile beceremediniz.
birileri konser organizasyonu yapacakmış, yapsınlar.
birileri ıslak mendil satacakmış satsınlar.
birileri şans oyunu satacakmış, talihliler hep antalya muratpaşa'dan çıkacakmış. olamaz mı olabilir...
birileri benzin satacakmış, buyursunlar...
kanada mercümee ile venezuela ineği salacakmış piyasaya; hay hay...
eyvallah, eyvallah!

link

"turizmciyim kapadokya'da ki balonları bilal ele geçirdi, bilal'den sonra rekabet olmasın diye balon fiyatları arttı ve lisans almak gerçekten çok zorlaştı

arttı derken yüzde 20 falan değil 100 bin euro olan balon 3 milyon euro oldu."

link

bazıları yeni yeni uyanıyor. bakalım ne zaman sistem-dışı tasarrufa yönelmeyi akıl edecekler.

hiç bir anlamı olmayan uygulamadır. sosyal medya üzerinde ne kadar örgütlenmiş dursakta, şuursuzlar ordusu olarak adlandırdığım bir ordu hala gezdiği/ yediği/ içtiği yerleri paylaşmaya ve hayatını olağan akışında yaşamaya devam ediyor. kimsenin siyasi anlamda paylaşım yapma zorunluluğu yok fakat böyle sıkıntılı bir süreçte de kimsenin sizin yediğiniz/içtiğiniz/ gezdiğiniz yerleri görmeye ihtiyacı yok diye düşünüyorum. günlerdir içeri attıkları- ailelerine göstermedikleri çocukları bıraksınlar diye ses yükseltiyoruz, gezdiğiniz yerlerde verdiğiniz pozları paylaşıyorsunuz. insanların acılarına biraz duyarlı olmak gerekir. kendi başınıza ne yapıyorsanız yapın ama böyle bir ortamda dahi "sükse" peşine düşüp bunları yayınlamak nedir?
1 hafta, 10 gün sosyal medya kullanmasanız ölmezsiniz herhalde? sanırım ölüyorsunuz ki, sizde bu bariz üst düzey bilinçsizlik var olmuş . 2 gün kendinizi göstermeseniz olmaz. 2 like, 5 yorum alayım diye saçma sapan hareketler sergiliyorsunuz. hepiniz sosyal medyada 2 gram ilginin budalası olmuşsunuz. ne saygı kalmış ne anlayış ne hoşgörü. kıyamet kopsa, anı ölümsüzleştirelim diye selfie çekecek insanlar var bu ülkede.

böyle şuursuz insanlarla aynı toprak üstünde yaşadığımız sürece, bu ülkeden hiç bir şey olmaz. bunca direnen- hakkını arayan insanın ayağına bunlar sıkıyorlar. sosyal medyada gördüklerim yüzünden öfkeden deliriyorum bu sabah.

boykotu kola dökmek,
starbucks'takileri darlamak (ama aynı zamanda gemiciklerle ticarete devam etmek),
portakal kesmek zannedenlerin
işe yaramayacağını savunduğu boykot.

burada amaç boykotu görünürlüğü sağlamak.
tabii sadece bir günden pek birşey olmaz. o yüzden diğer günler günlerde de genel boykota, özellikle yüksek ötv olan ürünlerde devam edilmeli.

alâkasız bkz:

#3467293

katılacağım boykot.
bir de halkımız bir şeyleri çabuk unutup tek benim yapmamla mı olacak düşüncesine kapılmasa. bu hareketler tek seferlik değil sürekli hatırlattırılıp tekrarlandığında değer taşıyor.

genel olarak farkında olmadan hayatım boyu desteklediğim kampanyadır. buyrun şöyle anlatayım.
öncelikle at organı filan diyenlere takılmayın. seviye düşürmeden eleştiri yapma kabiliyetinden yoksun olmaları genel özellikleridir.

2-3 senede bir araç değiştirmek yerine, nispeten yaşı olan ancak elden geçirildiğinde gayet iş görecek araçları kullandım hep. araba 2001 model bir arazi aracı, aldıktan sonra 1 ay sanayide ilgilendim, 4 senedir dağ tepe geziyorum. motosiklet 2008 model. 17 ülke gezdim, memleketi içinde de gidilmedik yer kalmadı sayılır, hala saat gibi çalışıyor. vergi, sigorta, kasko komik rakamlara geliyor.

elektrik, su, doğalgaz vb tüketimi elbette yapıyorum, ama onun için de kullandığım ampulden, satın alacağım beyaz eşyanın elektrik tüketimine dikkat etmeyi alışkanlık haline getirdim. içme suyu konusunu evde musluğa filtre taktırarak çözdüm, yılda 1-2 kez filtre değişimi masrafıyla bile, damacana su siparişinden çok daha hesaplı oluyor. ısınma konusunda da bir kere masrafa girip evdeki yalıtım seviyesini yükseltmem 3-4 senede evin ısınma masrafını toparlamamı sağladı.

üyelik sistemli hiçbir yayın servisine üye olmuyorum. 1000 küsür boktan dizi ve filmin arasında 2-3 izlenecek şey aramak yerine, kendi film arşivimi oluşturdum (evet, arada sailing the high seas durumu var elbette), vpn, torrent, home media server gibi çözümlerle, dünyanın her yerinden kendi arşivimi izleyebiliyorum.

şehir içi seyahatlerimde mümkün olan her fırsatta raylı sistemi kullanmayı hedefler hale geldim zamanla. çok zorda kalırsam, taksi vb çözümler de toplamda çok daha az benzin tüketimi yapmamı sağlıyor. zaten zaman içinde taksi olsun, uber vb çözümler olsun, güvenilir kişilerle tanışınca, telefonla aradığımda geliyorlar.

alışverişlerimi yerel, ve bildiğim esnaftan yapıyorum, daha ucuz olmuyor çoğu zaman, ama özellikle gıda ürünlerinde daha güvenilir ve kaliteli ürünü almış oluyorum. gittiğim kafe vb ortamlarda da aynı yolu tercih ediyorum. büyük markaların fazla süslü mekanlarına uğramıyorum bile. hele bahar ve yaz aylarında kafeye gitmek yerine, piknik örtüsü, termos, kitap eşliğinde sahil kenarında yeşilliğe gitmek en güzeli oluyor. yanında bisiklet de olunca tadından yenmiyor.

giyim kuşam konusunda tekstil sektöründe arkadaşlar sağolsun, o çok lüks denilen markaların aslında nasıl da boktan ürünler sattıklarını öğrenince, daha küçük ama iyi markalardan giyiniyorum. bir örnek vereyim. istinye parkta 15bine satılan bir kıyafetin maliyeti 200 tl civarıydı. siz düşünün gerisini.

teknolojik ürünlerde imkan dahilinde ya yurtdışından alım yapıyorum, ya da amazon'da ihtiyacım olan ürünlerin indirim dönemlerini kovalıyorum. piyasada 5-6 bine satılan basit bir midi klavyede bile, 2 bin civarı indirim yakaladığım oluyor.

cep telefonu ve tablet konusunda sürekli model değiştirmeyi zorlayan apple gibi markalardan uzak duruyorum. telefonda oyun oynama gibi bir alışkanlığımın olmaması gayet elimi rahatlattığından, 3 yaşında bir android telefon gayet işimi görüyor, mümkün olduğu kadar bloatwareden ayıklanmış, google servislerine bulaşmayan bir telefon kullanıyorum.

bekar adamım, elbette görüştüğüm birileri oluyor. bunda bile, ilk görüşmede lüks restoranda yemek, bir yerde rakı balık diyenle pek ilgilenmiyorum. sorun para değil, o mekanların boğaz kıyısında olanlarında yiyip içebiliyorum rahatlıkla, ama ben orayı ödeyebiliyorsam, benden bunu isteyenin de cebinde o mekanın masrafını karşılayabilecek gücü olduğunu görmem önemli. malum herşeyde eşitlik istiyor herkes. o zaman buyursun gelsin, herkes kendi masrafını ödesin. ota boka cimrilik diyeni de umursamayın, çoğunun ambalaj 10 numara, ama açlıktan nefesi kokar bu tiplerin. kredi kartları patlak gezenlerle dolu ortam.

üstümde 3 evin masrafı varken, bu tür hamlelerle cebime kalan meblağ, her sene aile büyükleri dahil 5 kişinin tamamlayıcı sağlık sigortası, çocuğun özel okul ödemeleri gibi masrafları rahatlıkla ödememe yetiyor. yıllardır kimseden borç almadan, hiçbir ödememi geciktirmeden devam ediyorum.

o yüzden boykotu desteklemeseniz, karşısında olsanız bile, sistemin size dayattığı ürünleri reddedip, bazı doğru hamlelerle ne kadar tasarruf edeceğinizi gördüğünüz an, gereksiz masrafa bulaşmamayı kendiniz tercih edeceksiniz.

insanı üzen bir görüntü uzaktan bakarken...
...
ülke bir bataklıkta. gençlerin durumu dahada kötü, bataklıkta doğmuşlar.
....
direniyorlar, çırpınıyorlar çıkmak için.
ama çırpındıkça batıyorlar..
....
çünkü tutunabilecekleri bütün dalları kırdı malum kişi ve partisi.
....
zaten bataklığın kendi o malum kişi..
....
umarım diyorum, umarım yanılıyorumdur .
....
umarım gençler çıkabilir o bataklıktan ve kuruturlar o bataklığı birdaha kimseyi yutmasın diye.
...
ama ben hiç ihtimal göremiyorum.

ulan maaş yattığı andan yirmi dakika sonra bitti. biz zaten boykot olmuşuz... bir şey satın almamak bizim için bir tercih değil, zorunluluk.