2 nisan 2025 ekonomik boykot yapılması

bir gün para harcamadık diye ortalık birbirine girdi.

sabah kahvaltı yapmadan çıktım aracımı sanayide servise bırakıp dönerim diye düşünmüştüm ancak aracın işi bitmedi ve akşama kadar sanayide demlenen çayla idare ettim. üstelik benim gibi açlığa zaafı olan biri..

uzucu bi hadise. evet.

iktidar ve yandaşlarının panik havasını görünce, etkili olduğuna inandığım bir eylem.

yüce cumhurbaşkanımızdan aldığım yetkiyle katılmaktayım:
(bkz: satın almama özgürlüğü)

+1 ile beni de efendim listeye yazınız dediğim tüketmeme aktivitesi.
tüketmek gibi, tüketmemek de bir tercih. insan bir ferahlıyor, bir rahatlıyor. çok hafif hissediyor. özgürlük. su çok güzel, gelsenize.

büyük bir kararlılıkla katıldığım boykottur. birilerine ülkenin gerçek sahiplerinin halk olduğunu ve onun kararlarına saygı duymayı öğrenmesi gerektiğini hatırlatan bir eylem olmuştur.

desteklediğim ve katıldığım eylemdir.

tüm bunlar, böyükbaş patronlar lehine çıkarılan vergi afları, hibeler, teşvikler, yasalar döneminde küçük sermaye yok edilirken yapılmamıştı. umursanmamıştı bile. ama ne zaman ki imamoğlu"nun görevden alınması seküler cenahça " yaşam tarzına dokunma" olarak algılandı ve bu kutuplanştırma operasyonuna hız verildi.

şu satırları atv den fb - gs maçını izlerken yazıyorum. sokakta karşılaştığım insanlara sordum neredeyse kimsenin haberi bile yok böyle birşeyden, yada var da yok gibi yapıyorlar. bölgesinde tanınan bir chp liyi sigara alırken gördüm çekeyim mi lan fotonu diye takıldım al bunu da çek dedi afedersiniz. maslakta sabah 20 dk poğaça sırası bekledim olm, bana sıra geldi poğaça bitmişti kıymalı börek aldım mecbur midem yandı gittim eczaneye rennie almaya 15 dk da orada bekledim para verip çıkacağım o kadar. belki de boykot olmasa 30 dk bekleyecektim poğaçacıda? he belki de işe yaradı.

boykotla ilgili bir görsel. bir avm'nin içi ve bir pazr yeri:


bu herifleri ürküten ekonominin batma endişesi değil. 2000'li yıllara kadar her beş ylda bir nüfus sayımı olur, her yer kapalı olurdu. ama ekonomi batmazdı. bunların korktuğu, kitlelerin "vay biz bir şeyler yapbiliyormuşuz" algısını yeniden kazanması.

dışarıdan yemek siparişi vermedim. bundan sonra masraflarımı azaltmam gerektiğini düşünüyorum zira işler daha da sertleşebilir.

insanın her türlü olasılığa karşı hazırlıklı olması gerektiğini düşünüyorum. olaylar şu an olduğu yerde kalmayacak.

daha iyiye mi yoksa daha kötüye mi gider bilmiyorum ama ben murphy kanunlarına inanıyorum.murphy kanunları da der ki kötü gitme olasılığı varsa kötü gider.

boykotun ciddiyetini şöyle söyleyeyim,

yirmili yaşlardayım. hayatımda yaptığım en kompleks yemek menemen.

ve ben bugün dışarıdan yemek yememek için evde pilav yaptım.

ortaya çıkan sonuçlar şunu gösteriyor. bugünün sermayesi artık tarafsız kalamıyor. sermayenin hangi toplumsal gruba hitap ettiği, kimin yanında durduğu, ya da sessiz kaldığı artık politik bir mesele haline gelmiş durumda. bu da markaları yalnızca ekonomik değil, kültürel ve ideolojik aktörler haline getiriyor.

sermaye sahipleri imaj kaybından, finansal zararlardan korkup politika değiştirebilir. boykotun güçlerinden birisi budur. ama asıl gücü sürekliliğinden alır.
sürekliliği ve örgütlülüğü daima sağlanmalıdır. aksi halde bir vicdan rahatlatma aracına dönüşebilir.

''uyumayacaksın
memleketinin hali
seni seslerle uyandıracak
oturup yazacaksın
çünkü sen artık o sen değilsin
sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin
durmadan sesler alacak
sesler vereceksin
uyuyamayacaksın
düzelmeden memleketin hali
düzelmeden dünyanın hali
gözüne uyku giremez ki...
uyumayacaksın
bir sis çanı gibi gecenin içinde
ta gün ışıyıncaya kadar
vakur metin sade
çalacaksın.''
1952
melih cevdet anday

bugün de devam ettirdiğimdir.

bir gün ile sınırlı kalmadan olabildiğince devam ettirmek lazım çocuklar serbest kalana kadar.

zevkle deldiğim boykot. tekelden kredi kartıyla paket paket sigara alıyorum.

ikinci günümde de bozmadığım boykot. bakalım 3. gün de dayanabilecek miyim. stoklarım yavaştan tükeniyor. sanırım bi 7-8 günlük yemek ve suyum var.

bi tanıdık esnafa 3000 tl borcum vardı... kendisini arayıp parayı 3 nisanda verecegimi söyledim. dedigim gibi yapip gündüz ibanına attım. normalde superstiker attigim youtube yayincilari vardı. 2 nisanda hic birini izlemedim. reklam gelirlerini bile önledim. sonra telafi ettim. ekmek sigara zaten vardı... ama bizim ordaki firinda askıda ekmege belirli bir ucret birakabiliyorsun. 1 nisanda ertesi gun ki askıda ekmek icin bir mebla bıraktım. kombiyi acmamak icin duşta almadım. bireysel olarak katkım bu.

dün (3 nisan) birlik mahallesinde arkadaşlarla buluşalım dedik.
2 tane büyük kafe var. ikisi de hınca hınç dolu.
birlik mah'de belki chp'nin oyu %90'dır.
ayrıca bu mekanlar ultra kazık yerler. birinde çay 100₺, diğerinde 65₺. ona rağmen tıklım tıklım.

şimdi diyeceksin ki dün boykot yoktu. yahu siz harbi komedisiniz. 1 gün, sadece 1 gün boykot yapsan nolcak. ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın.
bizim şirketteki ultra boykotçular dün dışarıda yemeğe gitti, ben gitmedim. (ofiste pilav, kavurma, zeytinyağlı kabak, salata, puding vardı, fena değildi)
benim boykota katkım boykotçulardan daha fazla.

abi öyle 1 gün boykot edeyim, diğer günler har vurup harman savurayım dersen ne olur? hiçbir şey olmaz. sinek vızıltısı gibi etki edersin. can sıkıcı görünür ama hiçbir etkisi yok. vız vız vız.


her hafta 1 gün, veya her ay 1 gün falan bunlar da zerre etki etmez. gerçekten boykot yapacaksan misal 1 ay hiçbir şey almayacaksın. 1 ayın da etkisi olmaz ama yine birşeyler olur. 1 ayda hiçbir şirket batmaz.
gerçek boykot 1 sene sadece zaruri şeyleri alacaksın.
bu bile zar zor etki eder. çünkü sen harcamasan bile harcayan milyonlar olacak. muhalif görünen patronlar, sanat sepet tayfa boykot yapıyor mu cidden? parayı yine çatır çutur harcıyor, harcayacak.