2000 yılında rusya'nın nato'ya girmek istemesi

şaka değil bir gerçektir. 2000 yılında yeni devlet başkanı olmuş vladimir putin; dönemin abd başkanı bill clinton'a rusya federasyonu'nun nato'ya katılmak istediğini söylemiştir fakat clinton ve ardılları, rusya'ya köle muamelesi yaparak putin'in bu teklifini reddetmiştir. demekki clinton; putin'i kendisiyle denk birisi olarak görse rusya, nato'ya girecekti. bu olayda putin, haklı olarak bir nato karşıtı olmuştur. düşmansız ideoloji yaşayamaz.
ilgili link: gazeteduvar.com.tr/iddia-pu...

rusyaya köle muamelesi yapsalar. tamam der moskovaya amerikan base açarlardı.
putinin natoya girmek istemesi absürtlüktü.
sorun 1: rusyada yeltsin'in çetesi iktidarda oturuyor. muhalefette kukla ve sahte.
sorun 2. mecliste hepsi hükümetten ihale alan kişilerden oluşuyor. ben hatırlıyorum 2000lerin başında bir abd gazetesi hem iktidar hem muhalefet, tüm meclisin hükümetten ihale alan kişilerden oluştuğu için rusya'daki yönetimin asla degismeyecegi, putin ölene kadar iktidarda kalacak yorumunu yapmıştı. ve bu gerçekleşmiş durumda.
sorun 3. abd üslerinin olduğu avrupalılara bile eski silahlarını satıyor, son model olanları vermiyor. rusyayla askeri teknolojisini paylaşmayacaksa rusyayla niye ortak olsun?
sorun 4: nato bloğuna rusyayı ve çini eklemeye kalkarsan natoyu bm'ye döndürmüş olacaksın.
oysaki zaten bm diye bir örgüt var!

rusya özellikle batı ile ilişkilerinde tuhaf bir memleket. olayın tarihi aslında nato gibi modern zamanlardan öte bizde deli petro lakabıyla anılan 1. peter'e kadar gidiyor. rusya ta o dönemlerden bu yana batılılaşmak isteyen - ya da avrupa ile denk olduğunu düşünen demek daha doğru olur - bir devlet. lakin avrupa o dönemlerden bu yana rusya'ya "hayır sen bizden değilsin" diyor. sonrasında gelen sovyetler dönemi ve varşova paktı ile bu biraz daha katmerlenen bir ayrım oluyor.

nato, bm'den farklı olarak abd'nin güdümünde giden askeri bir müttefikliktir başat olarak, tabii ki rusya'ya sovyetler olmadığını bile bile reddedecekti - bir ipte iki cambazın oynayamayacağı gibi bir süpergücün diğerine karşı kurduğu bir birlikte antitezin olması mümkün değildi. dahası rusya'nın böyle bir talebini nato içindeki bazı arkadaşların "oha şimdi biz askeri sırlarımızı bu zamana kadar düşman olduğumuz adamlarla mı paylaşacaz" düşüncesi bile geçmiş olabilir.

ek olarak bm'den örnek verirsek genel kuruldan geçen kararların aksine (zira genel kuruldan geçen kararlar üyelere tavsiye niteliğinde kararlardır) güvenlik konseyinden geçebilen sadece 2770 karar var kuruluşundan bu yana. zira güvenlik konseyinden geçen kararlar üyeler üstünde bağlayıcı özelliğe sahip. ve genelde abd'nin dediğine rusya hayır diyorken ikisinin evet dediğine çin hayır diyor. "ee desin" diyebilirsiniz ama çin, ingiltere, fransa, rusya ve amerika'nın oluşturduğu kalıcı beş üyenin veto ettiği bir karar önerisi otomatik olarak düşüyor. ve kendilerini (veya müttefiklerini) etkileyecek olan bir öneri geldiğinde olanları bence hayal edebilirsiniz.

kısacası olmaz öyle şey. olmayacağını putin de biliyordu ama işte "aha bakın bizi hala sevmiyiler" diyerek konsolide etmek için iyi bir fırsattı - kullandı da sanki.