2002 dünya kupası

2002 dünya kupası (bkz: 17. dünya kupası), finalleri 31 mayıs ve 30 haziran 2002 tarihleri arasında güney kore ve japonya'da gerçekleşen içinde kupayı 3. bitiren ülkemizinde olduğu çocukluğumuzun efsanelerinden biri olan dünya kupasıdır.

(bkz: ilhan mansız)'ın(bkz: roberte carlos)!a attığı tarihi driblingi halen akıllardadır.

bazı maçlarını okulda öğretmenler odasında izleme şansına sahip olduğum kupa maçlarıdır. öyle genel bir nesil vardır sözlüklerde muhabbeti döner; "2002 dünya kupasını okulda izlemiş nesil" diye. onlardan biri olarak ufak bir nostalji yaptım başlık sayesine. maç saatlerinde dersi olan öğretmenin aklını çelmek için planlar yapılmıştır. açılış konuşmasını genelde öğretmene yalakalık yapan sınıf arkadaşı yapar. özellikle kız öğrencilerin de meraklı olduğunu anlayan öğretmen, zaten kendisi de izlemek istediği için dersi iptal eder... öğretmenler odasında 37 ekran televizyonda öğretmenlerle birlikte izlenen maçlar nasıl unutulur ki?

geç kalan edit:

ne kosta rika ne de çin, ne de sambacı brezilya ile başlayan reklam müziğinin dört bir yanda a milli takımımıza destek amaçlı çalındığı ve izlerken zevk aldığım son dünya kupasıdır.

arar buluruz izini bilirsin zır deliyiz biz.. tarkanın ölümsüzlüğünü ilan ettiği marşıyla havalara uçtuğumuz güzel günlerdi

doğduğum yıl gerçekleşmiş olan dünya kupası turnuvasıdır.

brezilya milli takımı'nın kazandığı son dünya kupası. sonra almanya'dan 7 gol yiyebilen ezik bir takıma dönüştüler.

unutamadığım dünya kupasıdır. efsanevi 2002 dünya kupası kola bardağı yüzünden güney kore’ye attığımız ilk golü kaçırmıştım; maç başlamak üzereyken evde kola kalmadığını fark edip evin altındaki bakkala gitmiştim. kolayı aldım tam çıkarken bakkal ya senin bardaklar geldi dur vereyim dedi onu bekledim sonra eve çıktım ve skor 1-0.

çocuktum daha kulağımda brezilyalar ronaldinholar yankılanıyordu ama tabi anlamıyordum hiçbirini. tek hatırladığım bardakları.

çok ilginçtir futbolla hiç alakam yokken bile dünya kupasının sticker dergisine fena takıktım.

doğmuşum.

şenol güneş balonunun şiştiği dünya kupası. türkiye'yi üçüncü yaptı diyenlere, türkiye'yi birinci yapamadı cevabını rahatlıkla verebileceğimiz , muhteşem kadromuzla katıldığımız dünya kupası.

(bkz: imanlı atamadı imansız attı)

ardından akp'nin geldiği ve yaktığımız tüm saman alevlerinin söndüğü dünya kupasıdır.

milletçe son kez birlik, dirlik ve beraberlik içerisinde olduğumuz süreçti dersek yalan sayılmaz.

-unutmadık kurduğumuz o düşleri.

futbola dair izlediğiim bildiğim tek turnuva şeysi. o zamanlar bütün insanlar kenetlenmişti. maç saati esnafın da komşunun da herkesin televizyonunda maçlar açıktı. sabah falan oluyordu bir de maçlar.
bilmeme, ilgilenmeme şansınız yoktu yani.
çok hoş bir ortam vardı, bir daha da bu toplumu o kadar kenetlenmiş göremedik zaten.

türk milli futbol takımının zirve başarısının olduğu kupa olup bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bir dönemin son yıllarıydı.(zaten kısa süre sonra ampüller geldi kriz bahanesiyle) brezilya türkiye maç gününde(evde oturup izlemeyi planladığımız) bizim rahmetli müdür yardımcısı kimya kurtarma sınavı yapmıştı içimizden az küfretmedik ama iyi ki yapmıştı hasan şaş golü çaktığında nasıl sarılmıştık birbirimize unutamam. çindir japondur senegaldir koredir hepsini takır takır yendik ama tabii dünya kupası manyaa brezilya'ya onurlu bir şekilde mağlup olduk.

eleme maçlarında brezilya'ya penaltı veren koreli hakeme de "ben şerefsizim abiler" diye bir montaj yapmışlardı eline süperdi.