25 eylül 2022 faroe adaları türkiye maçı

uefa uluslar ligi'nde b grubuna çıkmayı garantileyen türkiye a milli takımı'nın gruptaki son maçı. maçın başlama saati 21.45.
skor tahminim: faroe adaları 1 türkiye 6

faroe adalarından da gol yemeyi başaracağımız maç olacaktır.
inanıyorum ben.
lüksemburg'dan 3 yiyen faroe adalarından da 1-2 tane yer.

türkiye'nin farklı kazanacağı uefa uluslar ligi maçıdır.

a milli fusball takımımızın stefan kuntz yönetimindeki son maçı olmasını dilediğim uluslar ligi karşılaşması. çağırın sergen yalçın'ı da bitsin bu hasret.

gruptaki son maçımızdır bu maç ve sıralama açısından da tamamen formalite niteliğindedir.

faroe adaları'na yeniliyoruz. stefan kuntz istifa.

anlık altay bayındır;

bu kadro seçimine bu sonuçlar çok bile.

berkan kim abi?
ismail yüksek nedir?

ozan tufan niye yok aa? *

serdar dursun var oğlum bu takımda hayırdır siz?

renklileeer...

çoluk çocuğun vitrini hala milli takım denen garabet. böylesinde torinolu şaban 50yi az bile atmış...

serdar gürler'in, hayatının maçını oynaması gerekiyor şu anda...
adam 31 yaşına geldi, oynamadığı kulüp kalmadı ama milli takım'da bir türlü forma şansı bulamamıştı.
kimse çağırmıyordu milli takıma.
kuntz çağırmış!
"gir lan hadi sen de, 2-0 yeniliyoruz zaten... hayalini gerçekleştir" demiş, oyuna sokmuş olmalı.

oldu 15 dakika, daha bi icraatını göremedik yalnız...
15 dakikan kaldı serdar!
yap bir şeyler hadi.

başlık altında birisi faroe adalarından 1-2 tane net yeriz demiş.
maç öncesi güleceğimiz entry tutmuş oldu.
hemen takibi attım, kupon falan yaparsa basarım bir şeyler.

toplam takım değeri 4 milyon euro bile etmeyen köy gibi bir ülkeden 2 gol yiyerek yenilmek... kuntz mudur nedir kovulmalı, bugün de milli formayı giyenler mümkünse en az 7-8 maç milli formayı giymekten men edilmeli. insan utanır ya köy gibi ülkeye yenilmekten.

fifa sıralamasında 125. sırada bulunan takıma yenildik.

istifa edin kardeşim, hepiniz istifa edin. utanmanız varsa çıkın hesap verin sonra istifa edin.

bir neslin milli takım sevgisini elinden aldınız, midem bulanıyor artık.

voleybol, basketbol, futbol her sporda her alanda başarısızlık, cahillik ve eğitimsizlikten geliyor. eğitimsiz cahil ülkeler böyle yaşar giderler.

spor ya deyip geçemez kimse, çıkıp hesap vereceksiniz bu başarısızlığı. biri küme düşürür, biri gelir halı saha takımlarına yenilir.

reklamlarda boy boy yer alıp sahada top oynamayan şarlatanlara değinmiyorum bile. onların suçu yok, geçmişten geliyor bu eğitimsizlik, cahillik.

neyse.

ülkesindeki koyun sayısı (80 bin), ülkedeki insan sayısından (55 bin) fazla olan faroe adaları'na mağlup olundu.

(bkz: gerçekler acıdır)

ben hayatımda türkiye kadar her anlamda sapır sapır dökülen başka ülke görmedim. bir ülkenin her yönü mü hezimet olur bu ülkenin oluyor işte!

faroe adalarına da yenilmesin be kardeşim. gerçekten utanç verici bir durum.

maç sonu hamit altıntop'un açıklamaları yenilgilden daha çok sinir bozmuştur.

tam olarak ne anlatmak istediğini anlayan var mı?

milli takımdan cacık olmaz bunu bir kez daha anlamış olduk.

dünya futbolunda bu tip skorlar dönem dönem karşımıza çıkabiliyor. futbolun güzelliği de bu tip skorlar oluyor. abartılacak bir durum olmadığını düşünüyorum. her takım her takımı yener. gerek gruptan çıkmayı garantileyen bir takimin rehaveti gerekse saha ve hava şartları nedeniyle istenilen futbolun oynanamamasi ve hatta skora direkt katkı yapacak futbolcu kıtlığı nedeniyle alınan bir mağlubiyet olarak bakmak lazım.

aslında futbol başlıkların yazmak çöp değerinde ama bu tip özel durumlarda yazmak lazım. çok üzücü fikirler var. internette 2 gündür, her düşük nüfuslu milli takımın galibiyeti sonrası olduğu gibi nüfus üzerinden tespit yapan insanların bu hayatta fikir üretmek değil fikirlere itaat etmek için geldiklerini rahatlıkla görebilirsiniz. basmakalıplara takılıp kalan insanlar en aciz insanlardır. nüfus arttıkça, eşitlik azalır. nüfusla bir şey olacak olsa hindistan 5 dünya kupası alırdı. türkiye'deki genç nüfus sanılanın aksine avantaj değil tam tersi dezavantajdır. en yaşlı nüfusa sahip avrupa ve özellikle en az nüfus yoğunluğuna sahip olan kuzey avrupa'nın en medeni ve en refah ülkelerde hep zirveye oynama sebebi budur. kuzey avrupa milli takımlarının, futbolun global dünyada yükselişe geçmesini görüp avrupa'ya futbolcu pazarlamayı misyon haline getirme sebebi budur. futbolun eknomisine gözü açılan kuzey avrupa, çok geç ama çok geç bu durumun farkına vardı ve oyuncu yetiştirmeye yatırım yaparak oradan da gelir elde etmeye başladı.



görselde faroe'nin güneyindeki bir adasında bulunan futbol sahasını görüyorsunuz. karadeniz'de hes lanetinden kurtulmak, inşaat lanetinden kurtulmak bir yana her geçen gün daha çok inşaata ve enerji açlığı dolayısıyla yok edilen yeşil alana şahitlik ediyoruz. doğu karadeniz'in genç futbolcu çıkarmadaki ama bunları düzgün yetiştirememedeki cevheri herkesin bildiği bir gerçek. buralarda oyuncular sadece yetenek olarak kafasını çıkarıyor. sonrası ise tamamen muamma. genç yetenek havuzu olmasının yanında bir de almanya'daki genç yetenekleri milli havuzuna almaya çalışan türkiye'nin, alman milli takımı'na ve buradaki gurbetçi cevherlere; hatta daha da ileri gidiyorum, alman altyapılı türk ailelerin oradan da başka, diğer ülkelere gidişi dolayısıyla o milli takımlarda altyapı kategorilerinde oynayan türk gençlerine bakarsanız, oralara bakış atarsanız bu konuda nüfusu kullanamamanın asıl sebeninin gelişmemişlik ve vizyonsuzluk olduğunu rahatlıkla görürsünüz. almanya'nın bizim ailelerimizin çocukları ve torunlarını bu kadar güzel şekilde kullanması ve 2014 dünya kupası'nı alman olmayan, biz ve bizim gibi milletlerden alman olmayan futbolcularla kazanmasını bu doğrultuda değerlendirebilir, anavatanlarında vizyonsuzluk sebebiyle göç eden ailelerin çocuklarının almanya'yı dünya şampiyonu yapmasına bakabilirsiniz. fransa milli takımı buna tam olarak bir örnek değildir(sömürge geçmişi vs.) ama alman milli takımı bunun bir numaralı örneğidir. yani tercihen ülkesini terkeden türklerin yetenekli çocukları ve torunlarının yaşlı almanya'yı başarılı yapması ve diğer milletlerin de bu şekilde almanya'da toplanması buna güzel bir örnektir.

"dört tarafı denizlerle çevrili bir ülkeden nasıl yüzücü çıkmaz?" sorusu ne kadar boş ise "bu kadar büyük bir havuz varken neden faydalanamıyoruz?" demek te o kadar boş bir sorudur. artık şu tip aptallıkları bir kenara bırakmanın vakti geldi de geçiyor bile.


görselin kaynağı için buradan

herkes hamite sallamış ama hamit bulunduğu pozisyon gereği yapması gerekeni yapmıştır. hocasının arkasında durmuştır onu satmamıştır. he bu demek değil ki yarın öbürgün görüşüp yolları ayırmayacak, belki de ayıracak ama sıcağı sıcağına bazı "kafatasçı" medyaya hocasını yedirmemiştir ve doğru olanı yapmıştır. fakat acemiliğinden kaynaklı yanındakilerin gazına gelip fazla üst perdeden konuşmuştur. eminim kendisi de sonradan izleyip pişman olmuştur.