26 ekim 2023 kyk yurdunda asansör faciası

gece 12'den sonra meydana gelen facia. ihmaller zinciri. sorumsuzların halt yemesi. bir öğrencinin (resmi olarak) hayattan koparılması, 15 tanesinin travma yaşaması, binlerce öğrencinin korkuyla yaşayacak olması olayı. bu ülkede her şeye para var çocuklara, eğitime para yok. siz gidin afrika ülkelerine yardım edin, biz ölmeye devam ederiz.

tez zamanda belanızı bulun

şansa yaşıyoruz yemin ederim.

asansör denetlemesi ve bakımı, yangın tüplerinin son kullanma tarihi kontrolü ve değiştirilmesi gibi şeylere bu ülkede pek önem verilmez. boşa yorulma, zaman ve maddi kayıp olarak görülür. bu çoğu yerde böyle. o yüzden çok güvenmeyin. hele ki 15 kişilik yazan şeye 16 kişi binmek tamamen mantıksız. şimdi bu sayede kusur oranı düşer ihale bunlara kalır, yapmayın işte şunu.

pisi pisine gencecik bir kız ölmüş. yazık. ordan alınan herif başka yere verilir konu kapanır. olan ölene oldu.

büyük bir dehşet. allah vefat eden gence rahmet eylesin, ailesinin başı sağ olsun öncelikle.

söyleyecek o kadar çok şey var ki. artık gerçek suçluların suçu masumlara atmasından bıktım ben şahsen, hepimiz de bıktık bence. asıl problem asansörün kapasitesinin üstünde kişi taşıması değil. asıl problem ne biliyor musunuz? normal şartlardaki bir asansörün ağırlık kapasitesinin belirtilenin 10 katı kadar olması, sınır aşıldığında uyarı verip durması yani çalışmaması veya en ekstrem durumda çat diye halatının kopmasıyla yere çakılmak yerine yavaşça aşağı salınması gerekirken bu sözüm ona asansörün bakımlarının bile düzgün yapılmaması(ki öğrencilerin kaç kere şikayette bulunduğunu söylemiyorum bile) hatta ve hatta bakımlarının yapıldığına dair belgeler düzenlenmesi ve üstüne üstlük asansör kapasitesinin üstünde kişi bindiği için hâlâ öğrencilerin suçlanabiliyor olması.

müdür açığa alınmış diye haber yapıyorlar bir de utanmadan. lütfedersiniz ya. bu öğrenciler en doğal vatandaşlık haklarını kullandıkları için, protesto yaptıkları için biber gazı yiyorlar. neymiş efendim valinin arabasını kuşatmışlar, polisler olayı bastırmakta zorlanıyormuş. kendi vatanının evladını korumaktan, onu güzelce beslemekten ve güzelce eğitmekten aciz yöneticilerin bir de böyle arsızlık yapmasına alıştım gerçi ama ben sindiremiyorum hâlâ bunları. başka ülkelere dağıttığımız yardımlar yüce gönüllülüğümüzü kabarttığı ve kıçımızı arşa kaldırdığı için kendi vatandaşımıza tepeden bakmak biraz normal gelmiş olacak. rezil insanlar sizi.

her şeyden, herkesten önce sen kendi gencine, öğrencine sahip çıkacaksın, onu koruyup kollayacaksın ki o da günü gelince devleti için seferber olacak. mülteci kayırmak, liyakat liyakat diye bağırırken milleti yalamak, sözde telefon ve internet yardımı diye gençlerinle alay etmek yerine önce bir bak benim vatanımın evladı ne yiyor, nasıl besleniyor, nerede kalıyor, nasıl giyiniyor, okula nasıl gidiyor, kendini ne kadar geliştirebiliyor, psikolojisi nasıl diye. kime ne anlatıyorsak sanki bir de cevap alabilecekmişim gibi yazıyorum. yemeklerinden böcek çıkan, odalarında farelerin fink attığı, asansörlerin* bakımlarının aksatıldığı(!) ve o çok mükemmel, sorun çözmeden bir numara müdürlere sahip yurtlarınızı alın başınıza çalın emi. aylık verdiğiniz bursu/krediyi beteriyle geri alıyorsunuz zaten. sizin kadar kendi öğrencisine düşman birileri var mıdır bu dünyada bilmem.

bir de kız can havliyle kendini dışarı atmaya çalışırken sıkışıp parçalandığı için yapılan açıklamalar beni bitiriyor. mesela x.com/gencliksporbak/status... sanki her şey mükemmeldi, kusursuzdu da kızın telaşı yüzünden işler sarpa sardı değil mi? eğer bir can daha uçup gitmeseydi bu olay bu kadar duyulur muydu? tabi ki de hayır. bunun da üstünün örtüldüğü günler gelecek elbet. şu saatten sonra bu yurtlarda güzel yemek çıkarsalar, kombileri fulleseler, bakımları yapsalar kaç yazar ki? bazı şeyler vaktinde gereklidir.

kibrinizde boğulursunuz umarım. daha da bir şey demiyorum.

değerli aydın valisi yaptığı açıklama ile olayı aydınlatmış!

yine suçlu öğrenciler , başka kimsenin suçu yokmuş meğer. asansörün intikamı demediğine şükür nü etmeliyiz? susmasını bilmiyorlar, hep bir bahane, hep bir suçu başkasına atma halinde saçma sapan mazeretler.
sorumluluk, denetimsizlik, ilgisizlik diyemiyoruz anlaşılan…
ölen kardeşimize allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun. buradan

onca şikayete rağmen giden gittikten sonra yapılan müdahaleniz yere batsın.
gerçekten şansa yaşıyoruz. akşam eve gittiğimizde bugünde ölmedik ölüp suçlu olmadık diye şükür eder olduk.
ailesine sabırlar dilerim. :(

bir ulkeyi tanımak istiyorsaniz o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın.

sebebi asansöre fazla kiṣinin binmesiyse bu, asansörün aṣırı yük ikaz ve engel sisteminin bozuk olduğu anlamına gelir. bakım- denetim ihmalidir.

ki 15 yerine 16 bindi diye olmaz, töleranslı sınırlar onlar.

sayın vali... neyse.

işini düzgün yapmayan, savsaklayan, ucuzcu tipler yüzünden bu ülkede sürekli insanlar ölüyor.

müteahhit düzgün ev yapmaz depremde insanlar ölür, usta işini düzgün yapmaz; yangın çıkar, asansör düşer insanlar ölür. esnaf işini düzgün yapmaz insan yediği şeyden zehirlenip ölür.

ne biçim memleket lan burası! sorsan hepsi elhamdulillah müslüman, ama işini hakkıyla yapan kimse yok. vazifesini adam gibi yapmayıp başkalarının zararına sebep olan herkesin ta a. koyayım…

taşkınlık sebebi.

göz göre göre gelen facia. asansör arızalıymış hatta arızanın derecesini belirtecek şekilde mavi bir etiket konmuş içine. bizim ülkede yetkililerin sistemde sıkıntı olduğunu kabullenip uyarı levhası asması bile epeyce uzun bir süreçtir. demek ki asansör epey uzunca bir süredir arızalıydı ki cimer'e defaatle şikâyette bulunmuş öğrenciler fakat cimer şikâyetiyle evinden muhalif avlayan devletlular buna dikkat buyurmamışlar*.

üstünde durulan bir diğer bahane ise asansöre fazla kişi binmiş olması. bir kere fazla denen sayı 1 kişi fazla, bu mu fazlalık? ayrıca asansörler belirtilen kilonun 1,5 2 katını taşıyabilirler normal koşullarda* fakat son bakımı fi tarihinde yapıldığı için olmamış bu.

günün sonunda, ilgisizlik ve tedbirsizlik sebebiyle yaşanmış bir cinayettir bu. kyk yurtlarının tek sıkıntısı bu da değil zaten, küçücük odalarda üst üste kalıyor millet. cezaevinden beter şartlara sahip o yurtlar, 100. yılında bir devlet öğrencisini katletmemeli ve rezil şartlarda yaşatmamalı.

o kadar acı, öfke ve nefret doluyum ki. son zamanlarda en etkilendiğim olay oldu.
üniversite hayalleriyle gittiğin yer sana mezar oluyor.
bu kız ben olabilirdim, kardeşim olabilirdi, arkadaşım olabilirdi. bunlardan hiçbiri değildi ama birinin kardeşi, arkadaşı, sevdiği insandı. kim olursa olsun hesabını teker teker soracağız. cumhuriyetin yüzüncü yılında bizlere layık görülen hayat bu olmamalı.
o kadar standartlarımız düştü ki, iyi yaşamak değil sadece yaşamak istiyoruz.

çok üzücü bir olay, evladını devlete emanet eden bir ailenin beklemediği bir olaydır belki de
böyle bir şeyin yaşanacağını veya yaşanabileceğini tahmin bile edemezlerdi.
gerçek şu ki kendimde devlet yurdunda kalan biri olarak tam devlet olarak adlandırılan yurtlar gerçekten çok bakımsız ve eski yarı-özel olarak adlandırılan yurtlarda bir nevi koşullar daha iyi
belki bu olaydan sonra bütün devlet veya yarı-özel yurtların rutin kontrolleri yapılacaktır. bu konuda daha fazla önlem alınması adına bazı değişiklikler de yaşanacaktır. belli bir dönemde bu yapılan değişiklikler yapıldıktan sonra unutulup gidilecektir. biz de belki bir sonraki tanımı yazarken veya ne yazacağımızı düşünürken bu olayı unutacağız.