#ödüllü filmler
türkçe adı: yaşam kürü
gore verbinski'nin yönetmen koltuğunda oturduğu, 2016 lüksemburg, almanya ve abd ortak yapımı korku-gizem filmidir. film, finans hizmeti veren bir şirkette çalışan lockhart'ın sağlıklı yaşam merkezinde kalan ceo'yu geri getirmesi için yönetim kurulu tarafından görevlendirilmesiyle başlar ve lockhart'ın yaşadığı korku dolu serüveni anlatır.
gore verbinski'nin yönetmen koltuğunda oturduğu, 2016 lüksemburg, almanya ve abd ortak yapımı korku-gizem filmidir. film, finans hizmeti veren bir şirkette çalışan lockhart'ın sağlıklı yaşam merkezinde kalan ceo'yu geri getirmesi için yönetim kurulu tarafından görevlendirilmesiyle başlar ve lockhart'ın yaşadığı korku dolu serüveni anlatır.
yönetmen:
gore verbinski
oyuncular:
dane dehaan
mia goth
jason isaacs
celia imrie
adrian schiller
annette lober
justin haythe
gore verbinski
oyuncular:
dane dehaan
mia goth
jason isaacs
celia imrie
adrian schiller
annette lober
justin haythe
*altın fragman ödülleri (2017) - en iyi gerilim / en iyi gerilim tv reklamı
*korku ölçer ödülleri (2017) - en iyi sinematografi
*uluslararası film müziği eleştirmenleri ödülü (2018) - bir aksiyon/macera/gerilim filmi için en iyi orijinal müzik
*korku ölçer ödülleri (2017) - en iyi sinematografi
*uluslararası film müziği eleştirmenleri ödülü (2018) - bir aksiyon/macera/gerilim filmi için en iyi orijinal müzik
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "öpülepsi" tarafından 22.06.2021 10:26 tarihinde açılmıştır.
1.
bu filmi yıllar önce bir otobüs yolculuğunda izlemiştim. hani koltuk arkalarındaki tabletlerde filmler yüklüdür. pek umudun yoktur ama zaman geçsin diye izlersin. o niyetle açıp izleyip çok beğenmiştim.
bir adamın şirketi tarafından görevlendirilip sanatoryum gibi bir yere gönderilmesiyle başlıyor. orada bir şeylerden şüpheleniyor ve üstüne aşık da olunca daha fazla kalıyor. kaldıkça onun da sağlığı etkilenip bu sefer mecburi olarak kalmaya devam ediyor. sonu benim için fos çıkmayan ve güzel bir şekilde biten bir filmdi.
türkçe adı yaşam kürü de film için çok uygun bir isim. orada insanlara yapılanlar düşünüldüğünde cuk oturuyor. korkunç ama. böyle bir yere gidip kurtulamazsanız falan. aman aman düşüncesi bile ürpertici.
biliyorum ki daha önce izleyenler vardır. bu başlıkta beni sap gibi bırakmayın ve tanım girin ulan vicdansızlar.
bir adamın şirketi tarafından görevlendirilip sanatoryum gibi bir yere gönderilmesiyle başlıyor. orada bir şeylerden şüpheleniyor ve üstüne aşık da olunca daha fazla kalıyor. kaldıkça onun da sağlığı etkilenip bu sefer mecburi olarak kalmaya devam ediyor. sonu benim için fos çıkmayan ve güzel bir şekilde biten bir filmdi.
türkçe adı yaşam kürü de film için çok uygun bir isim. orada insanlara yapılanlar düşünüldüğünde cuk oturuyor. korkunç ama. böyle bir yere gidip kurtulamazsanız falan. aman aman düşüncesi bile ürpertici.
biliyorum ki daha önce izleyenler vardır. bu başlıkta beni sap gibi bırakmayın ve tanım girin ulan vicdansızlar.
devamını gör...
2.
oyuncu listesinde dane dehaan, mia goth, jason ısaacs, celia ımrie, harry groener, susanne wuest, godehard giese, ıvo nandi, natalia bobrich, eric todd, carl lumbly, rebecca street, annette lober, judith hoersch, leonard kunz, ashok mandanna ve alexander yassin gibi oyuncuların olduğu 2016 korku/gizem türündeki filmin yönetmenliğini ise gore verbinski yapmıştır.
çalıştığı şirketin ortaklarından birinin gittiği yerden geri dönmemesi üzerine onu almak için gönderilen genç adam gittiği yerde tuhaf olayların olduğunu hisseder ama bir kanıt bulamaz. geri döneceği sırada ise arabasına bir geyik çarpar ve kaza yapar, uyandığında ayağının sarılı olduğunu görür ve doktor gelip kırık olduğunu söyler. adam bu haliyle bile etrafta sürekli dolanır ve almaya geldiği adamı alıp gitmenin peşindedir. her seferinde başa dönen adamımız her seferinde de bir şekilde yaşlı adamı bulur ve adamı ikna etmeye çalışır. fakat burada bir sorun vardır çünkü başlarda kendisini dinleyen adam daha sonra burada mutlu olduğunu söylemeye başlar hatta daha sonra neyden bahsettiğini bile anlamaz. bulunduğu durumu zor da olsa anlayan adam ayağındaki sargıyı söküp ayağında bir şey olmadığını görür ve adamların saklamaya çalıştığı gerçeği öğrenmeye çalışır. kilitli ve kimsenin girmeye cesaret edemediği mağara gibi bir yere girince aslında olayları anlamaya başlar. insanların özenle kurutulduğunu ve sudaki canlılara yedirildiğini görünce hastane de bulunan herkesi uyarmak için binaya geri döner ama oradakiler beklenmedik şekilde onun etrafını sarar. daha sonra adamımızı son adıma getirip insanların aslında suyu süzmek için kullandıklarını söylüyor kötü adamımız. buradan sonra adamımızı da beynini kaybetmiş bir şekilde buluruz ve filmin başından beri gördüğümüz kız adamın ona verdiği küçük heykel balerini ona geri verince aklı ufaktan gelir.
bu arada ben de filmin sonunu yazının ortasına yazdım ama neyse. adamımız kendine gelir ve gidip adamı kıza yani kendi kızının ırzına geçecekken onu ateşe verir ama tabii ki adam ölmez. tekrar adamımıza saldırır ama bu sefer kız gelip babasının kafasını yarıp onu sudaki canlılara yem eder. hastane yanıp kül olurken kız ve adam oradan kaçarlar.
film yorumuma gelirsek. sürekli başa saran bir film var ve canı tehlikede olan adamın sürekli gönderildiği işi yapma çabasını anlamakta zorlandım. filmin ana fikri iğrenç zaten ondan hiç bahsetmek istemiyorum. ben beğenmedim filmin başını gördüğümde de aslında hissettim sonunun böyle olacağını ama yok ya dedim olamaz herhalde ama maalesef en iğrenç noktaya götürüyorlar. yani eğer filmin tamamını izlerseniz kesintileri olmadan ne kadar sıkıntılı olduğunu göreceksiniz. ben iğrendim. size de izlemenizi tavsiye etmem. burada izlemeyeceğiniz bir film varken buradan ötede izleyeceğiniz milyonlarca film var. filmin puanına baktım umarım iyi değildir de kimse daha fazla maruz kalmaz diye 6.4 yani puanını hak ediyor olsa da içinde olanlar çok fena. böyle söyleyerek umarım sizi izlemeye itmiyorumdur. pas geçin bu filmi.
bu arada ben içindeki o kötü fikrin dışında da filmi beğenmedim çünkü başa sarıp durmaktan başka yaptığı bir şey yok. başka filmlere iyi seyirler.
çalıştığı şirketin ortaklarından birinin gittiği yerden geri dönmemesi üzerine onu almak için gönderilen genç adam gittiği yerde tuhaf olayların olduğunu hisseder ama bir kanıt bulamaz. geri döneceği sırada ise arabasına bir geyik çarpar ve kaza yapar, uyandığında ayağının sarılı olduğunu görür ve doktor gelip kırık olduğunu söyler. adam bu haliyle bile etrafta sürekli dolanır ve almaya geldiği adamı alıp gitmenin peşindedir. her seferinde başa dönen adamımız her seferinde de bir şekilde yaşlı adamı bulur ve adamı ikna etmeye çalışır. fakat burada bir sorun vardır çünkü başlarda kendisini dinleyen adam daha sonra burada mutlu olduğunu söylemeye başlar hatta daha sonra neyden bahsettiğini bile anlamaz. bulunduğu durumu zor da olsa anlayan adam ayağındaki sargıyı söküp ayağında bir şey olmadığını görür ve adamların saklamaya çalıştığı gerçeği öğrenmeye çalışır. kilitli ve kimsenin girmeye cesaret edemediği mağara gibi bir yere girince aslında olayları anlamaya başlar. insanların özenle kurutulduğunu ve sudaki canlılara yedirildiğini görünce hastane de bulunan herkesi uyarmak için binaya geri döner ama oradakiler beklenmedik şekilde onun etrafını sarar. daha sonra adamımızı son adıma getirip insanların aslında suyu süzmek için kullandıklarını söylüyor kötü adamımız. buradan sonra adamımızı da beynini kaybetmiş bir şekilde buluruz ve filmin başından beri gördüğümüz kız adamın ona verdiği küçük heykel balerini ona geri verince aklı ufaktan gelir.
bu arada ben de filmin sonunu yazının ortasına yazdım ama neyse. adamımız kendine gelir ve gidip adamı kıza yani kendi kızının ırzına geçecekken onu ateşe verir ama tabii ki adam ölmez. tekrar adamımıza saldırır ama bu sefer kız gelip babasının kafasını yarıp onu sudaki canlılara yem eder. hastane yanıp kül olurken kız ve adam oradan kaçarlar.
film yorumuma gelirsek. sürekli başa saran bir film var ve canı tehlikede olan adamın sürekli gönderildiği işi yapma çabasını anlamakta zorlandım. filmin ana fikri iğrenç zaten ondan hiç bahsetmek istemiyorum. ben beğenmedim filmin başını gördüğümde de aslında hissettim sonunun böyle olacağını ama yok ya dedim olamaz herhalde ama maalesef en iğrenç noktaya götürüyorlar. yani eğer filmin tamamını izlerseniz kesintileri olmadan ne kadar sıkıntılı olduğunu göreceksiniz. ben iğrendim. size de izlemenizi tavsiye etmem. burada izlemeyeceğiniz bir film varken buradan ötede izleyeceğiniz milyonlarca film var. filmin puanına baktım umarım iyi değildir de kimse daha fazla maruz kalmaz diye 6.4 yani puanını hak ediyor olsa da içinde olanlar çok fena. böyle söyleyerek umarım sizi izlemeye itmiyorumdur. pas geçin bu filmi.
bu arada ben içindeki o kötü fikrin dışında da filmi beğenmedim çünkü başa sarıp durmaktan başka yaptığı bir şey yok. başka filmlere iyi seyirler.
devamını gör...
3.
spoiler yiyeceğim diye ödümün koptuğu film. hayır efendim daha izlemedim. ben keşfediyorum. başkaları izleyip tanımını yazıyor. hay benim bu gezme merakım. yine geç tanım; hiç tanım...*
acayip bir psikolojik gerilim filmi. gerim gerim gerilmek isteyenlerin filmi... izlenme: yükleniyor.*
acayip bir psikolojik gerilim filmi. gerim gerim gerilmek isteyenlerin filmi... izlenme: yükleniyor.*
devamını gör...
4.
zenginleri sağma konulu bir film.
genel anlamda özeti bu.
tıbbı eleştirmek istemişler ancak bunun, bu dünyada ne kadar zor olduğunu bildikleri için de; baron ve ailesinin, çapraşık ilişkilerle dolu geçmişi ve bundan hareketle tarihi bir bağlantı ekleyerek filmi yazmışlar.* filmi yazmamışlar, bu eklenti ile filmi zedelemişler. yoksa çok başka bir başyapıt izliyor ve değerlendiriyor olurduk.*
senaryosu güzel olmayan, senaryosunu pek beğenmediğim filmin, kurgusu çok iyi. çok çok iyi... film bu anlamda beklentimi karşıladı diyebilirim. kurgu gerçekten müthişti.
içeriğe yerleştirilen ögeler, sabit ve değişken nesneler, gerilimin dozajı, tam tadındaydı...
ancak dediğim gibi aslında zenginleri sağmak ve tıbbı eleştirmek, suyun faydaları ve bol bol su için söylemini, özgürce eleştirmek adına yaşadıkları yersiz korku; senarist ve senaristleri, hatta belki ve büyük ihtimalle yapımcıyı, bir saçmalığın kucağına itmiş. bu da elbette izlerken izleyiciye e yuh artık. adam yanmış ama ölmemiş, bu durumda mı şunlar olmuş sözlerini taşırıveriyor ağızdan...
gereksiz ve çok yapmacık bir tarihi kurgu var. tamam, kabul avrupa ve amerika'da, böyle aileler var ve hatta devlet destekli olarak çoğalmaları özendiriliyor ama bu kadar tanrısallaştırmanın manası yok/tu. çok saçma/ydı.
katolik inancında hayli rastlanır buna, tarihte. ibraniler'de de olduğu söylenir ancak kesin kayıt yok gibidir. ya da silinmiş...
kendi keşfettiğim bir filmdi bu. bu yüzden de bir çırpıda izledim. tanımı biraz gecikti çünkü filmi sindirmem zaman aldı... yaklaşık birkaç gün kadar.*
dolayısıyla bilhassa psikolojik gerilim severlerin bayılacağı bir kurgu. ancak senaryo için aynı şeyi söyleyemem. izlemeli misiniz? bu filmle ilgili fikrim yok. kendiniz bilirsiniz.*
genel anlamda özeti bu.
tıbbı eleştirmek istemişler ancak bunun, bu dünyada ne kadar zor olduğunu bildikleri için de; baron ve ailesinin, çapraşık ilişkilerle dolu geçmişi ve bundan hareketle tarihi bir bağlantı ekleyerek filmi yazmışlar.* filmi yazmamışlar, bu eklenti ile filmi zedelemişler. yoksa çok başka bir başyapıt izliyor ve değerlendiriyor olurduk.*
senaryosu güzel olmayan, senaryosunu pek beğenmediğim filmin, kurgusu çok iyi. çok çok iyi... film bu anlamda beklentimi karşıladı diyebilirim. kurgu gerçekten müthişti.
içeriğe yerleştirilen ögeler, sabit ve değişken nesneler, gerilimin dozajı, tam tadındaydı...
ancak dediğim gibi aslında zenginleri sağmak ve tıbbı eleştirmek, suyun faydaları ve bol bol su için söylemini, özgürce eleştirmek adına yaşadıkları yersiz korku; senarist ve senaristleri, hatta belki ve büyük ihtimalle yapımcıyı, bir saçmalığın kucağına itmiş. bu da elbette izlerken izleyiciye e yuh artık. adam yanmış ama ölmemiş, bu durumda mı şunlar olmuş sözlerini taşırıveriyor ağızdan...
gereksiz ve çok yapmacık bir tarihi kurgu var. tamam, kabul avrupa ve amerika'da, böyle aileler var ve hatta devlet destekli olarak çoğalmaları özendiriliyor ama bu kadar tanrısallaştırmanın manası yok/tu. çok saçma/ydı.
katolik inancında hayli rastlanır buna, tarihte. ibraniler'de de olduğu söylenir ancak kesin kayıt yok gibidir. ya da silinmiş...
kendi keşfettiğim bir filmdi bu. bu yüzden de bir çırpıda izledim. tanımı biraz gecikti çünkü filmi sindirmem zaman aldı... yaklaşık birkaç gün kadar.*
dolayısıyla bilhassa psikolojik gerilim severlerin bayılacağı bir kurgu. ancak senaryo için aynı şeyi söyleyemem. izlemeli misiniz? bu filmle ilgili fikrim yok. kendiniz bilirsiniz.*
devamını gör...
5.
başkasından yorum almak güzel oluyor ama filmi beğenmediğimi hatta izlenmemesi gereken film kutusuna atılabilir. ben bir daha açmam mesela unutmazsam tabii. filmin senaryosunu bu sözlükten biri yazmış olabilir. ancak o kadar kötü olabilir. yazarlara değil sözüm yazarlık adı altında burada cinsel hayatını yaşamaya çalışanlar içindir. ortada bir film var ama kötü detaylar sebebiyle ben film olarak bakamıyorum kendisine. izlenme tavsiyesi verilmeyecek filmlerden. dane dehaan oyunculuğu dışında bir şey yok. gerilim detayları başa sarmalı olmasa güzel olacak ama bize verilene bakınca ben çok eksik görüyorum filmde ve inanılmaz bir şekilde ımdb'si iyiydi. o puanları verenler neye veriyor anlamak zor aynı şeyi izliyoruz oysa. gerçi ilk yazdığım tanımda puanını hak ediyor demiştim sıcağı sıcağına olduğu içindir belki ya da belki gerçekten hak ediyordur. neyse çok önemli değil zaten özellikle buradan alıp film izleyen yok olacak olan varsa bu filmi sona atsın.
devamını gör...